24 Kasım 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 15.12.2023 09:05 | Son Güncelleme: 15.12.2023 16:07

Diyanet Vakfı’nın tahliye kararı tartışma yarattı

Üsküdar’da bulunan 29 Mayıs Sitesi’nin 134 dairesinden 110’u Türkiye Diyanet Vakfı’na ait. Vakıf kentsel dönüşümü öne sürerek site sakinlerini tahliye etmek istiyor. 29 gün süre verilen sakinler her gün 20-22 arası evleri için nöbette
Diyanet Vakfı’nın tahliye kararı tartışma yarattı

Üsküdar’ın Küçüksu Mahallesi’nde bulunan 29 Mayıs Sitesi, 12 bin 174 metrekarelik bir alanda bulunuyor. Ağaçlar ve parklarla çevrili site, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne 20, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne ise arabayla 10 dakika mesafede. Etrafındaki lüks sitelerde daire fiyatları 20-25 milyon TL’den başlayan 10 bloklu sitedeki 134 dairenin 24’ü farklı kişilere aitken geri kalan 110’u Türkiye Diyanet Vakfı’nın (TDV) mülkiyetinde. Sitede yaşayanlar şimdi tedirgin bir geri sayıma mecbur bırakılmış durumda. Çünkü rezerv yapı alanı ilan edilen sitede yaşayanlara kasım ayının sonunda TDV, dairelerini boşaltmaları için 29 günlük süre tanıdı.

Altyapıları kesilecek

Bu süre dolduğunda dairelerini boşaltmazlarsa elektrikleri, suları ve doğal gazları kesilecek. 29 Mayıs Sitesi sakinleri, her gün saat 20-22 arası sitenin önünde toplanıp ateş yakıyorlar ve seslerini duyurmak istiyorlar. Site sakinlerinin avukatı Fırat Durak, 2016 yılında da TDV’nin site arazisinde bir kentsel dönüşüm talebi olduğunu söylüyor. Fakat bu girişim 2018’de mahkemenin iptal kararıyla durdurulmuş. 8 Haziran 2022’de Agrega Yapı karot işlemi için siteye geliyor. Durak “Olayın üzerine gidildiğinde aslında 31 Mayıs 2022’de Agrega’nın ruhsatının bizzat Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca iptal edildiği görülüyor” diyor ve ekliyor:

Takipsizlik verildi

“Süreç baştan sona usulsüzlüklerle dolu. Çünkü 8 Haziran’da gerçekleşen karot alımı sonuçlarının işlemden 3 gün önce, 5 Haziran tarihinde Üsküdar Belediyesi’ne teslim edildiği de açığa çıkıyor. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuluyor. Başsavcılık da hem Üsküdar Belediyesi ve Diyanet yetkilileri hem de bu işlemi yapan mühendislik firması hakkında soruşturma başlatıyor.

Ancak dosyadaki somut delillere rağmen takipsizlik kararı veriliyor. Akabinde TDV işletmesi KOMAŞ, sadece sitenin bulunduğu alanın rezerv yapı alanı ilan edilmesine yönelik bakanlığa başvuruda bulunuyor.”

Süreç 2 yıl sürebilir

Durak bakanlığın bu siteyle sınırlı olmak üzere bir rezerv yapı alanı kararı ilanında bulunduğunu belirtiyor. “Gelinen noktada bir tahliye süreci başlatıldı. Kasım ayı sonunda kat maliklerine ve kiracılara Diyanet’ten bir tebligat geldi. Hem riskli yapı tespiti, hem rezerv yapı alanı ilanı hukuka aykırı olduğu için biz bunlara dair iptal davalarımızı açtık. Tahliye ve yıkım işlemine karşı yürütmeyi durdurma talebi davalarımızı açtık. Yürütmenin durdurulma kararı alınırsa önümüzdeki yaza kadar insanlar rahatlar. Dosya istinafa da gidebilir. O durumda süreç 1-2 sene sürer.”

Hukuka tamamen aykırı

Durak yürütmeyi durdurma kararı beklediklerini aktarıyor. Bunu “6306 Sayılı Yasa, bir yerde rezerv yapı alanı ilanında bulunabilmek için belediye ya da TOKİ'nin başvurusu üzerine veya resen bakanlığın karar alması gerekir diyor. Oysa bu davaya baktığımızda TDV’nin işletmesi olan KOMAŞ’ın başvurusu söz konusu. Dolayısıyla yapılan işlem tamamen hukuka aykırı” şeklinde ifade ediyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: “Burada bugüne kadar yapılmış bir riskli yapı tespiti yok. Usulüne uygun yapılmış bir karot alma işlemi yok. Rezerv yapı ilanı hukuki değil. Dolayısıyla telafisi imkansız zararlar doğacağından işlemin durdurulmasını istedik. Ve beklentimiz bir an önce bu yürütmeyi durdurma kararının verilmesi yönünde.”

Evliler ama ayrılar

Sitenin önünde yanan ateşi ilk defa 2 Aralık’ta Hayri Öğretici tutuşturdu ve o günden beri nöbette. Öğretici, 21 yıldır sitenin sakini.

“Huzurla, gönül rahatlığıyla burada yaşıyorduk. Binalarımız sağlam. Komşularımız çok iyi. Çocuğum burada büyüdü. Burada evlendi. Hatta size halihazırda ne koşullarda yaşadığımıza dair bir örnek vereyim: Kızım bu yıl evlendi ama hala bizimle yaşıyor. Damadım da annesiyle yaşıyor. Uygun daire bulamadığımız için bir araya getiremedik henüz onları” diyor.

