Çağatay Bayraktar
cbayraktar@gazeteoksijen.com Marmara Denizi’ni kısa süre önce esir alan müsilaj, deniz ekolojisi için de balıkçılar için de zorlayıcı bir süreç oldu. Uzmanlar balıkların üreyemediğini, denizin 1 Eylül’de başlayacak av sezonuna hazır olmadığını söylüyor. İşin tesellisi, yapılan incelemelerde ağır metale rastlanmaması. Yani balıkların yenmesinde sorun yok. Tabi yenecek balık bulunabilirse...Sezon zayıf geçecek
Av sezonunun ertelenmesi gerektiğini söyleyen İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknoloji ve Yönetimi bölümünden Prof. Dr. Firdevs Saadet Karakulak, müsilaj etkisiyle balıkların yumurta bırakamadığını ve bu yüzden sezonun ertelenmesi gerektiğini vurguladı. Müsilajın varlığının yüzeyde görülmese bile 10 metreden 40 metreye kadar devam ettiğini söyleyen Karakulak özellikle palamut, lüfer, kefal gibi kış balıklarının yumurta bırakamamasından dolayı Marmara’da balıkçılığın zayıf geçeceğini ifade ediyor:Kıtlık kapıda
“Derinlerde bulunan müsilaj, oksijen seviyesinde düşüşe sebep oluyor, güneş ışınlarının denize girmesini engelliyor ve balıkların yumurta bırakmasını engelliyor. Özellikle kış aylarında Marmara ile özdeşleşen palamut, lüfer, kefal gibi balıkların yumurtlama dönemi. Fakat bu balıklar, üreme alanlarında müsilajla karşılaştıkları için yeterince yumurta bırakamadı. Bu durum 1 Eylül’de av yasakları bitince karşımıza balık kıtlığı olarak çıkacak. Palamut, lüfer, hamsi ve sardalya sayısında ciddi oranda düşüş olabilir. Yasak kalksa bile Marmara Denizi’ndeki balıkçılar Kuzey Ege ve Karadeniz’e yönelecek. Bu da Ege ve Karadeniz üzerinde ciddi bir baskı oluşturarak balık popülasyonunu olumsuz etkileyecek. Zaten müsilajdan dolayı balıklar strese girmiş ve göçler geç görülüyor, yumurta bıraksalar da sayıları düşük. Bundan dolayı balıkçılık faaliyetleri tamamen durdurulmasa bile 1 Eylül ile 15 Nisan arası kısıtlanmalı.”