AKP ve MHP bir süredir “dezenformasyon yasası” olarak nitelenen bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Büyük ölçüde şekillenen yeni düzenleme ile sosyal medyadaki mesajlar sıkı takibe alınacak, dezenformasyon amaçlı yaygınlaştırılan paylaşımların suç olduğu değerlendirilirse hapis cezaları söz konusu olacak. İnternet haber siteleri başta olmak üzere tüm siteler için de denetim kriterleri belirlenecek. Yeni düzenleme Türkiye’deki yargı pratikleri, internete yönelik erişim engelleme kararları başta olmak üzere verilen kararlardaki keyfiyet nedeniyle daha maddeleri açığa çıkmadan tartışılmaya başlandı.
Türkiye’de aslında 2007’den bu yana internette işlenen suçların cezalandırılmasına yönelik düzenleme mevcut. 2007’de çocukların zararlı içeriklerden korunması için çıkartılan bu düzenlemenin kapsamı, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz’dan sonra genişletildi. Haberlere ‘sulh ceza hakimi aracılığıyla erişim engeli konulması’ dahil birçok uygulama getirildi. Ayrıca haberlerin bütünüyle siteden kaldırılması kararları devreye sokuldu. Görüntülü yayın yapan sitelere lisans alma ve sosyal medya platformlarına Türkiye’de temsilci bulundurma şartları getirildi. Ancak tüm bunlar yeterli olmadı.
AB’nin 23 Nisan’da kabul ettiği, 1 Ocak 2024’ten itibaren uygulanmaya başlanacak olan Dijital Hizmet Yasası’nın hazırlık süreci devam ederken, bu çalışmalar gerekçe gösterilerek, yeni düzenleme çalışmaları başlatıldı. Gelinen noktada yeni yasada Dijital Hizmet Yasası düzenlemelerinin aynen yer bulacağı söyleniyor. AB’nin kabul ettiği düzenleme yasa dışı içeriklerin ve ürünlerin daha hızlı kaldırılması, kullanıcılara ve araştırmacılara algoritmaların nasıl çalıştığının açıklanması ve yanlış bilgilerin yayılmasına karşı daha sıkı önlemler alınması gibi yükümlülükler içeriyor. Bununla birlikte şirketler, yasadaki maddelere uymazlarsa yıllık cirolarının yüzde 6’sına kadar para cezasına çarptırılacak.
İki yasa birleşiyor
Ancak çıkartılacak düzenleme bununla sınırlı değil. AKP Grup Başkan vekili Mahir Ünal geçtiğimiz günlerde yürütülen çalışmaları anlatırken şunları kaydetti:
“AB Dijital Hizmet Yasası’nı olduğu gibi kendi hazırladığımız Dijital Yasa Teklifi yasamıza aktaracağız. Bu yasanın içeriğine baktığımızda, gerçek hayatta yasa dışı olanın, internet ortamında da yasa dışı olması gerektiği ilkesi esas alınıyor. Dijital platformlarda dezenformasyon önlenecek ve platformların algoritmalarının şeffaflığı artırılacak. Dijital platformlar, AB Komisyonu tarafından denetlenecek. Benzer bir denetlemeyi biz de düşünüyoruz. Platformlar bildirilen yasa dışı ürün veya hizmet içeriğini hızla kaldırmak zorunda kalacak. Bunlarla ilgili alt düzenlemeler getirilecek. 5651 sayılı internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun. AB’nin üzerinde anlaşmaya vardığı Dijital Hizmetler Yasası’nı 5651 Sayılı Yasa ile birleştirmeyi düşünüyoruz. AB internet ortamına ilişkin iki temel çizgi ortaya koyuyor. Bunlardan bir tanesi terörle mücadele, bir tanesi de dezenformasyonla mücadele. AB dezenformasyonu terör kadar tehlikeli olarak görüyor. Çünkü dezenformasyon sadece yalan haber, hakaret, karalama değil. Dezenformasyon gerçekle yalanın birbirinden ayırt edilemez hale gelme durumudur. ‘Yasaklar gelecekmiş, kısıtlamalar gelecekmiş, ifade özgürlüğü engellenecekmiş, sansür oluşturulacakmış.’ Bizim amacımız herkesi dezenformasyondan korumak.”
