Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Başkanı Hakan Fidan, yeni Dışişleri Bakanı olarak atandı. Forbes bu görev değişikliğiyle birlikte Fidan'ın uluslararası etkilerini yazdı. Forbes'a göre bu değişim sadece bürokratik bir değişiklik değil. ABD'den Avrupa Birliği'ne, Rusya'dan Orta Doğu'nu siyasetine kadar tüm dış paydaşlara yönelik bir çağrı niteliğinde. Yıllar boyunca Fidan'ın istihbarat portföyü, uluslararası ilişkilere katılımını belirledi ve onu ülkenin siyasi manzarasında önemli bir figür olarak şekillendirdi.
Şimdi ise Dışişleri Bakanlığı koltuğu, küresel sahnede silinmez bir iz bırakmak için çok önemli bir fırsat sunuyor. Fidan şimdi başlattığı süreçleri onaylayarak istihbarat toplama ile politika oluşturma arasındaki boşluğu dolduracak. Fidan zaten Türkiye'nin en önemli dış politika aktörlerinden biriydi.
Fidan'ın yarattığı uluslararası algı
Forbes'taki yazıyı kalem alan Güney Yıldız, "BBC News muhabiri, Birleşik Krallık Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi eski Uzman Danışmanı ve düşünce kuruluşu analisti olarak görev yaptığım süre boyunca, dünyanın dört bir yanından bir dizi etkili isimle etkileşim kurma ayrıcalığına sahip oldum. Bu kişilerin birçoğu Fidan'la doğrudan çalışmış ya da temas kurmuş, yolları Pakistan'dan Ortadoğu'ya, Avrupa'dan ABD'ye kadar çeşitli yerlerde kesişmişti.
Bu konuşmalarda, Türkiye'nin küresel eylemlerini yönlendiren görünmeyen el olan MİT'in önemi her zaman vurgulandı. Konuştuğum herkes Fidan'ın zekâsını ve stratejik becerisini kabul ediyor, hatta bazıları ondan Dr. Fidan diye bahsediyordu. Fidan, geniş uluslararası bağlantılarıyla, Türkiye'nin küresel siyasetin karmaşık dünyasındaki stratejik navigasyonunun başlıca tasarımcısı olarak öne çıkıyordu. Bu nedenle, son dönemdeki yükselişi şaşırtıcı değil, aksine kendisiyle etkileşimde bulunanlar tarafından kabul edilen yeteneklerinin bir nevi doğrulanması oldu" ifadelerini kullandı.
Yıldız'a göre Fidan'ın dışişleri bakanı olarak atanması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya-Ukrayna Savaşı'nın tırmandığı ve Türkiye'nin Suriye ile olan yakınlaşması da dahil olmak üzere Orta Doğu'daki karmaşık yakınlaşmaların yaşandığı bir dönemde Türkiye'nin dış politikasına daha deneyimli bir ismin liderlik etmesini istediğini gösteriyor. Fidan'ın yükselişinin iç politikada da etkileri olabilir.
Siyasi rollerde istihbarat görevlileri
Fidan, siyasi bir makama gelen ilk istihbarat şefi değil. KGB dış istihbarat görevlisi olarak çalışan mevcut Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ya da CIA Direktörü olarak görev yapan eski ABD Başkanı George W. Bush'un kariyerlerini hatırlamak bunun için yeterlidir. Daha yakın zamanda, kendisi de eski bir Merkezi İstihbarat Teşkilatı Direktörü olan eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, istihbaratın gizli koridorlarından siyasi liderliğin açık sahnesine geçti. İngiltere'nin eski Dışişleri Bakanı Sir Anthony Eden gibi tarihi figürler, İngiltere'nin Nazi Almanyası ve faşist İtalya'ya yönelik politikasını şekillendirmek için gizli istihbarat raporlarını kullanmasıyla tanınır. Irak'ta, Irak Ulusal İstihbarat Servisi'nin eski direktörü Mustafa el-Kazımi 2020-2022 yılları arasında başbakanlık görevini üstlenirken, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani de istihbarat geçmişine sahip.
Fidan'ın dışişleri bakanı olarak başarısı, Türkiye'nin çıkarlarını komşularının ve müttefiklerinin çıkarlarıyla dengeleme becerisine bağlı olacak. Türkiye'de istihbarat ve siyasi liderliğin Fidan yönetiminde birleşmesi, ülkenin gelişen dış politikasında dostlar ve düşmanlar için potansiyel olarak zorlu yeni bir sayfa açıyor.