CHP lideri Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nın başlangıcında, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen İrade Engel Tanımaz Görme Engelliler Ulusal Satranç Turnuvası'nda dereceye girenleri kürsüye davet ederek, kupalarını takdim etti. İYİ Parti'den istifa ederek CHP'ye katılan İzmir Milletvekili Ümit Özlale'yi kürsüye davet eden Özel, "Türkiye İttifakı" ile son yerel seçimlerde birinci parti olduklarını; CHP'yi her zaman baba evi olarak nitelendirdiklerini söyledi. Özgür Özel, Ümit Özlale'ye parti rozetini taktı. Özel'in konuşmasının satır başları şu şekilde:
- Ailemiz büyümeye devam ediyor. Baba evine katılımlar devam ediyor. Bundan sonra da baba evine gelenlerin arttığını ve CHP'nin güçlenerek, büyüyerek kararlılıkla iktidara doğru adım adım yürüdüğünü hep birlikte yaşayacağız.
- Çünkü engellilere yapılan yardımları bir lütuf, oy alma aracı halinde kullandığını üzüntüyle takip ediyoruz. Verdikleri bir istatistiğe göre, 4 milyon 882 bin engellimiz var, TÜİK 5 milyon 841 bin diyor ama STK'ler, engellilerin kuruluşları rakamın 10 milyona yakın olduğunu söylüyorlar. Doğru düzgün istatistik tutmayan, şeffafça paylaşmayan, engellinin sayısında engelli dernekleriyle bile uyuşmayan bir anlayış yönetiyor maalesef ülkeyi.
'Tüm engelleri kaldırmak için onlarla birlikte çalışacağız'
En düşük engelli aylığının 2 bin 800 lira olduğunu, en fazla desteğin de ancak 5 bin liraya kadar çıktığını dile getiren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
- Biz, 12 bin 500 lira ile 17 bin lira ile geçinmenin sefalet olduğunu anlatırken, birileri engellilerin 2 bin 800 lira ile dezavantajlarını ortadan kaldırıldıklarını iddia ediyor. Ne yanlışlar yaptıklarının üzerinde hep durduk, bundan sonra biz neler yapacağımızı söylüyoruz. Dün tüm engellilerimizle konuşurken de ifade ettim; güçlü bir bütçesi olan icracı bir 'engelliler bakanlığı', iktidarımızın ilk gününde hayata geçecek. Engellilerin bağımsız bireyler olduğu, yardım değil hak talep ettiklerini bilerek tüm adımlarımızı buna göre atacağız. Engellilerin eğitimden istihdama kadar tüm haklara erişiminde önlerine konan tüm engelleri kaldırmak için onlarla birlikte çalışacağız.
'Sömürüyü değil, emeği savunuyoruz'
- Bizim topraklarımızda maalesef 'Bu mesleğin fıtratında ölüm var.' lafı artık klişeleştirilmeye çalışılıyor. Ömrüm buna itirazla geçti. Hans'ın fıtratında olmayanın, Hasan'ın fıtratında olmayacağını, ülkedeki bütün madenlerde yaşanan bu kazaların önüne geçmenin mümkün olduğunu ama bunun bir sermaye ve işletme mantığıyla değil, Anayasa ile güvence altında bulunan ve özelleştirilmesi yasak olan ancak 'redevans veya işletme hakkı' diyerek özelleştirilen madenlerin kar hırsı ve üretim baskısı yüzünden olduğunu hep söylemeye çalıştım, söylemeye de devam edeceğim. Ama şunu bilin ki, 2002'den bugüne kadar AK Parti döneminde, 2 bin 79 madenci hayatı kaybetti. Biz hep Soma'yı biliyoruz ama AK Parti döneminde 6 tane Soma yaşadık.
- Madenciler teker teker ölürlerse haklarını alamıyorlar, hep birlikte öldüklerinde sesleri duyuluyor. Ölürken bile kalabalık olmanın, birlikte olmanın bir karşılığının olduğu acımasız toprakların üzerinde yaşıyoruz." ifadelerini kullanan Özel, "Onun için Dünya Madenciler Günü'nde bütün madencilere ve emekçilere diyorum; en kötü örgüt, örgütsüzlükten iyidir. Örgütlenin, sendikalı olun, mücadele edin, haklarınızı arayın ve savunun. Ölümü değil, yaşamı savunuyoruz; sömürüyü değil, emeği savunuyoruz.
- Remzi Çalışkan Başkanımızı da bu kumpasta tutukladılar. Buradan tüm emekçilere, sendikalı işçilere ve onları şahsında Remzi Çalışkan'a selam olsun. Remzi Çalışkan yalnız değildir, hepimiz arkasındayız.