Hakimler bakacak
Düzenlemenin kapsamı konusunda henüz netlik yok. Alınan bilgiye göre üzerinde çalışılan bazı düzenlemeler şöyle:
Son gelen bilgiler, dezenformasyonun tanımı ve buna kimin karar vereceği konusundaki görüş ayrılıklarının aşıldığı yönünde. Buna göre yaklaşık 60 madde olması beklenen taslakta RTÜK benzeri bir denetleyici kurul oluşturulması fikrinden vazgeçildi. Uzlaşılan görüşe göre dezenformasyon içerdiği düşünülen içerikler, şikayet üzerine uzman ihtisas mahkemeleri ve hakimlerinin önüne gelecek. Yargı, bilirkişilerden içeriğin doğruluğu konusunda destek alabilecek. İçeriğin bir suç işlemek amacıyla oluşturulduğu ya da bu amacı taşımasa da bir suç oluşturduğuna karar verilirse Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanacak.
Bu durumda da içeriği kimin oluşturduğuna, kimin tarafından paylaşıldığına ve kimler tarafından yayıldığına bakılacak. Son dakika değişikliği olmazsa bu konuda görev yargıya bırakılacak. Ancak bu konudaki endişeler hala sürüyor. Dezenformasyon içerdiğine karar verilen haberin ileride doğru çıkması durumunda ne yapılacağı, iktidar aleyhine yapılan haberlerin bu kapsama alınıp alınmayacağı tartışmalı başlıklardan bazıları. Haberlerin kim tarafından denetleneceği, yargının önüne nasıl getirileceği bir başka tartışmalı başlık. Erişime engelleme kararlarının içerik araştırılmaksızın, doğru haberler için de verilmesi Türkiye’de önemli bir şikayet konusu. Dezenformasyon açısından da benzer bir tablonun söz konusu olması en büyük endişe.
İnternet haberciliği için yasal altyapı oluşturulacak. Haber sitelerinin çalışanlarına 212 sayılı Basın Kanunu’na tabi olma hakkı tanınacak. Bu kurumlardan belirlenen kriterleri karşılayabilecek olanlar Basın İlan Kurumu’ndan resmi ilan alabilecek. Resmi ilan için kurumun kaç kişiyi çalıştırdığı, sitenin ne kadar tıklandığı gibi kriterler belirlenecek. Bu kurumların çalışanları, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na başvurarak basın kartı alabilecek. Bu başlıklarla ilgili olarak da sitelerin ilanların kesilmesi cezaları ihtimaliyle denetim altına alınabileceği endişesi hakim. Bununla birlikte 212 sayılı yasaya tabi olamayacak siteler, daha küçük haber sitelerinde çalışan gazetecilerin yasal hakları, haber yaparken engellerle karşılaşıp karşılaşmayacakları da tartışılıyor.
AB normları bütün kıtada ortak kriterlerle uygulanacak. Türkiye’de ise mevcut internet yasası ile yeni paketteki düzenlemeler ve AB düzenlemeleri birleşecek. Bunun sonucunda daha da sıkılaştırılmış, denetime alınmış bir internet ortamı yaratılacağı iddia ediliyor.
Anket konusu belirsiz
MHP’nin düzenlemeye anketlerle ilgili bir düzenleme eklenmesini istediği de konuşuldu. Bununla ilgili bir düzenlemenin teklifte yer alıp almayacağı henüz kesinlik kazanmadı. Ancak büyük olasılıkla bu düzenlemenin teklife konulmayacağı ifade ediliyor.
Haber sitelerinin özellikle yapılan haberlerin yorum bölümlerini denetlemesi zorunluluğunun getirilmesi bekleniyor.
Türkiye’de halen görsel medya RTÜK denetimine tabi. Yazılı medyada ise Basın İlan Kurumu’nun denetim yetkisi yok ancak resmi ilan kriterleri söz konusu. Bu nedenle gazeteler önemli bir gelirden mahrum kalabiliyor.
Yeni düzenleme ile internet ortamı için de yargı, Basın İlan Kurumu ve oluşturulacak muhtemel komisyonlar marifetiyle bir toplu denetleme getirilecek. İşleyişin nasıl olacağı ise henüz belirsiz.