Air India'nın 171 sefer sayılı uçağı kalkıştan süre sonra bir apartman binasına çarpıp alev aldıktan sonra uçaktaki 242 kişiden hiçbirinin kurtulması olası gözükmüyordu. Mucizevi bir şekilde bir kişi sağ çıktı, ama nasıl?
Hindistan'da meydana gelen Boeing 787 Dreamliner kazasından sağ kurtulan yolcu, ekonomi sınıfının ön tarafında bulunan acil çıkış sırasındaki 11A koltuğunda oturuyordu.
Havacılık tarihinde onun kadar şanslı olanların sayısı oldukça az. Uçuş Güvenliği Vakfı verilerine göre son 80 yılda, 80 veya daha fazla yolculu uçakların yaptığı kazaların sadece 20’sinden bir veya iki kişi sağ kurtuldu.
Bir önceki örnek, Ocak ayında Güney Kore'de 179 kişinin hayatını kaybettiği Jeju Air uçak kazasından iki uçuş görevlisinin kurtulmasıydı. Boeing 737 uçağı bir setin üzerine çarparak alevler içinde kalırken, görevliler uçağın arka kısmında oturuyordu.
WSJ’nin aktardığına göre uçak kazalarının hayatta kalma olasılığını değerlendiren araştırmacılar beş faktöre odaklanıyor: uçağın yapısal bütünlüğü, güvenlik kemerlerinin etkinliği, yolcular ve mürettebatın maruz kaldığı G kuvvetleri, uçak içi ortam ve yangın veya duman gibi kaza sonrası faktörler.
Uluslararası Hava Güvenliği Araştırmacıları Derneği Başkanı Barbara Dunn, “Bir kişinin hayatta kalması imkansız gibi görünen bir durumda hayatta kalmasının birçok nedeni olabilir” dedi: “Uçağın iniş şekli ve yolcunun oturduğu yerin konumu da etkili oluyor. Emniyet kemeri sıkı bağlanmışsa, vücudun sallanma derecesi azalır. Ayrıca yolcunun kendini koruma pozisyonuna alıp alamaması da önemli.”
Bir kaza sırasında yolcuların oturduğu yerlerin göreceli güvenliği değişkenlik gösterir ve en önemli faktörlerden biri uçağın yere nasıl indiğidir. Burun kısmı önde olan bir kazada ön koltuklarda oturan yolcular çarpışmanın şiddetini en çok hisseder, ancak başka faktörler de devreye girer.
“Birçok insan arkada ön koltukta oturmaktan daha güvenli olduğunu düşünür” diyen Dunn, “Bu her zaman doğru değildir. Yangının ne kadar hızlı yayıldığı ve çıkışa ne kadar hızlı ulaşabileceğiniz gibi faktörler de önemlidir” diye devam etti.
Şubat ayında, Delta Air Lines'ın Toronto Pearson Uluslararası Havalimanı'na yaptığı bölgesel uçuş sırasında uçak acil iniş yaptı ve ters döndü. Kazadan 80 yolcu ve mürettebatın tamamı sağ çıktı.
Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB), yolcuların maruz kaldığı kuvvetlerin insan tolerans sınırlarını aşmaması ve yolcuları çevreleyen uçak yapısının büyük ölçüde sağlam kalması durumunda kazayı “hayatta kalınabilir” olarak değerlendiriyor. G kuvvetleri çok büyük olduğunda ve vücut bu darbeye dayanamadığında kaza hayatta kalınamaz olarak değerlendirilir.
NTSB hayatta kalma tanımları, duman veya yangın gibi tehlikelerin etkisini ve kazada gerçekten hayatta kalanların olup olmadığını dikkate almaz.
Embry-Riddle Aeronautical Üniversitesi'nde havacılık güvenliği uzmanı ve profesör olan Anthony T. Brickhouse, “Hayatta kalınabilir’ denildiğinde, insanların kurtulduğunu düşünürsünüz, ‘hayatta kalınamaz’ denildiğinde ise herkesin öldüğünü düşünürsünüz. ‘Hayatta kalınamaz! dediğimiz kazalarda hayatta kalan insanlar oldu, ‘hayatta kalınabilir’ dediğimiz kazalarda da ölen insanlar oldu” dedi.