“Ekmeksiz kalırız evsiz kalamayız”

“Ekmeksiz kalırız. Bir ekmek yemeyiz, çeyrek ekmek yeriz. Ama evsiz ne yaparız?” Öğretici, eğer tahliye edilirlerse yüzleşmeleri gereken bir başka zorluğa da değiniyor. “Ben de emekliyim, eşim de. Yıllarca bilinen firmalarda genel müdürlük yaptım. Buna rağmen şimdi bile çalışmak zorundayım ama iş de bulamıyorum. Geçenlerde bir şoförlük ilanı için başvurdum, ilanın sahibi CV’mi inceledikten sonra ‘Ben sizi şoför olarak işe almaya utanırım’ dedi. Benim gelirim 9 bin 500, eşimin geliri 7 bin 500 TL. Kiramız 4 bin 750, aidatımız ise 1150 TL. Buraya 6 bin TL harcıyoruz.”

“Diken üstündeyiz”

Bir başka site sakini olan Ege Çınar ise 1.5 yıldır sitede yaşıyor. “Taşınırken ne emlakçı ne de kontratı hazırlarken vakfı temsil eden yetkili böyle bir şeyden bahsetmedi” diyor.

Girişte daire için tadilat masrafları olmuş. Bunun dışında kızlarının okul kaydını da yakına aldırmışlar. “Ama taşındıktan sonra daha birkaç ay geçmedi ki böyle bir şeyle yüzleştik. O günden beri diken üstünde oturuyoruz.”

Sorun kentsel dönüşüm değil

Çınar sözlerine şöyle devam ediyor: “Burada 6 bin TL’ye oturuyorum ben. Çıksam 20-30 bin. Zaten kirayı karşılayamam. Haydi karşıladım, böyle sağlamlıkta bir konut bulamam. Bizim karşı çıktığımız olay bu. Kesinlikle kentsel dönüşüme karşı değiliz. Hatta İstanbul'da biliniyor ki 300 bine yakın çok acil yıkılması gereken bina var. Peki bu kadar bina varken neden sapasağlam olan bu siteyle uğraşılıyor? Bu tabii ki akla rantı getiriyor. Rant için bizi kış gününde sokağa atacaklar. 19 günümüz kaldı (Oksijen’in notu: Röportaj 11 Aralık Salı günü gerçekleştirildi).”

“Umarım bunu kimse yaşamaz”

“Bizim karşı durduğumuz şey rant. Kentsel dönüşümü sonuna kadar destekleyen insanlarız. Bir B planı yapamayacak durumdayız. Ya eşyaları bırakıp bir bavulla çıkacağız ve eşyalarımızla birlikte yıkılacak bu binalar… Ya da becerebilirsek bir depoya eşyaları götüreceğiz. Artık ailelerinin olduğu mahalleye ya da şehre göç edecek herkes. Umarım bu bütün İstanbul'a, bütün Türkiye’ye yayılmaz. Bizim yaşadığımız şu duyguyu başkaları inşallah yaşamaz.”

“Sokağa atmaktan farksız”

Perihan Sancak 5 yıldır site sakini. 12 yaşındaki oğluyla beraber yaşıyor. Kendisinin işi ve oğlunun okuduğu okul evlerine çok yakın. “Ben asgari ücretle çalışıyorum. Civardaki evler için istenen kiraları ödeyebilmem mümkün değil. Bir de bunu TDV’nin yapması gerçekten beni daha da fazla üzüyor. Ben oğluma ne diyebilirim? Ona dinimizin yardımlaşma, dayanışma ve kardeşliğe dayandığını söylüyorum. Ama dinimizin temsilcisi Diyanet tamamen rantsal bir dönüşüm için bize 29 gün süre veriyor. Bu 29 günün sonunda dairelerimizden ayrılmazsak elektriğimizi, doğal gazımızı, suyumuzu keseceğini söylüyor. Kış mevsiminde bunu yapmak sokağa atmaktan farksız.”

“Psikolojik olarak etkileniyorum”

Berfin Yetkin, 2.5 yıl önce 29 Mayıs Sitesi’ne taşınmış. Siteye taşındığı zaman üniversite eğitimine devam eden Yetkin şimdi yarı zamanlı çalışıyor. Siteden karot alındığı zaman yatak odasına girilmiş ve duvarı delinmiş.

Duvardaki delik site yönetiminin kendi çabasıyla kapatılmış. Şöyle devam ediyor: “Ben Vanlıyım. 7.2 şiddetinde bir deprem yaşadım. Zaten psikolojik olarak çok etkileniyorum depremlerden. İstanbul'da da büyük bir deprem bekleniyor. Bu karot alımları depremzede bir insana çok ağır geliyor.”

“Kalanını nasıl ödeyelim?”

Yetkin tek başına yaşıyor. Şimdiki kirası 3 bin 200 TL. “İşim burada ve bu civarda tutmayı düşünüyorum. Geçenlerde civardaki evlere baktım. Kiralar 15-20 bin TL bandında. Aldığım maaş asla yetmeyecek. Ailem de burada değil. Tek başımayım. O yüzden ek iş aramak zorunda kalacağım. Ki ben tek yaşayan bir insan olduğum için daha küçük dairelere baktım. Bize 15 gün içinde çıkarsanız nakliyeyi karşılayacağız, 1 yıl kira desteği vereceğiz diyorlar. Verdikleri kira desteği hiçbir şey. 5 bin TL veriyorlar bize. Kalanını biz nasıl ödeyeceğiz?”


12 bin 174 metrekare alana sahip 29 Mayıs Sitesi için bakanlığın hazırladığı imar planında TAKS 0.15, YENÇOK 15.50 metre olarak belirlendi. Planda belirtilmeyen KAKS yani emsal değeri, Boğaziçi Etkilenme Bölgesi’nde bulunan alanda 0.30 olarak uygulanıyor.