İYİ Parti'nin Emekliler Kurultayı'nda önemli açıklamalarda bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu "Emekliler Kurultayı yapma kararımız, siyasi bir faaliyet olmanın ötesinde, insani ve vicdani bir karardır" dedi. Dervişoğlu açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
- Her alanda, ülke ve milletimize hizmet etmiş, emek vermiş insanlarımızı yok saymak, onları ekonomik sefalet, yokluk ve yoksullukla baş başa bırakmak, bırakın ülkeyi başarı ile yönetmeyi, insanlıktan bile nasip almamak demektir. Devlet yönetmek odur ki, adil gelir dağılımı sağlayacak, çalışanlarımızı ve emeklilerimizi insanca yaşayacak bir gelire sahip kılacaksınız.
- Şeyh Edebali’nin veciz ifadesiyle, ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.’ 22 yıldır, tüm değerlerimizi, insanlarımızın umutlarını istismar eden siyasal iktidar, insanı yaşatmak adına atılması gereken adımları atmamış, ancak, yandaşlarını zengin ederken hiç de cimri davranmamıştır.
"Milletimizin gerçek gündemini öne çıkartmayı görev görüyoruz"
- Siyasi tartışmaların öne çıkarılarak, gerçek gündemi kapatmaya çalışan iktidarın bu tavrının tam tersine, İYİ Parti olarak, milletimizin gerçek gündemini öne çıkartmayı bir görev olarak görüyoruz. Aileleri ile birlikte 35-40 milyona ulaşmış emeklilerimizin yaşadığı sıkıntılara göz yumulamaz, dertleri unutturulamaz. Bu sebeple, ‘Emekliler Kurultayı’ yapma kararı aldık. Ömürlerinin en güzel yıllarını ülkemize hizmet yolunda kullanmış emeklilerimizin yaşadığı ekonomik, sosyal tüm problemleri gündeme almak, ülkeyi yönetme aczi içine düşenlerin, adeta gözlerine sokmak, hem insani hem de vicdani görevimizdir.
- Ülkeyi yönetenlerin görevi, vatandaşlarımızın yaşadıkları devasa sorunlar karşısında mazeret üretmek, aldatmak değil, çözüm bulmaktır. Türkiye, imkanları verimli kullandığı takdirde zengin bir ülkedir. Bugün en temel problem, insanı merkeze alan, insanımızı, insanca yaşatma anlayışını öne çıkarabilen politikalar üretebilme acziyetidir. Çözülmesi gereken en büyük sorun, bu zihniyet dönüşümünü gerçekleştirerek, pastadan payın her kesime adil olarak dağılımını sağlamaktır.
"Emeklilerimizin temsilcileri ve uzmanlar konuşacak biz dinleyeceğiz"
- Biz bu toplantıyı, biz konuşalım, sizler dinleyin diye yapmıyoruz elbette. Tam tersine, burada sendika temsilcilerimiz, emeklilerimizin temsilcileri ve uzmanlar konuşacak biz dinleyeceğiz. Dinlemekle de kalmayacak, burada konuşanlardan, bir ortak mutabakat çıkararak, hem ülke gündemine taşıyacak, hem de duyması gereken herkesin duymasını sağlayacağız. Emeklilerimizin yaşadığı problemlerin detayına girmeden, İYİ Parti olarak bazı tespitlerimizi vurgulamak istiyorum: Emeklilerimizin haklarını düzenleyen 5434 ve 5510 sayılı kanunlar gözden geçirilerek, çifte standart uygulamalar ortadan kaldırılmalı ve yeni bir kanuni düzenleme yapılmalıdır.
- Memur emeklilerimize, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ödeneceği söylenen ve bugün aylık 15 bin liraya ulaşan seyyanen zam sözü tutulmamıştır. Bu sebeple, çalışan memur ile emekli memur arasındaki gelir makası açılmıştır. Emekli ve çalışan memur arasındaki maaş neredeyse 1/3 oranına gerilemiştir. Seyyanen zam, ek ödeme, fazla çalışma, döner sermaye ücretleri, uzmanlık, başöğretmenlik tazminatları ve ek ders gibi gelirlerin emekliliğe yansıtılmaması, çalışan memur ve emekli memur arasındaki maaş farkını çok daha fazla arttırmış durumdadır. Açlık sınırının 20 bin 561 lira, yoksulluk sınırının 66 bin 976 lira olduğu günümüzde, en düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira, yani asgari ücret ve açlık sınırının bile altında iken, yalan üretmekten başka, hiçbir tedbir alınmamıştır.
- Hal böyle iken, adeta dalga geçercesine, 2024 yılı emekliler yılı olarak ilan edilirken, milyonlarca emeklimize, bir asgari ücret maaş dahi çok görülmüştür. Kök maaş denilen, ucube anlayışı değiştirmek adına hiçbir çalışma hala yapılmamaktadır. İntibak yasası tüm gayretimize rağmen hala çıkarılmamış, aynı hatta daha fazla prim gün sayısına sahip olanlara daha az maaş verilmesi uygulaması ısrarla sürdürülmüştür. Bu konuda, İYİ Parti olarak verdiğimiz kanun teklifi, Cumhur İttifakınca reddedilmiştir. Birçok çalışanın 2025 yılında emekli olması halinde, 2024 yılına göre 1,5 oranında, daha az maaş alacağı bilinmesine rağmen bu problemi düzeltmek adına hiçbir kanuni düzenleme, şu ana kadar yapılmamıştır.
- İktidar bir yandan, genç yaşta emekliliğe karşı olduğunu söylerken, diğer yandan 696 sayılı KHK ile kadroya geçenler, yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı günden itibaren, istekleri dışında zorunlu emekli edilmektedir. 3600 ek gösterge düzenlemesinin dışında bırakılan, kamu çalışanları için, söz verilen kanuni düzenleme yaşama geçirilmemiştir. Bu vurdumduymazlık birçok kamu çalışanının mağdur olması sonucunu doğurmuştur. Kademeli emeklilik, staj ve çıraklık mağdurlarının talepleri görmezden gelinmiş, onlara umut verici bir açıklama dahi çok görülmüştür.
"Asgari ücret 28 bin lira olmalıdır"
- Bu vesile ile, 2025 yılı asgari ücret talebimizi tekrar ifade etmek istiyorum. Biz, İYİ parti olarak 2025 yılının birinci altı ayı için 28 bin lira istiyoruz. 2025 yılının ikinci altıncı ayında, yani Temmuz 2025’te asgari ücretin yeniden belirlenmesi gerektiğini vurguluyoruz. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu ülkemizde 1 yıllık asgari ücret tespitinin, yanlış ve haksız bir uygulama olacağına inanıyoruz.
- Emeklilik sisteminde, elbette bir mutabakat oluşturarak, bir sistem değişikliği, mutlaka gündeme alınmalıdır. İYİ Parti olarak, emeklilerimiz ile ilgili, üstümüze düşen tüm sorumluluğu yerine getireceğimizden herkes emin olmalıdır. Bu kurultaya katılımınız bizler için çok kıymetlidir. Kurultayımızın, başta ülkemize ve milletimize, tüm sevgili emeklilerimize hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyor, hepinize en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
