İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Menderes ve Seferihisar arasında etkili olan orman yangını sonrası bölgede yer alan Kuyucak ve Orhanlı Mahalleleri'nde incelemelerde bulundu. Yurttaşlarla bir araya gelen Tugay, yangının geniş bir alanda büyük tahribata yol açtığını ve özellikle rüzgarın etkisiyle müdahalenin zorlaştığını belirtti.
Tugay, şunları söyledi:
"Yangının başlangıcı elektrik hatlarından"
“Son iki günde şiddetli rüzgar nedeniyle başa çıkılması zor yangınlar oldu. Bunlardan en önemlisi şu anda bulunduğumuz Kuyucak Köyü civarına başladı ve Menderes Seferihisar arasında geniş bir bölgeye yayıldı. Önemli ölçüde orman kaybı var. Tepelerde gördüğünüz bütün ormanlar maalesef bu yangında yanmış durumda. Eski Orhanlı Köyü’ndeyiz. Orhanlı Köyü’nde yine tepede aralarda tek tek olan evlerden yananlar olmuş. Onun dışında diğer köylerde de biraz daha köy merkezinde değil de çeperde olan evlerden yananlar oldu. Ayrıca yazlık sitelerde maalesef bazı evler yangından ciddi zarar gördü. Özellikle Doğanbey civarında dört tane yazlık sitede zarar gören evler var. Yangının başlangıcının elektrik hatlarından olduğunu söylediler. Biraz önce yine bunu teyit etti komşularımız, vatandaşlarımız. Şiddetli rüzgar nedeniyle havadan söndürme de ne yazık ki yapılamamış. O nedenle çok geniş bir alan hasar gördü. Bu tür durumlarda yangını durdurmak için ne yapabileceğimiz üzerine hepimizin yoğun bir kafa yorması gerektiğini ve önlemlerin arttırılması gerektiğini düşünüyorum”
Ormanların yeniden ağaçlandırılması konusunda da değerlendirmelerde bulunan Tugay, şöyle devam etti:
“Yangından sonra ormanların yenilenmesi için aslında orman bölge müdürlüğü sorumlu ve görevli. Biz elimizden geldiğince her türlü ağaçlandırma çalışmasına destek oluruz. Vatadaşlarımızın katkılarını da kampanyalarla sağlayabiliriz. Ama iklimin fazla kurak olması ve toprağın bu nedenle biraz canlılığını yitirmesi ağaçların tekrar yetişmesini zorlaştırıyor. Bu ormanların tekrar oluşmasını sağlamak çok kolay bir şey değil. Fidan dikmekle de hallolmuyor bu. O fidanların köklenmesi için büyümesi, gelişmesi için belli bir sıcaklık, belli bir yağış rejimi gerekiyor. Toprağın canlı olması gerekiyor. O açılardan kötü şartlar altındayız. Var olanları çok iyi korumak ve doğaya, iklime daha fazla zarar vermemek için hepimiz elimizden geleni yapmak zorundayız. Bu bilinci artırmaya çalışacağız. Bir taraftan da tabii ki kaybettiğimiz ağaçların yerine yenilerini dikmek için biz de çalışacağız”
“Helikopterlerin, uçakların sayısını arttırmak lazım”
Yangınlara müdahale kapasitesinin artırılması gerektiğini vurgulayan Tugay şu ifadeleri kullandı:
"Kurumlar arasında koordinasyon sağlanıyor. Yani o açıdan çok büyük sorun var, diyemem ancak havadan söndürme için teknik kapasiteyi arttırmak lazım. Hem helikopterlerin, uçakların sayısını arttırmak lazım hem de bunların gece de söndürebilenlerini kullanmak lazım. O açıdan biraz daha fazla yatırım gerekiyor. Bu yangınlar oldukça bir taraftan tabii herkes deneyimleniyor. Biraz önce ziyaret ettiğim köyün muhtarı işte bizim köylere verdiğimiz yangın söndürme tankerleri var. Onların ne kadar işe yaradığını anlatıyordu. Aynı zamanda daha önceki yangınlardan edindikleri deneyimi de anlatıyordu. Her bir vatandaşımız, her bir kurum aslında bu yaşananlardan kötü de olsa bir deneyim çıkarıyor, bir dahaki sefere daha dikkatli olma yolunda üzerine düşeni daha fazla yapıyor. Ancak bu yangın tamamen şiddetli rüzgarın yüzünden bu kadar büyüdü. Normalde çok daha kısa sürede çok daha erken söndürülebiliyor. Böyle durumlarda ne yapabileceğimizi biraz daha çok çalışmamız lazım.
