İnan Güney'den ilk açıklama: Hesabını veremeyeceğimiz tek bir işimiz olmadı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında 44 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Soruşturma kapsamında, 'Çıkar amaçlı suç örgütü yönetme', 'İrtikap', 'Rüşvet', 'Kamu kurumu zararına dolandırıcılık' ve 'Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme' iddialarıyla tutuklu Murat Ongun ve aranan Emrah Bağdatlı ile irtibatlı Medya A.Ş, Kültür A.Ş ile İBB bünyesinde birçok dolandırıcılık eylemine karıştığı öne sürülen ve aralarında Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de bulunduğu 35 kişi, yine Murat Ongun kontrolünde faliyet gösterdiği belirtilen ve Emrah Bağdatlı ile irtibatları tespit edilen çıkar amaçlı suç örgütü olduğu öne sürülen sosyal medya yapılanması kapsamında 9 kişi olmak üzere toplam 44 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. 

Gözaltı sayısı 42'ye yükselirken, firari durumda bulunan 2 kişiyi yakalama çalışmaları sürüyor.

Hakkında gözaltı kararı verilen şüphelilerin isimleri şu şekilde:

"Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, İBB Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, firari şüpheli Emrah Bağdatlı'nın kardeşi Özge Bağdatlı, Hasan Yalaz, Bora Aramacı, Aysun Vural, Esma Bayrak, Güngör Bozkurt, Hasan Erkan Kabakçı, İsmail Akkaya, Asraf Engin Güner, Mehmet Kaya, Ersan Şık, İbrahim Can Yaman, Yunus Göçer, Nurul Taha Yüksel, Alper Yıldırım, Deniz Göleli, Duygu Fikirli, Şükrü Fındık, Nazlı Dalar, Veysel Eren Güven, Burak Karakuş, Alican Ayvataş, Mustafa Serez Yerli, Erdal Akbay, Mehmet Akif Bulut, Sabriye Akkaya, Çiğdem Nasuhbeyoğlu, Ümit Karakaya, Mahir Gün, Recep Cebeci, Ferda Yıldız Selbasan, Yusuf Yüce, Kazım Eren Sönmez, Ahmet Bozkurt, Tarık Bora, Mesut Taşkın, Tuğba Koçak, Hare Dinçer, Seyhan Özcan, Mehmet Türkoğlu, Utku Doğruyol, Zekai Kırat."

Gözaltına alınan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'den ilk açıklama

İBB operasyonlarındaki yeni dalgada gözaltına alınan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'den ilk açıklama geldi. Polis eşliğinde emniyete götürülmeden önce ailesi ile çektirdiği fotoğrafı paylaşan Güney, gözaltında olma sebebinin çirkin iftiralar olduğunu belirterek; "Hesabını veremeyeceğimiz tek bir işimiz olmadı, olmaz. Beyoğlu, vicdanlıdır, haysiyetlidir, adildir" dedi. 

Güney'in açıklaması şöyle: 

"Polis arkadaşlar kapıda beni beklerken, gözaltına alınmadan önce, eşim Ayşen, kızlarım ve can dostumuzla birlikte bir fotoğraf çekildik. 31 Mart 2024'te edebimizle, 30 yıllık kibri yendik. Babamın zamanında işçisi olduğu Beyoğlu Belediyesi'ne başkan seçilmek, hayatımın bana bahşettiği en büyük gurur oldu. Beyoğlu'nun hakkı bize emanet diyerek hizmete başladık.

Komşularımıza layık olmak için çok çalıştık. Beyoğlu Belediyesi’ni tüm saygın araştırmalarda, ilçeler arasında memnuniyetin en üstte olduğu belediye yaptık.

Sevgili komşularım, hayatım Beyoğlu'nda geçti, hepiniz beni tanıyorsunuz. Gözaltında olma sebebimin çirkin iftiralar olduğunu biliyorsunuz. Hesabını veremeyeceğimiz tek bir işimiz olmadı, olmaz. Beyoğlu, vicdanlıdır, haysiyetlidir, adildir. İnan Güney Beyoğlu'na emanettir." 

CHP'lilerden tepki 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Güney'in de aralarında bulunduğu 44 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesine tepki göstererek, "Amaç muhalefeti susturmak, halkın iradesini gasp etmektir. Bu bir hukuk değil, iktidarın talimatla yönettiği siyasi bir operasyon; baskı rejiminin utanç vesikasıdır. Boyun eğmeyeceğiz" ifadesini kullandı.

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan "Ekrem Başkanımızla başlayan, diğer belediye başkanlarımızla devam eden ve şimdi de Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney’e uzanan şafak operasyonları zinciri… Bu ülkenin milyonlarca yurttaşının sandıkta verdiği iradeye, yargı ve kolluk gücü eliyle kurulan açık bir pusudur bu! Seçilmiş başkanlarımızı tek tek hedef alarak, halkın iradesini gasp etmeye çalışan bu iktidar, siyaseti adliye koridorlarında dizayn etme peşindedir" ifadelerini kullandı.

Tepki veren isimlerden biri de CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal'dı. Tanal "İBB’ye yönelik 9. dalga adı altında başlatılan bu operasyonlar, artık hukukun değil siyasetin talimatıyla yürütülen bir yıpratma ve sindirme kampanyasına dönüşmüştür. Sandıkta kazanamadıklarını, polis baskınları ve gözdağı operasyonlarıyla almaya çalışan iktidar; halk iradesine, yerel demokrasiye ve seçilmiş belediye başkanlarına savaş açmıştır. Hukukun üstünlüğü, delilden sanığa ulaşmayı emreder. Ancak bu iktidar, önce hedef belirleyip sonra delil arayan bir anlayışla Türkiye’yi hukuk devleti olmaktan çıkarmıştır. Bu operasyonlar ne İmamoğlu’nu ne İBB’yi ne de halkın oyunu teslim alabilir! Kazanan sandıkta halk olmuştur, kaybettiren de yine halk olacaktır" dedi. 

Ardından şu paylaşımı yaptı: