8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşması için tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Diyarbakır Adliyesi önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.
Duruşmada, tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu. Sanıkların kimlik tespiti ile başlayan duruşma, kamerayla kayıt altına alınıyor. Baba Arif Güran, müşteki, aralarında tutuklu şüphelilerin de bulunduğu 26 kişi tanık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da müşteki kurum sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı.
Duruşma öncesinde, Türkiye Barolar Birliği (TBB) davaya katılma talebinde bulundu. Sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu avukatlarına söz verildi. Duruşmada, ilk olarak tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar savunma yapıyor. Sanığın duruşmadaki savunması sırasında baba Arif Güran gözyaşı döktü ve sakinleşmesi için salondan çıkarıldı. Savunma esnasında Arif Güran, sanığa "Seni Allah'a havale ediyorum" dedi. Sanık Bahtiyar'ın savunması sürüyor.
Duruşmayı, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DEM Parti milletvekilleri Meral Danış Beştaş ve Ceylan Akça Cupolo, DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Erinç Sağkan, farklı bölgelerden gelen baro başkanları, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük ve sanatçı Gülben Ergen de izledi.
Mahkemede ifade veren Bahtiyar sıva işiyle uğraştığını, ayda 60 bin TL kazandığını, son verdiği beyanının doğru olduğunu söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, son beyanını okudu. Olay gününü anlatan Bahtiyar, “Yaya olarak Arif Güran’ın evine doğru gittim. Orada Salim Güran ile buluştum. Başka kimse yoktu. Salim Güran yukarıdaydı, ben ağaçları suluyordum” dedi.
Mahkeme başkanının ‘Neden çelişkili konuştun?’ sorusu üzerine de Bahtiyar, “O zaman korkmuştum. O yüzden öyle ifade vermiştim. Salim Güran beni çağırdığında evden herhangi bir bağrışma sesi duymadım. Eve girdim. Bir odaya gittik. Narin yatıyordu. Salim, ‘Narin’in annesiyle ilişkimizi gördüğü için öldürdüm dedi’ diye konuştu.
"Narin’i arabaya koyduğumda yüksel güran ağlıyordu"
Mahkeme başkanı, güvenlik kamerası saati ve baz kayıtlarını belirterek, "Peki hangi ara ilişkiye girdiler" diye sordu. Bahtiyar, "Salim bana ‘Narin’i götür bir yere at’ dedi. ‘Parça parça halinde suya at kimse görmesin’ dedi. Beni tehdit ettikten sonra yapmak zorunda kaldım. ‘Oğlun Muhammed’in kafasına sıkarım, sonra senin kafana sıkarım’ dedi. Battaniyeyi Salim getirdi. Evden dışarı çıktı, battaniyeyi getirdi. Narin yerde yatıyordu. Battaniyeye sardıktan sonra benim evin ahırına getirdim. O sırada kimseyi görmedim. Sonra kırmızı arabama götürdüm. Narin’i arabaya koyduğumda yukarıya baktım, Yüksel ağlıyordu. Narin'i battaniyeye sardıktan sonra ben aşağı indim. Salim arabasıyla aşağı doğru geldi. Ben ilk olarak ahıra gittim. Orada torbaya koydum. Narin’in üzerinde siyah tişört vardı. Çantasını hatırlamıyorum. Battaniyeyi, Salim Güran geldi, benden aldı. Eşim ve annem evdeydi, dışarıda değildi. Çuvalı arabanın arka tarafında, paspas kısmına koydum. Ben köyden çıktıktan sonra Salim de arkamdan geldi. Ben cesedi arabama torbayla koyduktan sonra battaniyeyi benden aldı. Cesedi arabamın arka paspas kısmına koydum. Salim bana ‘Cesedi göle götür, parça parça haline getir’ dedi. Ben de oraya götürdüm, cesedi parçalamadım. Oraya bıraktım. Cesedi oraya bıraktığımı kimseye söylemedim. Battaniyede ıslaklık olduğunu hatırlamıyorum” dedi.
İfadesine devam eden Bahtiyar, “Salim ile bu olaydan sonra görüşmedim. Narin’i arabaya koyduğum zaman başımı kaldırdım. Yüksel tepeye gelmişti, beni izliyordu” dedi. Mahkeme Başkanı, Nevzat Bahtiyar’a “Narin’i nasıl öldürmüş olabilir?” diye sordu. Bunun üzerine Bahtiyar, “Boğarak. Narin'in boğularak öldürüldüğünü düşünüyorum. Vücudunda herhangi bir kan görmedim. Cesedi vicdanım el vermediği için parçalamadım. Cesedin üstüne sadece, su alıp götürmesin diye 1 taş bırakmıştım. Kendi inisiyatifimle o taşı bıraktım. Yüksel veya Enes ile de bu olaydan sonra konuşmadım. Dereye götürdüğümü Salim ile Yüksel biliyordu” dedi.
"Güran ailesiyle bir husumetim yok"
Bu sırada Arif Güran, tekrar mahkeme salonuna geldi. Mahkeme Başkanı, Bahtiyar’a “Cesedi bıraktıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyorsun. İlk defa hayatında bir ceset gördün, daha sonra hiçbir şey olmamış gibi evine peynir almaya mı gittin, öyle mi?” diye sordu. Bahtiyar, “Evet” dedi.
