Sosyal medya fenomenleri Alisya Bahar Candan ve kamuoyunda 'Nihal Candan' olarak tanınan ablası Gülnihal Çiçek'in de aralarında bulunduğu 21 sanığın 'suç örgütüne üye olmak' ve 'dolandırıcılık' suçlarından yargılanmalarına devam edildi.
Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Alisya Bahar Candan'ın da aralarında yer aldığı bazı tutuklu sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya Gülnihal Çiçek'in de olduğu bir kısım tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları da katıldı. Duruşmada savunma yapan Gülnihal Çiçek, "Bu kadar zaman sonra masum olduğumuz anlaşılmıştır diye düşünüyorum. En gerçekçisinden 'Pardon' filmini çektik. Ben beraatimi talep etmekle beraber kız kardeşimin tahliyesini talep ediyorum. Telefonumun da iadesini istiyorum" dedi.
Sanık savunmalarının ardından mahkeme heyeti, değerlendirme yapmak üzere duruşmaya yaklaşık bir saat ara verdi. Ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Alisya Bahar Candan'ın da aralarında olduğu tutuklu 6 sanığın mevcut delil durumu, savunmaların alınmış olması ve tutuklulukta geçirdikleri süreyi göz önünde bulundurarak yurt dışına çıkış yasağını içeren adli kontrol tedbirini uygulayıp tahliyelerine karar verdi.
Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan Gülnihal Çiçek, ilahi adalete çok güvendiğini belirterek, kendisine savunma hakkı vermeden stajını iptal ettiğini öne sürdüğü baroya tepki gösterdi. Gazetecilerin "Kardeşinize ilk ne söylemek istersiniz?" sorusu üzerine Çiçek, "'Yaz meyvesi tadında dondurma gibisin Bahar.' diyeceğim. Konu yargıda. Ben kardeşime sarılmak istiyorum. Ya göründüğümüz gibi olalım ya da olduğumuz gibi görünelim artık" yanıtını verdi. Candan kardeşlerin babası Hakan Candan ise "Zor, acı bir süreçti. Böyle bir şey yaşansın istemezdik ama oldu. Bundan sonra bu yaşananlardan dersler çıkararak hep doğru şeyler yapmanın peşinde olacağız. İnşallah adalet yerini bulacaktır. Biz, buna inanıyoruz" dedi.
Tahliye edildi
Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada hakkında tahliye kararı verilen Candan, işlemlerinin tamamlanması sonrası Marmara Cezaevi'nden çıktı. Bir dinlenme tesisinde ailesiyle bir araya gelen Candan, gazetecilere yaptığı açıklamada, ailesine kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Candan, "Çok zor günlerdi, inanamıyorum. Şu anda çok duygusalım. Cezaevinde derslerime çalıştım, en önemli önceliğim okulumu bitirmek. Ailemi, erkek arkadaşımı çok özledim. Son yıllarda biraz dejenere olsam da sosyal medyada akıl dışı paylaşımlarda bulunsam da böyle bir ailede bulunuyorum. Özüme döndüm diyebilirim" ifadesini kullandı. Candan'ın avukatı Burak Bingöl de "Henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı yok, o da ilerleyen günlerde belli olacaktır" dedi.
İddianameden
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 38 müşteki, 1 müşteki sanık, Gülnihal Çiçek ve Alisya Bahar Candan'ın da aralarında bulunduğu 21 sanık yer alıyor. İddianamede, Onur Apaydın ve İlker Oflu'nun şebekenin elebaşları olduğu, dolandırıcılık ve tefecilik suçlarından gelir elde etmek üzere teşekkül eden organize suç örgütünün üyesi olan şüphelilerin, örgüt yapısı ve iş bölümünün sağladığı kolaylıktan faydalanarak suç dünyasında "sazan sarmalı" olarak tabir edilen dolandırıcılık yöntemini uyguladıkları belirtiliyor.
İddianamede, Alisya Bahar Candan'ın ablası Gülnihal Çiçek'e göre suç örgütü içinde daha etkin rol oynadığı, sanık Çiçek'in tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınıp adli kontrol şartıyla tahliye edildiği anlatılıyor. Alisya Bahar Candan'ın, "suç örgütüne üye olmak" ve "kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" suçlarından 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Gülnihal Çiçek'in ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Diğer sanıklar hakkında ise farklı suçlardan değişik sürelerde hapis cezası talep ediliyor.
Kaynak: AA