Gözde A. Pamuk
Tarihi boyunca kozmopolit atmosferi karakterinin bir parçası olan İstanbul’un belki de en kendine özgü sakinlerinden biri İstanbul Karaim Cemaati. Kendilerini Tevrat’ın kadim takipçileri ve İstanbullu olarak tanımlayan ve bugün sayısı 50 kişiyi geçmeyen cemaat üyeleri, kendi deyişleriyle belki de “son demlerini yaşıyor.” Akademisyen Banu Yılmaz Kolankaya’nın doktora tezinden kitaba dönüştürülen ve İletişim Yayınları’ndan çıkan ‘İstanbul Karaim Cemaati’ adlı kitap yazarın cemaat üyeleriyle yaptığı görüşmelere, sözlü tarih çalışmasına dayanıyor.
Musevilik tarihinin en içe kapalı ve en kadim topluluklarından biri olarak kabul edilen Karaim varoluşu, din bilimcilerince geliştirilen Talmudist/Rabbani Yahudiliği reddederek, sadece Tevrat’ı mevcudiyetinin temeline koyan bir inanç topluluğu olarak tanımlanıyor.