Her hafta, haftanın kültür-sanat dünyasına dair önerilerimizi paylaşıyoruz. İşte 27 Ağustos-2 Eylül haftasının önerileri…
En çok satanlar
Amazon Türkiye, D&R, eganba, Hepsiburada, İdefix, Kitapyurdu, Remzi Kitabevi, Trendyol çok satanlar listelerinin ortalamasıyla oluşturulmuştur. 1 Yaşamak Sakinlik İster, Özgür Bacaksız, Destek Yayınları 2 Düştüğünde Kalkarsan Hayat Güzeldir, Esra Ezmeci, Destek 3 Dura Mater Serkan Karaismailoğlu, Elma Yayınevi 4 Kayıp Tanrılar Ülkesi, Ahmet Ümit Yapı Kredi Yayınları 5 Balıkçı ve Oğlu Zülfü Livaneli İnkılap Kitabevi 6 Gece Yarısı Kütüphanesi, Matt Haig, Domingo 7 Hazan, Ayşe Kulin, Everest Yayınları 8 30 Günde 10 Yıl Yavuz Yörükoğlu Hayykitap 9 Var mısın? - Güçlü Bir Yaşam İçin Doğan Cüceloğlu Kronik Kitap 10 Çocuğumun Beyninde Neler Oluyor?, Saniye Bencik Kangal Elma Yayınevi The New York Times Çok Satanlar Listesi
1 Billy Summers Stephen King Scribner 2 Vortex Catherine Coulter Morrow 3 It Ends With Us Colleen Hoover Atria 4 American Marxism Mark R. Levin Threshold Editions 5 The Long Slide Tucker Carlson Threshold Editions 6 The Body Keeps The Score, Bessel van der Kolk Penguin
Elif Tanrıyar'dan yeni çıkan kitap önerileri
Balıksırtı / Hasan Gören / Everest Yayınları/ 240 Sayfa Psikiyatrist Hikmet Demiralp’in evi ve muayenehanesi arasında salınıp duran huzurlu yaşamı yakın dostu Mahir’in beklenmedik ölümüyle derinden sarsılır: Hikmet, günler önce Mahir’in ofisinde unuttuğu baba yadigârı dolma kalemine ustalıkla gizlenmiş bir ipucunun izini sürer ve böylece, Boğaz’daki eski bir yalıdan Beyrut sokaklarına uzanan sırlarla dolu bir öykünün son halkası olduğunu anlar. Hasan Gören, Balıksırtı ile İkinci Dünya Savaşı sonrasının hassas dengeleri içinde gizli servis elemanlarının cirit attığı bir casus cennetine dönüşen siyah beyaz İstanbul’u, otuz iki kısım tekmili birden gerilim dolu bir öyküyle bugüne taşıyor. Küçük Eller / Andres Barba / Çeviren: İdil Dündar/ Notos / 96 Sayfa Herralde Roman Ödüllü İspanyol yazar Andrés Barba, Küçük Eller’de araba kazası sonucu yetim kalmış Marina ile yetimhanedeki diğer kızların sarsıcı karşılaşmasını hikâye ediyor. Golding’in Sineklerin Tanrısı ve Cocteau’nun Dehşet Çocuklar romanlarına benzetilen Küçük Eller’de çocukluğun hem en kırılgan duygularına hem de yetişkin gözlerinden ırak kalan şiddet dolu vahşetine tanıklık ediyoruz. Kayıp Başkan / Bill Clinton & James Patterson/ İthaki Yayınları / 488 Sayfa Evet, yanlış okumadınız, bu romanın eş yazarlarından biri eski ABD başkanlarından Bill Clinton. Bu yeterince az değilmiş gibi diğeri de usta yazar James Patterson. Peki bu şahane ikilinin güçlerini birleştirip yazdıkları roman ne anlatıyor? Tabii ki bir başkana dair bir hikaye! Amerika, daha önce eşi benzeri görülmemiş bir tehlikeyle karşı karşıyadır. Dünyanın kaderini değiştirebilecek bir saldırının eşiğinde olan Başkan Duncan ise şüphelerin odağındadır. Belirsizlik ve korkunun hızla yayıldığı ülkede dedikodular süratle artar: Bir siber terör saldırısı mı gerçekleşecek? Başkanlık makamına yakın isimlerden biri düşmana bilgi mi sızdırıyor? Ortadan kaybolan Başkan Duncan ölüm döşeğinde mi yoksa tam anlamıyla bir ruhsal çöküş mü yaşıyor? Son ve İlk İnsanlar / Olaf Stapledon / Çeviren: İlkay Kurdak / Cem Yayınevi / 336 Sayfa Olaf Stapledon, bilim kurgu dünyasının büyük saygı duyduğu ama nedense o dünya haricinde çok az tanınan bir yazar. 