University College of London'da (UCL) deprem mühendisliği alanında çalışmalar yürüten Prof. Dr. Tizian Rossetto "asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, bu depremlerin özelliklerini ve yaşanan benzer depremlerle olan farklarını anlattı. Kahramanmaraş bölgesinin sismik özelliklerinin bilinen bir durum olduğuna işaret eden Rossetto, şunları söyledi:
"Kahramanmaraş bölgesinin sismik özelliklerini biliyorduk. Ancak bu, çok büyük bir deprem. Aslında ilk büyük deprem, Doğu Anadolu fay hattındaki ikinci büyük depremi tetikledi. Elimizde zaten yıkıcı olma özelliklerine sahip büyük bir deprem varken, onu ikinci bir büyük deprem takip etti. Bu çok yaygın bir durum değildir. Sismik tasarımlar yapılırken kesinlikle düşündüğümüz bir durum değildir."
"Yıllar içinde oluşuyor çok kısa sürede boşalıyor"
Tektonik plakaların birbirini iterek ya da birbirinin aksi yönde hareket ederek depremleri oluşturduğu bilgisini veren Rossetto, bu hareketlerin bir enerji ortaya çıkardığını dile getirdi. Rossetto, bu enerjinin yıllar içinde oluştuğunun ve çok kısa sürede boşalabildiğinin altını çizdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin çok fazla ölüme yol açan büyük depremler olmasına ilişkin Rossetto, "Eğer ki enerjinin biriktiği bir fay hattı zaten kırılmaya yakınsa küçük bir enerjiyle kırılabilirler. Burada da bu durum yaşandı. İlk depremin ortaya çıkardığı enerji ve yer sarsıntısı, ikinci fay hattının kırılmasına yol açtı. Muhtemelen ilk kırılan fay hattı bir şekilde kırılmaya yakındı ve ikinci depremi de tetikledi" diye konuştu.
San Andreas'ta oluşandan 30 kat daha fazla enerji ortaya çıktı
Rossetto, depremin çok fazla ölüme yol açmasına ilişkin ise tarihi yerleşimlerin bulunduğu bölgede sismik hareketlere dayanıklı olmayan çok eski yapıların bulunmasını sebep gösterirken yeni binaların da bu hareketlere uygun olmayan şekilde tasarlandığını belirtti. "Bu kadar büyük bir depremin bu kadar ölüme yol açması şaşırtıcı değil" diyen Rossetto, Türkiye ve Suriye'yi etkileyen depremin ABD'deki San Andreas fayı üzerinde 1994'te yaşanan Northridge depremine benzer özelliklerde olduğunu söyledi.
Bu depremin 6,7 şiddetinde olduğunu hatırlatan Rossetto, "Ancak bu deprem, sadece 6,7 büyüklüğündeydi ve bu, enerji salınımı açısından en az 30 kat daha fazla olan 7,8'den çok daha düşük bir enerji salınımı yapar" dedi. Rossetto, büyük depremlerin daha büyük zararlara yol açtığına işaret ederek, bu depremlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çizdi.
Rossetto, harita üzerinde Kahramanmaraş merkezli depremlerin oluşması ve özelliklerini de anlattı. Anadolu, Afrika ve Arap levhalarının kesiştiği bir noktada depremlerin yaşandığını kaydeden Rossetto, "Bu noktada 3 tektonik levha birleşiyor ve çarpışıyor. Hareket ederek birbirlerini ittiriyorlar. Bu buluşma noktasında çok fazla enerji birikiyor ve çok büyük fay hatları oluşuyor. Birbirlerinin aksi yönünde hareket ediyorlar. Bu buluşma noktasına 'üçlü kavşak' diyoruz. Bu noktalar yüksek sismik hareketlere sahip noktalar." diye konuştu. Prof. Dr. Tizian Rossetto, Türkiye'deki deprem örneğinde tektonik levhalarının sınırları boyunca artçı sarsıntıların gerçekleştiğini söyledi.
"Artçı şoklar haftalarca sürebilir"
Kahramanmaraş çevresinde son büyük depremin yaklaşık 500 yıl önce gerçekleştiğini hatırlatan Rossetto, şöyle devam etti: Bu normal bir durum. Enerji, zaman içinde birikir ve büyük depremlere yol açar. Eğer çok fazla yer sarsıntısına sebep olmayan küçük depremler olursa, enerji yavaşça boşalır. Şu anki örnekte; bu büyüklükte bir depreme sebep olacak enerjinin uzun yıllarda birikmiş olması gerekir. Bu nedenle 500 yıl bu büyüklükteki depremler için normaldir.
Rossetto, aynı fay hattı üzerindeki bir sonraki büyük depremin tarihinin tahmin edilemeyeceğini vurgulayarak, "Bir sonraki 7,8 büyüklüğündeki depremin tekrar 500 yıl sonra yaşanacağı kesin değil. Şu an levhalar bir dengeye oturana kadar hareketlilik devam ediyor. Bu hareketliliği artçı sarsıntılarda görüyoruz. Büyük sarsıntı yaşandı ve şu an küçük sarsıntılar yaşanıyor. Artçı şoklar haftalarca sürebilir ancak kesin olarak bilemesek de daha düşük olacaktır." değerlendirmesini yaptı.