Lebon, Türkiye’nin ilk pastanesi olarak biliniyor. Markiz Pastanesi’nin olduğu yerde, 362 numarada açılan pastanenin kurucusunun, Fransız Büyükelçisi maiyetindeki Eduard Lebon olduğu belirtiliyor (Bir görüş de oğlu Mösyö Lebon tarafından kurulduğu yönünde). Kısa zamanda şu cümle müşteriler arasında kalıplaşıyor: “Chez Lebon tout est bon!”, yani “Lebon’da her şey güzeldir!”
Fakat bir süredir Lebon için her şey güzel değil. İstiklal Caddesi’nde yer alan tarihi pastane 29 Ekim’de kapanıyor. Sebep, birkaç yıldır süren tahliye davasının mülk sahibi Karagözyan Ermeni Vakfı lehine sonuçlanması. Pastanenin iki ortağından biri olan Abdurrahman Cengiz “38 yıldır Hidıvyal Palas’ın giriş katında hizmet veren Lebon, maalesef kepenk indiriyor” diyor.
2015’te açılan dava, tarafların imzaladığı kontratın 2020’ye kadar geçerli kabul edilmesi nedeniyle reddedilmişti. Bu sürenin dolmasının ardından taraflar pandemi nedeniyle sözlü bir anlaşma yaparak indirimli kira ile devam ettiler.
"10 milyon TL gerek"
Ancak açılan ikinci davayla beraber hukuki süreç de hızlandı. 10 bin dolar kira istendiğini belirten Cengiz, aslında geçen yıl da kapatma kararı aldıklarını ancak kamuoyu desteğiyle devam ettiklerini söylüyor. Bugün ise dönüş yok gibi görünüyor. Zaten hem imalathane hem de pastaneyi boşaltmaları yönünde ayrı ayrı yargı kararları var: “Bugünkü şartlarda böyle bir pastane ve imalathane açmak için 10 milyon liraya ihtiyacım var. O para da bende yok.”
200 yılı aşan tarih
Tabelasında 1886 yazmasına karşın Cengiz, Lebon’un tarihinin 1810’a kadar gittiğini söylüyor: “Bir gün bir müşteri bir kutu getirdi. Üzerinde Lebon, kutunun içinde de 1810 yazıyor. Sonra araştırdım, İstanbul Ansiklopedisi’nde de tarihinin 1810’a dayandığı yazıyordu. Düşünün, 200 yılı aşan tarihi bir marka… Ortağım Şakir Ekinci ile 1985’te isim hakkını alarak 25 çalışanla başladık bu işe. Özellikle Cumhuriyet Bayramı’nı seçtim kapanış tarihi olarak. Cumhuriyetin ilk pastanesi cumhuriyetin 99’uncu yılında kapanıyor.”