Esra Can Sinav
Depremden sonra kaçabilmek, kurtulduktan sonra ihtiyaçlarının peşinden koşmak sağlıklı bireyler için zorluklar içinde biraz daha mümkün olsa da engelli bir bireyin yapabildiği tek şey beklemekti. Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği, Genel Başkan Semra Çetinkaya’nın talimatıyla deprem bölgelerindeki temsilcileriyle koordine olarak ihtiyaçları tespit etti. Ben de TOFD gönüllüsü olarak Hatay’da engelli depremzedelerin ihtiyaçlarını ulaştırmak TOFD ekibiyle sahadaydım.
Depremin 3’üncü gününde İskenderun’da ilk ulaştığımız engelli depremzede İsmail’di. İsmail enkazdan 4 saat sonra yara almadan çıkan şanslı depremzedelerden. Ancak hayat artık onun için daha zor. Nergizlik köyünün de ötesindeki dağ yolunda bir akraba evinde kalıyor. Hâlâ yaşadığı travmanın etkisinde “Yapabildiğim tek şey ‘Beni kurtarın’ diye bağırmaktı. Sadece dua ettim” diyor.
“Depremde kurtarılmayı bekleyenleriz”
“Büyük bir sarsıntı, annemin çığlıklarını duyuyorum sadece ‘Hamzaaaa geliyorum bekle.’ Bekliyorum anne beklemekten başka çarem yok zaten.” diyor Hamza. Depremde en çok hasar gören bölgelerden biri olan Kırıkhan’da yaşayan Hamza 24 yaşında. Komşuların yardımıyla Hamza evinden çıkarıldı. “İstanbul’dan gelen bir grup insanın engelliler için sahada olması umut verici ancak hala ulaşılamayan sayısız engelli insan var” diyor.
“Hiç yürümedim ama koşmayı çok istedim”
Yiğit Efe 10 yaşında. Depremde diğer bölgelere göre daha az zarar gören Payas’ta yaşıyor. Yiğit Efe diğer engelli bireylere göre daha şanslı. Evi yıkılmadı ancak yatakta birilerinin onu kurtarmasını beklemek en büyük travması oldu. “Abla ben hayatımda hiç yürümedim ama o gece koşmayı çok istedim biliyor musun?” diyor.
“Afette engelli bir bireyin bebekten farkı yok”
“Ben de herkes gibi uykuda depreme yakalandım. Herkes kaçarken birilerinin beni çıkarmasını bekledim” diyor engelli depremzede Fatih Batı. “Biz sağlıklı insanlar gibi değiliz. Tuvalet için ya sonda ya da yetişkin bezi kullanıyoruz. Kimse bize sondaya ya da yetişkin bezine ihtiyacınız var mı diye sormuyor. Afet alanında engelli bir bireyin bebekten hiçbir farkı yok” diye ekliyor.
“Tuvalete çıkmamak için su içmiyoruz”
Malatya’da yaşayan Mehtap ve Naci Beli çifti ise ikinci depremde evi yıkılan engelli depremzedelerden. Eşi de engelli olan Naci Benli yaşadıkları kabusu şöyle anlatıyor: “Dışarıya çıktığımızda kar yağıyorduu. Mecburen yeniden eve girdik ama eşimin ailesi bizi çıkardı ve engelliler merkezine götürdü. Yolda giderken eşime, ‘Gel evimize gidelim depremden ölmezsek bile soğuktan öleceğiz’ dedim. O vazgeçmedi. Tuvalete çıkmamak için su içmiyoruz yemek yemiyoruz.” Mehtap Benli ise, “Erkekler bir şekilde ihtiyaçlarını gideriyor ama kadınlar için bu mümkün değil. Omurilik felçlisi bireyler olduğumuz için sürekli sandalyede kaldığımızda yaralar oluşuyor ve bu yaraların iyileşmesi için özel bakımlar gerekiyor. Biz iyiyiz ama sesi duyulmayan sayısız engelli var” ifadelerini kullandı.
‘Bitti Fazilet, öldün. Buraya kadar’ dedim
Depremde kurtulan engellilerden biri de Fazilet Yılmaz. “Enkazda kalmadım, fakat o ilk deprem anında tekerlekli sandalyeye elimi attığımda ona binememek çok canımı yaktı. Sadece bekledim. 17 yaşındaki kardeşim beni kucağına aldı ve 5’inci kattan çıkardı. 4 gün dışarıda kaldık. Hiçbirimizin aklına karnımızı doyurmak gelmedi. Biz ihtiyaçlarımızın peşinden koşamadık. Bu yüzden desteğe ihtiyacımız var. Sesimizi duyun bu ihtiyaçlar bizim uzuvlarımız. Onlar yoksa biz de yokuz” dedi.
“Ben olmasaydım ailem anında kaçarak binayı terk edebilirdi”
İskenderun’da yaşayan omurilik felçlisi Mustafa Danacı deprem anını şu sözlerle anlatıyor: “Kaçmak isterken kaçamamanın, yaşamak isterken birine ihtiyacınız olduğu gerçeğiyle hiç yüzleştiniz mi? İşte biz bu gerçekle yaşıyoruz. Herkes gibi en savunmasız halimizde yakalandık depreme. Ben olmasaydım anında kaçarak binayı terk edecek olan ailem benim yüzümden bu korkuyu daha fazla yaşadı. Belki de benim yüzümden bir aile tamamen yok olacaktı.”
“Herkesin yardıma adaletli ulaşması için destek bekliyoruz”
Fatih Sinav (TOFD Genel Başkan Yardımcısı)
“Türkiye’deki engelli bireylerin afet sonrasındaki ihtiyaçlarının karşılanması uzun zamandır gündemimizde. Bu konuyla ilgili eksikliklerimizi görmeye çalışırken maalesef sahada deneyimleyerek hepsini tespit ettik. Bize ulaşan tüm engelli bireylerin ihtiyaçlarını karşılasak da ulaşamadığımız sayısız engelli bireyin olduğunu biliyoruz. Genel merkezimizdeki ekibimiz çalışmalarına devam ediyor. Sonda, sonda torbası, ürostomi ve kolostomi torbası, manuel sandalye, sandalye minderi (havalı minder) ve hasta bezi ihtiyacı olan engelli depremzedelerin sayısı her geçen gün artıyor. Bunları karşılayabilmemiz için yardımlar ve destekler çok önemli. Herkesin yardıma adaletli bir şekilde ulaşabilmesi için destek bekliyoruz.”