23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 24.02.2023 04:30 | Son Güncelleme: 25.02.2023 23:02

Bu kez hukuk için gerçek bir milat olacak mı?

17 Ağustos sonrası büyük umutlarla başlayan hukuki süreç hüsranla bitmişti. Beklenti yine büyük, üstelik bu defa zaman aşımı tartışması da yaşanmayacak...
17 Ağustos 1999 depreminden sonra da cinayetlere imza atanlardan  hesap sorulacağı söylenmiş ama vaatler boşa çıkmıştı. (Fotoğraf: Pascal Le Segretain/Getty Images)
17 Ağustos 1999 depreminden sonra da cinayetlere imza atanlardan hesap sorulacağı söylenmiş ama vaatler boşa çıkmıştı. (Fotoğraf: Pascal Le Segretain/Getty Images)

Türkiye tekrarlara alışkın bir ülke; misal deprem davaları. Milat olarak anılan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden sonra bu cinayetlere imza atanlardan hesap sorulacağı ısrarla söylendi. Başta iyi niyetle hareket edildi. Müteahhitler hakkında soruşturmalar başlatıldı, davalar açıldı. Aslında kötü niyetle hareket etmek de mümkün değildi. Depremde hayatını kaybedenler arasında dönemin İstanbul başsavcı vekillerinden birinin oğlu, farklı kentlerdeki savcıların yakınları da vardı. Ancak sonuç üzücü oldu.
Mahkemeler yıllarca suçun tanımını yapamadı, zaman aşımı konusunda net kararlar veremedi. Öyle bir aşamaya geldi ki Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bağlayıcı ilke kararları vermek zorunda kaldı.

Ancak zaman tükenmişti. Binlerce soruşturmadan sadece 50’si cezayla sonuçlandı, bu davaların büyük bölümünde de cezalar ertelendi. Yargıtay, bu 50 dosyayı zaman aşımına girmemesi için apar topar karara bağladı ama sonuç acı oldu. Hapiste en uzun süre kalan isim müteahhit Veli Göçer’di. 18 yıl ceza alan Göçer, infaz yasası sayesinde 2011’de tahliye edildi ve 2018’de inşaatçılığa geri döndü. Ve bu tablodan da ders alınmadı. Düzce, Van, Elazığ depremlerinden sonra açılan davalarda skandallar devam etti. Bu nedenle kamuoyu Maraş depreminden sonra açılan davalara da kuşkuyla bakıyor. Ancak belki de ilk kez savcılar ve mahkemeler işe hızlı başladı. Müteahhitler hakkında kaçmalarına fırsat tanınmadan tutuklama kararları verildi.

Dönemin sembol ismi Veli Göçer 18 yıl ceza almıştı ama 2011’de tahliye oldu, 2018’de müteahhitliğe döndü.

Ne yapılıyor ne yapılacak?

Adalet Bakanlığı’nın genelgesi doğrultusunda depremden hemen sonra il başsavcılıklarında deprem suçlarını soruşturma büroları kuruldu. Savcılar işe yıkılan binalardan numune aldırarak başladı. Adliyelerden gelen bilgiler, savcıların imar ve iskan dosyalarını da bilirkişilere incelettiği yönünde.
Bu kapsamda ilk kez Kahramanmaraş’ta iki özel denetçi hakkında da tutuklama kararı verildi. Müteahhitler dışında ilk kez onay veren kişilerden de tutuklama gerçekleşmiş oldu. Kamuoyu şimdi, bu soruşturmaların başkan ve bürokratlara uzanıp uzanmayacağını merak ediyor. Gelen bilgiler, bilirkişi raporlarında açık sorumluluk tespit edilmesi durumunda uzanacağı yönünde. Ancak pratikte bu yaşanacak mı, göreceğiz.

Suç tanımı

Bir diğer merak konusu sorumluların hangi suçtan yargılanacağı. İlk tutuklamalar bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak suçundan verildi. Bu suç için öngörülen cezanın üst sınırı 15 yıl. Zaman aşımı süresi de aynı. Ancak, örneğin mühürlenmiş binayı açabilmek için kamu görevlilerini aldatmak gibi eylemler söz konusuysa, suçun manevi unsuru olası kasta çevrilebilecek. Yapımı gereken bir güçlendirmeyi yapmış gibi gösteren ancak yapmayan kişilere bu madde uygulanacak. Bu durumda öldürme suçlarında olduğu gibi müebbet hapis cezası verilebilecek. Ancak bu madde henüz uygulanmadı. Gelen bilgiler yine bilirkişi raporları doğrultusunda uygulanabileceği yönünde.

Zaman aşımına girmeyecek

Marmara depreminden sonra verilen yargı kararlarından belki de sadece bir tanesi, bugün için savcıların elini güçlendiriyor. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008’de, deprem davaları için zaman aşımı süresinin ne zaman başlayacağı konusunda, “zaman aşımı binanın yapıldığı tarihte değil depremin olduğu tarihte başlar” kararını verdi. Bu nedenle savcılar, zaman aşımı problemi olmayacağını düşünüyor. Yargıtay, Marmara depremi davaları için bu kararı verdiğinde artık bu davalarda zaman aşımı süresi dolmak üzereydi. Şimdi ise elde bu karar var ve dosyalar aslında zaman aşımına girdi mi diye bir tartışma yok.

Delil meselesi

En büyük endişelerden biri, enkaz kaldırmanın hızlı biçimde yapılması nedeniyle delillerin yok edildiği noktasında. Ancak savcılıklardan gelen bilgiler, bütün delillerin enkaz kaldırılmadan toplandığı yönünde.
Belli ki savcılar bilirkişi raporlarına göre hareket edecek. Bu raporların da hızla hazırlanması bekleniyor.
Bütün bu sürecin sonu milat mı olacak yeni bir hüsran mı, zaman gösterecek.