17 Eylül 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 09.09.2024 16:05 | Son Güncelleme: 09.09.2024 16:17

Narin soruşturmasında gözaltındaki Nevzat B: Amcası cesedi saklamam için '200 bin lira veririm' dedi

Kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran soruşturmasında gözaltına alınan Nevzat B.'nin, "Amca S.G. battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek ‘Bunu yok edeceksin’ dedi. ‘İyi düşün, sana 200 bin lira veririm’ dedi" ifadelerini kullandığı ortaya çıktı
Narin soruşturmasında gözaltındaki Nevzat B: Amcası cesedi saklamam için '200 bin lira veririm' dedi

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra derede cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 24 şüpheliden Nevzat B.’nin ifadesi ortaya çıktı. İfadesinde tutuklanan amca S. G.'nin Narin’in cesedini saklaması için kendisine verdiğini anlatan Nevzat B., “S. G. battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek ‘Bunu yok edeceksin’ dedi. ‘İyi düşün, sana 200 bin lira veririm’ dedi. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk. Muhtar Salim Güran ile birlikte ayrılmadan önce ‘Göl’ diye tabir ettiğimiz, Eğertutmaz Deresi’ni işaret etti ve ‘Oraya götür’ dedi. Ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum. Burada biraz su vardı. Bu alana çuvalı bıraktım ki, çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum” dedi. 

S. G. yeğeni Narin’i neden öldürdüğünü bilmediğini belirten Nevzat B., “Sosyal medyada babası Arif Güran’a ‘Sana öyle bir acı yaşatacağım ki, asla unutamayacaksın’ demiş. Köyde bu şekilde konuşuluyordu” ifadelerini kullandı.

Nevzat B. ifadesinde şunları anlattı: 

  • 21 Ağustos’ta saat 6 buçuk sıralarında, Bağlar ilçesi Çarıklı Mahallesi’nde yeni bir ev yaptırıyordum, bu evin elektrik tesisatı için gitmiştim. Sonra evimin olduğu Tavşantepe Mahallesi’ne geldim, evimde yemek yedim ve namaz kıldım.
  • Ben saatini tam olarak hatırlamıyorum fakat öğlen saatlerini geçmişti, evimizin şebeke sularının kesik olduğundan dolayı köyümüzün muhtarı S. G.'yi aradım, ‘içme suyumuz akmıyor’ dedim. Yaklaşık olarak bir dakika kadar konuşmuşuzdur.
  • Konuşma esnasında S. G.  bana ‘Ben arıza için yetkilileri ararım’ dedi. Daha sonra aramızda bir konuşma olmadı. Benim evim ve Muhtarın evi yaklaşık 80-100 metre mesafe vardır. Ben evden kendi aracımla çıktım, sonra arkamdan Renault marka beyaz renkli bir araçla S. G.'nin geldiğini gördüm.
  • Mezarlıktan, Tavşantepe Mahallesi’ne doğru çıkan parke döşeli köyün iç yolunda, S. G. bana korna ve selektör yaptı, ben de bana içme suyu ile ilgili bir şey söyleyeceğini düşünerek bekledim.
  • S. G. aracından inerek benim aracıma doğru geldi, ben de araçtan indim ve bana eliyle göstermek suretiyle aracın ön yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek ‘Bunu yok edeceksin’ dedi.
  • Ben de gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı vaziyette ve hareketsiz vaziyette yatan bir insanın olduğunu gördüm.
  • İnsan olduğunu anlayınca şaşırdım ve tereddüt ettim, bu esnada S. G. bana hitaben ‘İyi düşün, sana 200 bin lira veririm’ dedi. Bu esnada etrafımızda kimse yoktu.
  • Bana ‘Aracında torba var mı?’ dedi. Ben de aracımın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk, bu esnada çocuğun üzerinde siyah tişört ve şort vardı.

"Boyun bölgesinde kızarıklık vardı"

  • Üzerinde asılı bir küçük çanta vardı, çocuğu torbaya koyduğumuz esnada sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı.
  • Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra çuvalın ağzını orada bağlamadan benim aracımın arka koltuğunun önündeki ayak paspasının olduğu yere koydum ve aracıma bindim, aracımın yönü mezarlık tarafıydı.
  • Muhtar S. G. ile birlikte ayrılmadan önce ‘Göl’ diye tabir ettiğimiz, Eğertutmaz Deresi’ni işaret etti ve ‘Oraya götür’ dedi. Ayrılırken onun ne yaptığına bakmadım. Direkt olarak mezarlığın yanından giderek, villalar mevkisine doğru gittim.
  • Yolda giderken ben pişmanlık duydum ancak aldığım şeyden de kurtulmam gerektiğini düşündüm. Derenin yanındaki stabilize yolan aşağı doğru inerek uygun bir yer baktım, aracımı derenin kenarında durdurdum.
  • Çuvalı aracımdan alarak elime almıştım, çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum, çünkü çok telaşlıydım.
  • Narin Güran’ın 8 Eylül’de bulunduğu yere inerek çevrede ip aradım. İp bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi ve çantasının ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım ve ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum.
  • Burada biraz su vardı. Bu alana çuvalı bıraktım ki, çuval birisi tarafından bulunur, diye düşünerek üzerine bir taş koydum. Büyüklüğü 15-20 kilogram civarındaydı.
  • Yanında da birer taş vardı. Üzerine çalı koymadım. Çünkü üzeri kapanmıştı. Daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim. Stabilize yoldan çıktıktan sonra baldızımın evine gittim.
  • Saat 19.00 sıralarıydı, köyde insan hareketliliği vardı. Kendi annem ve eşim de Narin Güran’ı arıyorlarmış, bana söylediler. Ben de yukarıda anlattığım olay ile ilgili hiçbir şey söylemedim.

"Arama faaliyetlerine katıldım"

  • Evin içine girdiğimde namaz kılıp yemek yemeden Narin Güran’ı arama faaliyetine katıldım. Jandarmalar köye 21.00-22.00 sıralarında geldi. Köyde arama faaliyeti yaptık.
  • O gün Narin Güran’ı aramaya 22.30’a kadar devam ettim, eve gelip 1 saat sonra uyudum. 22 Ağustos’ta sabah 05.00 sıralarında uyandım, eşim bana gece 03.00’e kadar arama faaliyetlerinin sürdüğünü söyledi.
  • Sabah 07.00-08.00 sıralarında Muhtar S. G. jandarma ekipleri ile hiçbir şey olmamış gibi arama çalışması yapıyordu. Hatta kanalın çevresinde arama yaptığımız esnada S. G.'nin kanalın içine girerek arama yaptığını gördüm.
  • Korktuğum için itiraf edemedim. Beni ifadeye çağırdıklarında, Muhtar S. G.'nin bırakılacağı söylentisi vardı.