CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun, 12 Ağustos 2022 tarihinde İstanbul Planlama Ajansı'nda yaptığı konuşma nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasında karar çıktı. Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanık Canan Kaftancıoğlu ve Kaftancıoğlu'nun avukatları ile müşteki Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı katıldı.
"Hakaretten ziyade bir siyasi tespittir"
Duruşmada savunma yapan Canan Kaftancıoğlu, “Diktatör ifadesi sizin de bildiğiniz gibi uluslararası siyasi terminolojide kullanılan bir kavramdır. Bu ifadeyi kullanmakta siyasi olarak bir sıkıntı görmüyorum. Kişi ya da kişilere hakaretten ziyade bir siyasi tespittir. Bunu neden bir kişi ya da bir kısım kişiler üzerine alınmıştır. Bunun cevabı bende yoktur” dedi. Söz alan Kaftancıoğlu'nun avukatı Taylan Özgür Kırmızı, atılı suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek, beraat kararı verilmesini talep etti.
Önceki celse mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Kaftancıoğlu'nun konuşmasında “Demokrasi yoluyla bir diktatörü bu ülkeden göndereceğiz” şeklindeki ifade kullandığı, bu ifadenin Türk Dil Kurumunca kelime anlamı olarak “Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış kimse” şeklinde tanımlandığını belirtmiş, Kaftancıoğlu'nun beraatine karar verilmesini talep etmişti. Cumhuriyet savcısı mütalaasını tekrar etti.
Son sözü sorulan Kaftancıoğlu, “Güzel memleketimizde hukukun üstünlüğünün yaşandığı süreçleri hep birlikte göreceğiz” dedi. Davayı karara bağlayan mahkeme, söz konusu sözün hakaret olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek, Kaftancıoğlu hakkında beraat kararına hükmetti.
Kararın ardından ilk açıklama
Beraat kararının ardından açıklama yapan Kaftancıoğlu, “Seçime sayılı günler kala bir yandan sahada çalışıp bir yandan seçmenle temas kurarken arada da böyle gelip mahkemelere ifade veriyoruz. Davamızdan beraat ettik. Dava konusu bir toplantıda gençlere ‘Bu ülkede demokrasi yoluyla bir diktatörü göndereceğiz’ demiştim. Diktatör kavramının ne olduğunu hepimiz biliyoruz bir daha söylemeye gerek yok. Beraat kararı verildi, fakat burada bana beraat kararının verilmesinden ziyade, Mersin’de ceza ehliyeti olmayan birinin, ne söylediğini bilmeden diktatör dediği için gözaltına alındığı bir iklimden, bir ülkeden ve adalet sürecinden bahsediyoruz. O nedenle bugün bu beraatten sonra bir daha tekrarlayayım, 14 Mayıs’tan itibaren bu ülkede hukukun üstünlüğünün sağlandığı, bütün yargı mensuplarının işlerini hukuk çerçevesinde yaptığı ve birilerinin talimatıyla davaların açılmadığı, mahkemelerin işlerini gerçek anlamda yaptığı süreçlere birlikte tanıklık edeceğiz” ifadelerini kullandı.
