Cumhuriyet’in 100. yıl balosu için Avrupa’nın en saygın mekanlarından biri olan Londra’daki National History Museum’a doğru ilerlerken Türkiye’nin ilk balosunun davetlilerinin nasıl hissettiğini düşünüyordum.
Modern Türkiye’nin ilk balosu 14 Ekim 1925’te İzmir’de düzenlenmişti. Kadınların ve erkeklerin birlikte katıldığı bu ilk balo, anlatılanlara göre hafif çekingen ve az eğlenceli geçmişti. Çünkü Cumhuriyet’in değerleriyle yeni yeni tanışan kadınlar ve erkekler beraber dans etmeyi, birlikte eğlenmeyi ilk kez deneyimliyordu. Mustafa Kemal ilk dansı İzmir valisinin eşiyle yaptı ama çoğunluğun ona ayak uydurmak için biraz zamana ihtiyacı vardı. Kim bilir ne kadar heyecanlılardı! Çünkü onlar sadece ilk kez bir baloda bulunmakla kalmıyor aslında yeni bir hayatın sosyal kodlarını oluşturuyorlardı.
Kendimi onlardan birinin torunu gibi hissederek kırmızı beyaz ışıklandırılmış görkemli binanın bahçesinde saatin 19.23 olmasını bekledim. Zaten kendi başına bir sanat eseri gibi olan ve tarih öncesi çağlardan bugüne gelen değerli kalıntılara ev sahipliği yapan Doğa Tarihi Müzesi’nin ihtişamlı kapıları 19.23’te Cumhuriyet Balosu için açıldı. 300 kişinin doldurduğu mekanda her bir davetli hem Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının başlangıcına hem de 1881’den beri Dünya tarihinin mirasına ev sahipliği yapan bu özel yere uygun olarak çok şıktı. Fosilleri 154 milyon yıl öncesine tarihlenmiş Diplodocus dinozorunun kemikleri ile süslü salondaki masalar da Atatürk’ün sevdiği yemeklerle, rakı ve elbette beyaz leblebiyle en az davetliler kadar şıktı.
Atölye Grup tarafından düzenlenen bu gece aslında bir kutlamadan daha fazlasını temsil ediyor. Çünkü bu akşamdan elde edilen gelir doğrudan Türk Eğitim Vakfı İngiltere, Galatasaray Eğitim Vakfı ve Boğaziçi Mezunlar Derneği’ne aktarılıyor. Yani bu balo aynı zamanda 100 öğrencinin eğitim hayatını şekillendirerek etkisini çok daha uzun bir zamana yayacak. Girişi 750 sterlin olan şölenden toplanan parayı artırmak için iki Galatasaraylı, bir Beşiktaşlı futbolcunun ve A Milli Kadın Voleybol takımı oyuncularının imzaladığı formalar satışa çıkarıldı.
Galatasaraylı oyuncuların imzaladığı 100. yıl özel forması ve Voleybol Milli Takımı oyuncularının imzaladığı Kaptan Eda Erdem'e ait formalar açık artırmayla 10 biner sterline satıldı. Galatasaraylı Mauro Icardi'nin tüm oyuncular tarafından imzalanmış forması 7 bin sterline, Beşiktaşlı futbolcuların imzasını taşıyan yüzüncü yıl özel forması ise 1000 sterline satıldı. Mimar Rıfat Baltaoğlu’nun, Mustafa Kemal’in yaşamını Cumhuriyet altını üzerine resmettiği Ata eseri de birkaç çocuğu okutmak üzere alıcısına gitti.
Mehmet Ulusoy, Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında sözün ve sahnenin Cumhuriyet kadınlarına ve gençlerine bırakılması gerektiğini vurgulayarak kızlarını ve eşi Işıl Ulusoy’u sahneye çağırdı.
Cumhuriyetin ilk balosunun tersine 100. yıl balosunda saatlerce dans edildi. Görüyorsa eminim Mustafa Kemal’in çok hoşuna gitmiştir ama “Bir de zeybek oynasalardı tam olurdu” demiştir.