25 Aralık 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 30.04.2021 06:00 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:15

En karmaşık velayet davası

Türk N.S. ile ABD’li C.B. adlı kadınlar, yasal evlilik yapıp sperm bankası yöntemiyle çocuk sahibi oldu. Boşanmak istediklerinde ise velayet krizi çıktı. Ankara’daki mahkeme evliliği tanımadı “Çocuk Türk annenin” dedi. ABD yargısı ise iadesini bekliyor
En karmaşık velayet davası
Cemal Doğan
Biri Türk biri ABD’li olan eşcinsel çiftin velayet davası, iki ülke yargısını karşı karşıya getirdi. Minnesota’da yasal evlilik yapan kadınlar arasındaki davada ABD yargısı çocuğu istedi, Ankara’daki mahkeme ise sperm bankası aracılığıyla doğan çocuk için “Velayet bağı yok” diyerek talebi reddetti. Ankara 5’inci Aile Mahkemesi’nde görülen davanın dosyasına göre, Türk vatandaşı N.S. ile ABD vatandaşı C.B., 2008’de internette tanıştı. Ankara’da çalışan N.S. tayinini isteyerek, İstanbul’da özel İngilizce öğretmenliği yapan C.B. ile yaşamaya başladı. Bu sırada C.B., Danimarka’da sperm bankası aracılığıyla bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Ancak çocuğa 16 aylıkken otizm teşhisi konuldu. Çift, bunun üzerine ücretsiz tedavi için Nisan 2013’te ABD’ye gitti. Ardından da eşcinsel evliliğin yasal olduğu Minnesota’da nikah kıydı.

Kıskançlıklar başladı 

ABD günlerinde N.S. de sperm bankası aracılığıyla hamile kaldı ve sağlıklı bir erkek doğurdu. N.S.’nin dosyadaki beyanına göre, eşi ikinci çocuktan sonra kendisini aşırı kıskanmaya başladı.  Sosyal medya hesaplarını takip etti, ilişkileri giderek bozuldu ve nihayetinde bir gün iki çocuğun gözleri önünde arkasından yaklaşıp elleriyle boynunu sıkarak öldürmeye kalkıştı. Şiddet olayı üzerine N.S. boşanma davası açtı, mahkeme ABD’li kadına iki yıl süreyle evden uzaklaştırma verip 2 bin 500 dolar da nafakaya hükmetti. Bu sırada kanser teşhisi konulan N.S., oğluyla birlikte Türkiye’ye gelip 4 yaşındaki çocuğu Türk vatandaşlığına kaydettirdi. ABD’li kadın ise çocuğunun kaçırıldığı gerekçesiyle ülkesinde dava açtı. Minnesota’daki mahkeme,“müşterek evliliğin ürünü” olduğu gerekçesiyle çocuğun ABD’ye iadesine karar vererek, talebini Adalet Bakanlığı’na iletti. Başvurunun işleme konulmasının ardından Ankara’da savcılık çocuğun iadesi için dava açtı. Ankara 5’inci Aile Mahkemesi’nde görülen duruşmada, müvekillerinin çocuğun annesi olduğunu söyleyen C.B.’nin avukatları “Yetkili mahkeme mutad mesken ülkesindedir. Davalı taraf, değiştirilmesini istediği bir durum varsa o mahkemeye başvurmalıdır ki, kendisi de 2013’ten beri ABD’de yaşamaktadır” dedi. N.S.’nin avukatı Yasemin Öz ise eşcinsel evliliğin Türkiye’de yasal olarak tanınmadığına dikkat çekerek, çocuğun Türk annede kalması gerektiğini “Bu evlilik ve velayet Türk hukukuna göre tescil edilebilecek nitelikte değil, yok hükmündedir” sözleriyle savundu. Öz, çocuğu Türk annenin doğurduğunu vurgulayarak, Lahey Sözleşmesi’nin iade için “kan bağı, soy bağı veya velayet ilişkisi” koşullarını aradığını hatırlattı. Olayı yargıya taşıyan Türk anne N.S. ise dilekçesinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Üç yıl aradan sonra ilk defa oğlum ve ben ailemle yüz yüze iletişim kurabildik. Türkiye’de büyük bir ailesi; anneannesi, üç teyzesi, bir dayısı ve kuzenleri var. Her biri ile kısa sürede yakınlık kurdu. Sevgi içinde büyük bir aile tarafından Türk kültürünü de öğrenerek ve güven içinde büyüyor. Burada ailemin desteğiyle bir süre çalışmadan oğluma bakabilirim. Türkiye’de İngilizce öğretmeni olarak iş yapma olasılığım daha fazla. Amerika’da part time çalışarak en fazla 1500 dolar kazanabileceğim için oğlumla geçinmemiz mümkün değil. Amerika özgürlükler ülkesiyken hayatımın en özgür olmadığım dönemini orada geçirdim. Amerika’da kaldığım süre içinde bana bakıcı, oğluma da kızının oyuncağı muamelesi yapılan bu evliliği kabul etmiyorum. Şimdi dördüncü evre göğüs kanseriyim ve oğlumla birbirimizi görebileceğimiz süre belki de sınırlı. Bu süreyi kendi dilimi konuşabildiğim, ailemle ve arkadaşlarımla çevrili olduğum, huzur içinde Türkiye’de geçirmek istiyorum. Oğlum, evlat edindiğimiz bir çocuk değildir, ben doğurdum. Bu nedenle heteroseksüel evliliklerde olduğu gibi ortak bir çocuk olarak görülmemelidir.” Ankara 5’inci Aile Mahkemesi, Türk annenin isteği doğrultusunda çocuğun ABD’ye iadesini reddetti ve velayetin Türk annede olduğuna hükmetmiş oldu. ABD’li C.B.’nin avukatı Mert Yalçın ise henüz her şeyin bitmediğini, gerekçeli kararı beklediklerini belirterek “Çocuğun ABD’ye iadesi gerekirdi. Kararı önce istinafa, gerekirse Yargıtay’a taşıyacağız” dedi.