Ciddi kazalarda yolcu hayatta kalma oranlarını anlamak için NTSB, 1983 ile 2017 yılları arasında gerçekleştirilen ticari uçuşları inceledi. Ciddi kazalar, yangın, en az bir ciddi yaralanma veya ölüm ve uçağın önemli ölçüde hasar görmesi veya tahrip olması olarak tanımlandı. Bu kriterleri karşılayan 35 kaza tespit edildi.
Birinde, 1987 yılında Detroit'te kalkıştan kısa bir süre sonra düşen McDonnell Douglas DC-9 uçağındaki 155 yolcudan tek kurtulan 4 yaşındaki bir kız çocuğu oldu.
NTSB kaza raporuna göre, Northwest Airlines'ın 255 numaralı uçuşunun enkazı, iki otoyol üst geçidini geçen 3.000 fitlik bir çarpışma yoluna yayılmıştı. Tüm yolcu koltukları kopmuş ve yol boyunca dağılmıştı. Ebeveynleri ve erkek kardeşiyle birlikte seyahat eden hayatta kalan çocuk, üst geçitlerden birinin altındaki enkazda bulundu. Ona 8F koltuğu tahsis edilmişti.
NTSB tarafından incelenen kazalarda, 3.823 yolcunun yarısından biraz fazlası hafif yaralanmalarla ya da hiç yaralanmadan kurtuldu; %6,3'ü ciddi yaralanmalar geçirdi; %27'si çarpışma sonucu öldü; %4,1'i yangın veya duman nedeniyle öldü; ve yaklaşık %10'u diğer veya bilinmeyen nedenlerle öldü.
NTSB, Northwest 255 kaza raporunda, yolcuların ve mürettebatın künt travma nedeniyle öldüğünü, uçağın son çarpışmada parçalandığını ve kazanın kabini tahrip ettiğini belirtti. Rapor, bir okul öncesi çocuğun hayatta kalmasını sağlayan bir dizi tesadüfi durum dışında, kazadan kurtulmanın imkansız olduğu sonucuna vardı.
Brickhouse, “Bazen bazı şeyler olur ve bunları açıklamak gerçekten zordur” dedi. “Bu terimi kullanmaktan hoşlanmıyorum, ama bazen şans da devreye girer.”
Tarihin en ünlü uçak kazalarından 6 Ocak 1958 Münih Hava Felaketi’nde, Manchester United futbol takımını, destekçilerini ve gazetecileri taşıyan uçak karla kaplı pistte 3. kalkış denemesinde kaydı ve pistten çıkarak bir ahıra çarptı. Uçak alev aldı. 44 kişiden 20’si hayatta kaldı. 3 kişi hastaneye kaldırıldıktan sonra hayatını kaybetti.
Tek kurtulan anlatıyor
241 ölünün arasından canlı çıkan tek kişi Vishwash Kumar Ramesh, Air India uçağı binaya çarptığında öldüğünü sanmış. Anın şoku geçince hala hayatta olduğunu fark edip kendini kurtarmanın yollarını aramış. Hastane yatağında DD News kanalına yaşadıklarını anlatan Ramesh, “Uçak sanki kalkıştan kısa süre sonra havada sıkışıp kaldı. Ardından yeşil ve beyaz ışıklar yanıp sönmeye başladı. Bir anda bir binaya girdik ve patlama oldu” dedi. Ramesh, uçaktan çıkışını şöyle anlattı:
“Canlı çıktığıma inanamıyorum. Bir an ben de öldüm sandım. Daha sonra gözlerimi açıp etrafa bakınca hayatta olduğumu anladım. Gövdede bir açıklık olduğunu fark ettim. Bir şekilde kemerimi çözdüm. Ayağımla açıklığı büyüttüm ve dışarı süründüm. İnsanlar gözümün önünde öldü. Hostesler, ve yakınımda oturan iki kişi can çekişiyordu”