2014’de Bilim kurgu ve Fantezi Onur Listesi’ne alınan Stapledon, Arthur C. Clark’tan Stanislaw Lem’e pek çok bilim kurgu ustasını etkilemiş de bir öncü. Son ve İlk İnsanlar, Stapledon’un dünyasına ilişkin anahtarları bulabileceğiniz bir ilk roman. Topluluk ülküsü ve insan varoluşuna anlam kazandıran ruhsal yaşantıyı milyonlarca yıl boyunca takip eden Stapledon, sizi düşünsel bir meditasyona sokuyor. Karmaşıklık Ekonomisi / Ateşan Aybars / Scala Yayıncılık / 184 Sayfa “Günümüzde kaostan düzene geçişin belirimi olarak giderek bir dal olarak yerleşmekte olan karmaşıklık biliminin iktisada uygulanışını bütünsel bir yaklaşımla ele alan bu kitap akademik dünyadan, bilim meraklısı her kuşak okuyucuya kadar hitap edecek bir içerik sunmaktadır” diyor kitaba dair Mustafa Özcan.
Bir yaz daha geride kalırken biz yine ekran başındayız
Aaron Paul Breaking Bad’in büyük yıldızı, üç kere Emmy kazanan Aaron Paul 27 Ağustos’ta 42 yaşına girdi. Doğum günü şerefine birtakım performanslarını listeledik. BoJack Horseman: Animasyon hikayeciliğinin başyapıtları arasında bile sayılabilecek kadar farklı, televizyonun en depresif baş karakterine sahip olan animasyon serisi aynı zamanda birçok sosyopolitik meseleyi de ele aldı. Aaron Paul’un nefis performansıyla destek verdiği seslendirme kadrosunda Alison Brie ve Will Arnett gibi isimler de var. (Netflix) Need for Speed: Çok sevilen oyunlardan uyarlanan filmler o kadar sevilmez. Yarış oyunlarının en büyük efsanesinden uyarlanan film de istisna değil. Kendisini suçsuzken hapse attıran adamdan intikam almak isteyen bir sürücünün oldukça klasik hikayesinde Paul başrolde. Yanında da Rami Malek, Dominic Cooper ve Michael Keaton gibi isimler var. (puhutv) Eye in the Sky: Sinemada genellikle askeri operasyonları silah tutan kişiler üzerinden izleriz. 2016 yapımı film, bu açıdan farklı. Bir operasyonu uzaktan komuta eden ve karar mekanizmasında yer alan bürokrasiyi anlatan hikaye bir gerilim sunuyor. Aaron Paul başroldeki Helen Mirren’a eşlik ediyor. Film Alan Rickman’ın da son iki performansından biri. (puhutv) Fathers and Daughters: Aaron Paul’un; Russell Crowe, Amanda Seyfried ve Diane Kruger gibi isimlerle birlikte başrolde olduğu yapım tuhaf bir baba kız hikayesi. Babasının tek başına büyütmek zorunda kaldığı küçük bir kızın 20 yıl sonra, çocukluğuyla yüzleşmesi ilginç bir gerilim sunuyor. (BluTV) The Road to El Camino: Bu sütunlarda El Camino’yu önermek Breaking Bad’i önermek kadar kolaycılık olurdu. Ancak filmin 13 dakikalık kamera arkasına şöyle bir bakabiliriz. Setten hikayeler ve ilginç görüntüler var. Zaten kamera arkaları da her zaman ilginç bir şeyler sunar. (Netflix) Chadwick Boseman Geçen yıl 28 Ağustos’ta Hollywood yıldızlarından Chadwick Boseman hayatını kaybetmişti. Onu özlemle anarken güzide performanslarını izleyebiliriz. 