Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay "Yaşadığımız bu büyük afette göçük veya yıkım sonucu an itibari ile 14 bin 351 kişi hayatını kaybetti. Enkazlardan çıkarılanlar da buna dahil, yaralı olarak 63 bin 794 vatandaşımız kurtarılmıştır. Geçici barınma ihtiyacının karşılanması için bölgede 100 binin üzerinde çadır kurulmuş ve 1 milyon 255 bin battaniye gönderilmiştir. Yıkılan bina sayısı 6 bin 444'tür" dedi.
"Bu coğrafyadaki en büyük üçüncü deprem"
Depremin 110 bin kilometrekarelik bir alanı etkilediğini vurgulayan Oktay, "Avrupa'da birçok ülkenin yüzölçümü kadar veya ondan daha büyük bir alanı teşkil etmektedir. Bu deprem, Anadolu coğrafyasının son 2000 yıllık tarihçesinde 1668 Büyük Anadolu depremi ve 1939 Erzincan depreminden sonra meydana gelen en büyük üçüncü depremidir.
Arama kurtarma faaliyetleri çerçevesinde sahada 24 bin 727 arama kurtarma personelinin fiilen çalışmalarına devam ettiğini anlatan Oktay, "Bunların içerisinde 5 bin 125 kişi, Türkiye'ye afetle mücadele çerçevesinde yardım teklifinde bulunan ülkelerden katılan arama kurtarma ekipleridir. Sahaya baktığımızda, arama kurtarma ekiplerinin dışında çok sayıda gönüllülerimiz, yerel yönetimlerimiz, sağlık personelimiz, güvenlik personelimiz, Emniyet güçlerimiz, Silahlı Kuvvetler personelimiz de bizzat faaliyet göstermektedir. An itibarıyla 113 bin 318 kişi fiilen afet bölgesinde çalışmalarını sürdürmektedir, görevlendirilmiştir" değerlendirmesinde bulundu.
"Sahada 10 bin 363 iş makinesi görev yapıyor"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, iş makinelerinin önemine işaret ederek, ilk andan itibaren bölgeye iş makinelerinin sevkinin başladığını ve bunları yakından takip ederek ihtiyaç duyulan yerlere sevk ettiklerini vurguladı. Oktay, "Toplam şu an sahada 10 bin 363 iş makinesi görev yapmaktadır. Türkiye'deki araç takip sistemi olan iş makinelerinin yaklaşık üçte biri fiilen bölgede çalışmaktadır. Şu anda sahada fiilen faaliyet gösteren vinç sayısı 920'dir, ihtiyacı olan yerlere de yine kaydırıyoruz" ifadesini kullandı.
Çok farklı iş makinelerinin de sahada çalışmalarda yer aldığını aktaran Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Afetin olduğu ilk anda bir sıkıntımız vardı, bölgesel bazda da Türkiye genelinde de o günlerde hava şartları oldukça bozuktu, havadan ikmal noktasında ikincil afetleri yaşamamak için helikopterleri kullanamadık. Sahada çok yoğun tipi olan bölgeler vardı. Aynı zamanda Nur Dağı'nda da afetten kaynaklı hasar vardı, karadan götürmek istediğimiz için, yoğun trafik sıkışıklığı nedeniyle geçişlerin engellendiği bir dönemi yaşadık ilk anda. Ama ona rağmen sahaya, bütün imkanları yığmaya çalıştık. Özellikle havalimanının açık olduğu bölgelerde havalimanından doğrudan uçaklarla gittik ama helikopterleri ilk etapta kullanmayla ilgili sıkıntımız vardı. Hava araçları bizim için önemliydi. Şu an itibarıyla 81 uçak ve 79 helikopterle fiilen havayı çok yoğun şekilde değerlendiriyoruz. Sadece uçakların sorti sayısı 1122, helikopterler gece ve gündüz faaliyet içerisinde zaten. İskenderun Körfezi dahil o bölgede, tahliye de iş makinelerinin sevki de oradaki yangının söndürülmesi de dahil birçok alanda 22 adet gemiyi fiilen kullanıyoruz"