Mahkeme Başkanı, “Neden itirafta bulundun?” diye sordu, Bahtiyar bu soruya cevap veremedi. İfadesine devam eden Nevzat Bahtiyar, “Güran ailesiyle bir husumetim yok” dedi. Savcı baz bilgilerini sorarak, “Salim Güran’ın seni silahla korkuttuğunu söyledin. Baz bilgilerine göre 4’ünüz de aynı yerdesiniz. Silahla nasıl tehdit etti? Salim seni silahla o 8 dakikada mi tehdit etti?” sorusu üzerine Bahtiyar, “Yanındaki silahla yaptı. Salim silahını yanında taşıyor. Silahı çıkardı. ‘Bunu yok etmezsen senin oğlunun kafasına sıkarım, sonra da senin kafana sıkarım dedi" diyen Bahtiyar, mahkeme başkanının “Salim Güran’ın olay günü elbisesi ne renkti?” sorusuna da “Hatırlamıyorum” diye cevap verdi.
Savcının, “Salim Güran’ın 17.46'da senden gelen 41 saniyelik görüşmeniz var, ne konuştunuz?” sorusuna da “Ben Salim’i aramadım” diyerek konuşmayı inkar etti. “Dereye Narin’i kucağında götürdüğünü söyledin. 25 kilo bir kız. Tek başına mıydın? İpi nerede buldun?” sorusu üzerine de “Çantanın ipini kullandım, tek başımaydım” yanıtını verdi.
Soruların çoğuna ‘Hatırlamıyorum’ yanıtını verdi
Önceki dönem baro başkanı Nahit Eren, Bahtiyar’a “Salim Güran’ı ne zamandan beri tanıyorsun?” diye sordu. Bahtiyar, “Çocukluktan beri birlikteyiz. 30 yıl var. Vaktimiz oldukça ben onu o beni arar kahveye giderdik. Köyde görüşürdük” dedi. Bahtiyar, Eren’in sorduğu soruların çoğuna ‘Hatırlamıyorum’ yanıtını verdi. Eren’in, ‘Olay günü 15.08 geçe Salim Güran’ın aradığını söyledin, o cümleleri hatırlıyor musun?’ sorusuna, “Hayır, hatırlamıyorum. Ona ‘Suyumuz yok’ demiştim” dedi. Belediyede su arızasının olmadığına dair tutanağın olduğunu söylemesi üzerine de “Bilgim yok” dedi.
Eren’in “Sen gittiğin zaman debisi nasıldı derenin?” sorusuna, “Orası su altında değildi. Ayaklarım su içine girdi” dedi. “38 dakika orada kalmışsın. O sürede ne yaptın? Elbiselerini, pantolonunu, ayakkabını çıkardın mı” sorusuna da “Hayır, hiç suya girmedim. Cesedi bırakırken suyun içindeydim suyun yüksekliği 40-50 santimetre yüksekti. Çalıları koymadım. 1 taş koydum. Su o kadar yüksek değildi. Ayakkabı ve pantolonla suya girdim sonra girmedim” ifadelerini kullandı.
Baro avukatlarından Aydın Özdemir, “Narin’i siz mi boğdunuz” diye sordu. Bahtiyar, “Salim boğdu, kendisi bana Narin'i boğduğunu söyledi” dedi. “Kardeşini kim tehdit etti?” sorusuna, “Bilmiyorum. Salim'in amcası Ali Rıza Güran, Hacı Hasan'a söylemiş, ‘Nevzat’a bir miktar para ve arazi verelim, onun evini köye getirelim’ demiş. Kimse benimle kekeme diye dalga geçmedi” ifadelerini kullandı.
"Kendimi darbettim"
Nahit Eren, “24 Ağustos’ta jandarma seninle ilgili bir tanımlama yapıyor ve senin tedirgin olduğunu söylüyor. 25 Ağustos’ta bunun üzerine senden yeniden ifade alıyor, kolundaki ısırığı soruyor. Sen de ‘Mısır tarlasında olmuş olabilir, hatırlamıyorum’ demişsin” dedi. Enes Güran da “Ben kendimi darbettiğimi daha sonra onlara söyledim, söylüyorum da” yanıtını verdi.
Mahkeme Başkanı, “Salim Güran’ın herhangi bir kızıyla ilişkiye girdiğin için Salim Güran seni dövmüş olabilir mi?” sorusu üzerine Enes Güran, “Hayır. Biz savcıların karşısına çıktığımızda kendimizde değildik. Cezaevine girmeden önce savcılara verdiğim beyanları kabul etmiyorum” dedi.
"Telefonu neden yanına almadın?"
Eren’in “İnsanın kardeşi kaybolsa, ihtiyaç duyacağı şey telefondur. Sen o sırada telefonunu yanına almamanı izah eder misin?” sorusu üzerine Enes Güran, “Maşallah Güran, ‘Narin evimize gelmemiş’ dedikten sonra, ben kısık sesle ‘Narin’ diye arıyordum. O sırada telefonumu almak aklıma gelmedi” ifadelerini kullandı.
Daha sonra Eren, “Sürekli dosyayı soruyorsun. Cezaevinden evi arayınca ‘Narin’i öptüm, diş fırçası vs.’ merak ediyorsun. Bu tür konulara her girdiğinde raporu merak ediyorsun. Kaygılandığın bir şey mi var raporda?” diye sordu. Enes Güran ise “Kesinlikle yok. Panik ve korkuyla Narin’in diş fırçamı kullandığı zamanı merak ettim. Kardeşimin raporu çıkacak, suçsuz olduğumuz ortaya çıkacak” yanıtını verdi. Enes Güran, sorulan çoğu soruya da "Bilmiyorum" cevabını verdi. Enes Güran’ın ifadesinin ardından Mahkeme Başkanı, duruşmaya 1 saat ara verdi.
Ne olmuştu?
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.
Salim, Yüksel ve Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edilmişti.
Kaynak: AA