21 Bridges: Manhattan Adası’na giriş çıkışta kullanılan 21 köprünün de kapatılması çok gerçekçi gelmiyor. Bir polis katilinin peşindeki iki dedektif bu kararı uygulayacak kadar işlerine odaklanmış durumdalar. Kaliteli bir kaçma kovalamaca aksiyonunda Boseman’a başrolde Sienna Miller ve J.K. Simmons eşlik ediyor. (Netflix) Da 5 Bloods: Spike Lee’nin oldukça sert olan askeri aksiyon filminde Chadwick Boseman da küçük bir rol almıştı. Dört savaş gazisi yıllar sonra Vietnam’a gidiyor. Üstelik savaşta ölen komutanlarının cesedini ve orada olduğunu bildikleri bir altın zulasını bulmak için. Hayır Köyden İndim Şehire uyarlaması değil. (Netflix) Ma Rainey’s Black Bottom: A Legacy Brought to Screen: Boseman’ın son performansı, yarıda kesilen kariyerinin belki en iyisiydi. Oscar adaylığı kazandırmıştı. Obama’nın favorileri arasında da saymıştık. Yapımcı Denzel Washington, başrolde Viola Davis; 1920’ler Amerikası, cazcıların hikayesi. Ve her şeyin perde arkası, Boseman’ın son çalışma günlerinin anılması. (Netflix) Gods of Egypt: Nikolaj Coster-Waldau’nun karizmatik olduğunu herkes kabul eder ama kendisine tanrı rolü vermek de biraz ilginç. Mısır’daki iki tanrı arasındaki güç mücadelesine dahil olan fani bir hırsız, sonrası ilginç şekilde eğlenceli. Başrolde Gerard Butler’ın da yer aldığı filmde Boseman’ın rolüyse Bilgelik Tanrısı Thoth. (Netflix) Black Panther: Kısa kariyerinde birçok kaliteli performansı olsa da o Wakanda’nın Kralı olarak hatırlanacak. Marvel Sinematik Evreni’nin içinde bile farklı bir yeri olan film tekrar izlenebilecek bir film olma özelliğini sürdürüyor. Oscar’da aldığı En İyi Film adaylığı da MCU için halen tek. (Apple TV) Rahatlatan yapımlar Eylül ayı neredeyse geldi. Havalar halen sıcak olsa da yaz sona eriyor. Sonbaharın başlangıcında biraz rahatlamak için ideal olan yapımlar. Headspace: Unwind Your Mind: Daha önce meditasyon ve uyku üzerine rehberleri ilgi çeken Unwind serisi bu kez interaktif bir içerikle karşınızda. Neye ihtiyacınız olduğunuzu seçiyorsunuz ve o yolda ufak bir rehberlik alıyorsunuz. Hepsi gevşemek için. (Netflix) Bonkis: Türkiye’den çıkan birçok dijital platform dizisinin aksine yolda giderken reklamını gördüğümüz bir dizi değildi Bonkis. Kendi halinde adeta “Bulan izlesin” diye oraya konmuştu. İnatçı Deniz’in hikayesi bulanlar tarafından çok sevildi. Şimdi Bozcaada’da çekilen ikinci sezonunu beklerken tekrar izlemek de çok güzel olmaz mı? (BluTV) Detective Pikachu: Elbette milyonların delisi olduğu anime serisi gibi değil ama o seri de pek rahatlatmıyordu zaten. Dedektif Pikachu, insanların ve Pokemonların günümüz dünyasında bir arada yaşayabildiği ve iş birliğine gidebildiği bir evrende geçen sevimli bir hikaye. Özellikle Pokemon çizimleriyle. (BluTV) School of Rock: Jack Black’in onca performansı içinde en iyi hatırlananı 2004’te Hababam Rock adıyla vizyona girmişti. Rock delisi bir müzisyenin kendisini okulda ders verirken bulması hikayesini anlatan filmin senaristi Mike White, şu sıralar oldukça popüler olan, beIN Connect’teki The White Lotus’un da yazarı. (Prime Video) Yesterday: Beatles olmasa dünya nasıl olurdu? Yıllar önce bir festivalle Türkiye’ye uğrayan Yesterday, bir kozmik kaza sonucu Beatles’ın var olmamış olduğu bir dünyayı, bir müzisyenin gözünden anlatıyor. Filmde Ed Sheeran da kendisini canlandırıyor. Bolca müzik ve sevimli bir aşk hikayesi. (Netflix)