İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 23 Mart'tan beri tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, operasyonun beşinci dalgasının ardından yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Uyduruk gerekçelerle şimdi de ilçe belediye başkanlarımızı alıyorsun. Ne yapacaksın? Nerede duracaksın? Sırayla 16 milyon İstanbulluyu hapse mi atacaksın?" dedi.
Yeni operasyona CHP'den tepkiler yükselirken, İmamoğlu da Erdoğan'a seslendiği bir paylaşım yaptı.
İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Adaylık Ofisi hesabından yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
"Öyle karanlık bir tünele girdin ki çıkamıyorsun. Artık uyan, bir geriye çekil ve ülkeyi kendi ellerinle getirdiğin şu hale bak!
Seni bu operasyonlara ikna edenler, içinden çıkamayacağın bir girdaba soktular. Yalan, dolan, fitne, fesat, tehdit, şantaj ne ararsan var. Panikle bomboş dosyalarını insanla doldurmanın telaşındalar.
Uyduruk gerekçelerle şimdi de ilçe belediye başkanlarımızı alıyorsun. Ne yapacaksın? Nerede duracaksın? Sırayla 16 milyon İstanbulluyu hapse mi atacaksın?
Battıkça batıyorsunuz. Hukuk yerlerde, toplumsal huzur bozulmuş, siyaset durmuş, dış dünyadan bakınca itibardan eser kalmamış, en kötüsü ekonomi uçuruma doğru yuvarlanıyor.
Türk yargısının çok değerli üyeleri, siyasi partilerimizin ve sivil toplumumuzun kıymetli yöneticileri, iş dünyamızın liderleri, sendikalarımız, zaman sesimizi hep birlikte yükseltme zamanıdır.
Zaman bu haksız ve hukuksuz düzene hep birlikte 'artık yeter' deme zamanıdır."
İmamoğlu: Hapishanede görüş yasağı uyguluyorlar
İmamoğlu, CHP lideri Özgür Özel'in Düzce'de düzenlediği mitinge de bir mektup gönderdi.
İmamoğlu mektubunda, "O kadar panik halindeler ki, bana hapishanede görüş yasağı bile uyguluyorlar" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu'nun mektubu şöyle:
Mektubuna, “Düzce’nin güzel insanları, bu ülkeyi, canı gibi seven sevgili kardeşlerim; bugün sizlerle olamasam da aramızda duvarlar, parmaklıklar olsa da hepinizi en içten duygularımla kucaklıyorum,” sözleriyle başlayan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Sanıyorlar ki duvarlar, parmaklıklar bizi ayırabilecek. Sanıyorlar ki; beni tutsak ederek, zindana kapatarak sizlerle arama engel koyabilecekler. Sanıyorlar ki Ekrem İmamoğlu, bu vatana duyduğu o sonsuz sevgiyi bir zindanda kalınca unutacak, millet de o zindana kapatılınca, onun yaptığı hizmetleri unutacak. Sanıyorlar ki; hukuku kendi çıkarlarına alet ettiklerinde, bu milletin ferasetini, adalet duygusunu ortadan kaldırabilecekler. Düşünüyorlar ki, tek adam düzeni sonsuza kadar devam edecek; istedikleri zaman savcı, istedikleri zaman yargıç, istedikleri zaman ekonomist olacaklar. Ülkeyi içinden çıkılmaz uçurumlara sürükleyebilecekler. Düşünüyorlar ki, bu israf düzeni hiç bitmeyecek.”
"Dolduramadıkları iddianameyle süreç uzadıkça uzuyor"
“Hiç umutlanmasınlar. Bizi istedikleri kadar ‘suç örgütü’ diye yaftalasınlar. Vatandaşın bu iftiralara artık karnı tok. Vatandaş, kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Bir avuç azınlığı değil, bu topraklarda yaşayan, vatan sathına yayılmış herkesi koruyup gözetenin kim olduğunu biliyor. İmamoğlu, bu israfçıları dört kere yendi, daha da yenmeye devam edecek. Bu israfçılar, her seçim döneminde ellerindeki tüm imkanları, bakanları, milletvekillerini seferber ettiler, yine de bileğimi bükemediler. Şimdi, koltuk altlarından gidiyor diye, hukuk kisvesi altında olmadık, akla hayale gelmedik hilelere başvuruyorlar. Hodri meydan. Madem tüm yargı mekanizması elinizin altında, bir an önce iddianameyi hazırlatın. Dökün ortaya her şeyi. Ne doğru ne yanlış, kim gerçeği söylüyor, kim yalanı; görsün cümle alem. Ancak, bu israfçılar da biliyor ki, ortada ne suç var ne de suç örgütü. Alnımız ak, başımız dik. Dolduramadıkları iddianameyle süreç uzadıkça uzuyor, mesnetsiz olduğu için bütün o iddialar ellerinde patlıyor.”
"Korkunun ecele faydası yok"
“Sevgili Düzceliler; korkunun ecele faydası yok. Bakın korkuları o kadar büyük ki, neler neler yapmadılar. Önce 30 yıllık diplomamı iptal ettirdiler. Yetmedi; daha iddianame bile yokken, bizi suçlu ilan edip, zindana attırdılar. Baktılar olmuyor, sosyal medyada beni engellettiler. Sesimden, görüntümden dahi korkup, benim videolarımı, afişlerimi yasaklamaya kalktılar. O kadar panik halindeler ki, bana hapishanede görüş yasağı bile uyguluyorlar. Ama hesapları tutmadı, tutmuyor, tutmaz. Sindirmeye çalıştıkları, sesini kısmaya kalktıkları vatandaş, daha gür sesle, kükreyerek koşuyor meydanlara. Bu milleti hafife alanlar, iradesini hor görenler, çok yakında nasıl bir hata yaptıklarını acı bir şekilde anlayacaklar. Önümüz bayram. Bu vesileyle hepimizin, tüm İslam aleminin Kurban Bayramı’nı kutluyorum. İnanıyorum ki yakında tüm bayramlarımızı hep beraber, ayrısız, gayrısız kutlayacağız. Bize yapılan bütün zulümlere, uğradığımız bütün haksızlıklara rağmen, yılmayacağız ve mutlaka başaracağız. Her şey çok güzel olacak."
Kaynak: Gazete Oksijen