İstiklal'de son durum: Bekleme yapmadan devam et!
İstanbul’un en önemli tarihi ve turistik mekanlarından İstiklal Caddesi’nde, 13 Kasım’da meydana gelen bombalı terör eyleminin ardından bir dizi güvenlik tedbirleri alındı. Bu kapsamda önce 1.4 kilometre uzunluğundaki caddedeki bank ve saksıların kaldırılmasına karar verildi. Ardından her türlü faaliyet, kültürel etkinlik yasaklandı. Seyyar satıcısından sokak müzisyenine, restoran önlerindeki masalara kadar her şey yasaktan nasibini aldı.
Tadilatlar ve yasaklar bitmedi
Aslına bakılırsa İstiklal’in yakın geçmişine baktığımızda bu ilk kısıtlama değil… Hatırlayacak olursak 1990’da 29 yıl aradan sonra sefere başlayan tarihi tramvayın seferlerine, arada yapılan birçok düzenleme ve altyapı çalışmaları yüzünden ara verilmişti. Yine bir terör eyleminden sonra çöp tenekesi konması, oturma alanlarının oluşturulması, ağaç dikilmesi yasaklandı. Bunlara alternatif, Çin’den ithal edilen granit taşlar Cadde’nin zeminine döşendi. En büyük yasak ise 2011’de geldi. Ara sokaklar da dahil olmak üzere vergisi ödenmiş bile olsa kaldırıma masa konması engellendi...
Koyan restoranların masalarını zabıta topladı. Belediye ile mekanların arasında deyiş yerindeyse ‘masa kapmaca’nın oynandığı 2013’te Gezi Olayları patlak verdi. Caddeye giriş- çıkış çoğu kez yasaklandı. Kısa süre içinde yine altyapı çalışmaları başladı. Cadde büyük bir şantiye alanına döndü. 2019 yılında yapılan seçimlerden sonra ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yeni düzenlemeye başladı. Bu kez Cadde’de oturma alanları oluşturuldu, peyzaj çalışmaları yapıldı. Ama bu projede hayata geçirilen oturma alanları, saksılar ve ağaçlar son valilik kararı ile kaldırıldı.
“Ticari faaliyet sokak arasında”
Peki yasaktan sonra İstiklal Caddesi’nde durum ne? Yorulanlar artık banklara değil kaldırım kenarlarına oturarak soluklanıyor. Cadde’deki ticari faaliyet sokak aralarına kaydı. Esnaf bu durumun geçici olacağına inanıyor. Hatta 2015 yılındaki patlamaları örnek göstererek “7 yıl önce yaşananları kim hatırlıyor? Tekrar eski günlere döneriz” diyorlar.