Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyenler eylemlerinin 677. gününde rektörlük binasının önünde 458. kez bir araya gelerek Prof. Dr. Naci İnci’nin rektör olarak atanmasını protesto etti. Son dönemde yapılan yeni öğretim üyeleri atanmalarını ‘adrese teslim’ olarak değerlendiren Boğaziçili akademisyenler, yaşanan son gelişmeler hakkında bilgi paylaştılar.
"İhtiyaçlar ve talepler yok sayılıyor"
Akademisyenler yönetim tarafından son dönemde alınan kadro kararlarının kurumun ihtiyaç ve taleplerini yok sayan, kayırmacı istihdam politikasının bir parçası olduğunu söyleyerek şu ifadeler bulundu: “Eğitim Fakültesi’nde, fakülte yönetim kurulu ve bölüm kurullarınca oy birliğiyle reddedilmesine rağmen toplam 4 kadronun atamaları bu hafta yapıldı. Aynı şekilde, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde, bölümün haber ve talebi olmadan, fakülte ve bölüm kurullarının iradesi yok sayılarak ilan edilmiş iki kadronun ataması bu hafta gerçekleşti. Her üç bölüm de bu 6 kadro hakkında kişiye özel oldukları iddiasıyla yürütmeyi durdurma davası açtı. Benzer bir şekilde, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, haber ve talebi olmadan yapılmış profesör kadrosu ilanına karşı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin atanmış dekanı Murat Önder’i doğrudan tanımlayan özel şartlar içerdiği iddiasıyla yürütmeyi durdurma davası açtı. Kayyım yönetimi tarafından asılsız gerekçelerle sözleşmesi uzatılmayan Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Tolga Sütlü de yürütmenin durdurulması, kararın iptali ve haklarının iadesi için Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne karşı dava açtı. Bizler, üniversitemizdeki eğitim kalitesini ve akademik mükemmeliyeti korumak konusundaki kararlılığımızdan en ufak bir taviz vermeden bu emrivaki atamalar ve hukuksuz görevden almalara karşı itirazlarımızı sürdürecek ve hukuki düzlemde haklarımızı aramaya devam edeceğiz.”Akademisyenler rektörlük tarafından resmi web sitesinde yapılan bir açıklamaya da dikkat çekti: “Elsevier ve Stanford Üniversitesi’nce belirlenmiş “yılın en etkili bilim insanı” listesindeki Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri arasında, kayyım idaresi tarafından ders vermesine izin verilmeyen Yaman Barlas da yer alıyor. Kayyım yönetimi Barlas’ın ismini kullanarak başarısından kendine itibar devşirmeye kalkışırken, diğer yandan da yasakçı müdahalelerle aynı hocamızı öğrencilerinden, araştırma ortamından uzaklaştırıyor. Kayyım yönetimi üniversitemizin ulusal ve uluslararası itibarının mimarı olan hocaları kurumdan uzaklaştırıp yerlerini vasıfsız, liyakatsiz, emrine tâbî kadrolarla doldurmaya çalışıyor.”