Vatandaşlarımıza tabii düşen bir numaralı görev yangının çıkmaması için yaz ayalarında özellikle rüzgarlı havalarda yangın riski taşıyacak her türlü hareketten uzak durmak. Basit bir sigara izmariti atmak da buna sebep olabilir. Piknik ateşi yakmakta ya da anız yakmakta sebep olabilir. Ama son günlerde öyle acayip şeyler oldu ki birisi kaynak yaparken onun sıçramasıyla başlamıştı bir başkasında birisi çatı tamiratı yaparken Bornova'daki yangının başlamasına sebep oldu. Dün Buca'daki yangında bir vatandaş elindeki benzinle yakmış ortalığı. Böyle tuhaf anlayamadığımız, açıklayamadığımız şeyler de var. Kaza türü şeyler de var. Herkesin üzerine daha fazla dikkatli olma görevi düşüyor”
Tugay, CHP’nin 38. Olağan Kurultay davasının ertelenmesine ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
“Birilerinin kişisel hırslarıyla partiyi karalama çabası, hukukta bu kadar karşılıklı bulmamalıydı”
“Ben bugün bir sabah bir paylaşım yaptım. Orada da belirttim. Hemen hemen hiçbir dayanağı olmayan, tamamen uydurulmuş birilerinin işte şunu duydum bunu bunu anlattılar falan gibi varsayımsal iddialar üzerine hukuk faciası, bir dava. Ertelenmek yerine tamamen reddedilseydi daha doğru olurdu diye düşünüyorum ama mesele de hani ne durumda olsun reddedilmesi gereken bir şey. Artık iki seneye doğru yaklaşıyoruz iki sene önceki kurultayla ilgili bu kadar zaman geçtikten sonra birilerinin tamamen kişisel hırslarıyla diyeyim partiyi karalama çabası hukukta bu kadar karşılıklı bulmamalıydı. Ülkenin demokrasisinin sağlam ve sağlıklı partilere ihtiyacı var. Cumhuriyet Halk Partisi de tarihiyle bugünüyle, geçmişiyle ve geleceğiyle Türkiye'nin demokrasisinin temel taşlarından. Cumhuriyet Halk Partisi'ni karalama bu kadar kolay olmamalı. Bu hukuksuz durumun bir an önce bitmesini diliyorum"
Dava sürecinin uzatılmasına ilişkin ise Tugay, şu ifadeleri kullandı:
“Genel başkanımız aslında o konuyu çok iyi ifade etti. Bu bir süreç olarak yürütülecek anladığımız kadarıyla ve o süreç tabii ki Cumhuriyet Halk Partisi'nin itibarını düşürmek ya da Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde bir kargaşa çıkma amaçlanan bir sürece dönüşecek gibi görünüyor. Ama herkes gördü ki böyle durumlarda da yani kim ne olsun herkes ortak iradenin etrafında toplanıyor. Bizim parti içi yarışlarımızın olacağı ya da birbirimiz ile illa hesaplaşacaksak, hesaplaşacağımız yer kurultaylardır. Normal kurultay takvimi zaten bir süre sonra başlayacak. Orada en aşağından en üste kadar yeniden seçimlerle normal süreç işletilecek. Yani partinin kendi içerisinde bir değişim ihtiyacı varsa bunun zaten üyeler, delegeler görecektir, anlayacaktır. Bizim şu anda ihtiyacımız olan şey ülkenin sorunlarıyla ilgili çalışmak olduğunu, hepimizin üstlendiğimiz sorumluluklarda halkımızın sorunlarını çözmek. Bugün burada konuştuğumuz yangın dolayısıyla olduğu gibi insanımızın geleceğini tehdit eden çok ağır sorunlarla ilgili çözümler üretmek. Yapmamız gereken şey bir an önce Türkiye'yi içinde bulunduğu her türlü sıkıntıdan çıkaracak çalışmaları yapmak. Cumhuriyet Halk Partisi de kendisini bu açıdan sorumlu hissediyor ve iktidar alternatifi olarak daha da güçlü bir programla halkın karşısına çıkacaktır. Ben partimizin bunu yapacağına inanıyorum. Ben de bu süreçte üzerime düşeni yapacağım. Türkiye'nin sorunlarını konuşmak istiyoruz. O sorunlarını çözümlerini konuşmak istiyoruz. Yapay ve üretilmiş gündemlerle daha fazla ne biz ne ülke daha fazla zaman kaybetsin istemiyoruz”
Kaynak: ANKA
