24 Haziran 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 16.06.2024 09:13 | Son Güncelleme: 16.06.2024 11:48

Özel'den Erdoğan'a iadeiziyaret yanıtı: Biz o sözü hiç üzerimize almıyoruz

CHP lideri Özgür Özel Cumhurbaşkanı Erdoğan 'ın CHP'ye iadeiziyaretine dair yaptığı açıklamalara, "Biz o sözü hiç üzerimize almıyoruz. Çünkü bu işi başlatan biziz. Herkesin gözü önünde oldu, herhalde bunu yine kendi ittifak ortağına söylüyor" diyerek yanıt verdi
Özel'den Erdoğan'a iadeiziyaret yanıtı: Biz o sözü hiç üzerimize almıyoruz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bayram namazını memleketti Manisa’da kıldı. Özel, namaz çıkışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İspanya ve İtalya temasları sonrası uçakta CHP'ye iadeiziyareti üzerinden yaptığı açıklamalarını değerlendirdi. Özel, "Sayın Cumhurbaşkanı dün uçakta demiş ki 'herhalde iadeiziyaretimizi hazmedemeyenler' oldu. Biz o sözü hiç üzerimize almıyoruz. Çünkü bu işi başlatan biziz. Herkesin gözü önünde oldu, herhalde bunu yine kendi ittifak ortağına söylüyor" dedi. 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kurban Bayramının ilk gününde bayram namazını Manisa’nın Şehzadeler ilçesindeki Hatuniye Camii’nde kıldı ve vatandaşlarla bayramlaştı. Özel, cami çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Özel'in açıklamalarından satırbaşları şöyle: 

  • Bir kez daha başta bütün hemşehrilerimiz olmak üzere bütün vatandaşlarımızın Kurban Bayramı'nı kutluyorum. Başta Filistin olmak üzere dünyanın neresinde kan varsa, gözyaşı varsa durmasını diliyoruz.
  • Dünyadaki bütün ülkelerin Filistin devletini tanımasını ve İsrail'in yaptığı bu insanlık suçuna karşı, katliama karşı, soykırıma karşı artık en sert tedbirlerin artık alınmasını diliyoruz.
  • Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi yurtta barış istiyoruz, dünyada barış istiyoruz.
  • Bundan sonra bu güzel bayram gününden sonra artık ne ülkemizde, ne dünyanın herhangi bir yerinde çocukların, annelerin gözyaşı olmasın, savaşlar olmasın. Bundan sonra herkes barış içinde yaşasın temennisini taşıyoruz.
  • Bugün Sayın Belediye Başkanımızla birlikte birazdan şehitliklerimizi ziyaret edeceğiz. Ailelerimizin kabristanlarını ziyaret edeceğiz.
  • Vatandaşlarımızla bayramlaşacağız. Aile ziyaretleri yapacağız ve ailelerimizle geçireceğimiz birkaç huzurlu günü de bu yoğun trafiğin içinde kendimize kâr sayacağız.
  • Bir kez daha burada sizlerle birlikte olduğumuz için, memleketimizde olduğumuz için hepinize teşekkür ediyoruz. Sizleri görmek güzel. Manisa'mızda olmak güzel. Ümit ediyorum bundan sonra daha güzel günlerde hep birlikte olacağız.
  • Sağ olsun sayın Cumhurbaşkanına biz ziyarette bulunmuştuk. 22 yıllık iktidarları boyunca siyasi partiler arasında bir istisnai kanlı darbe girişiminden hemen sonra olan ziyaret hariç bu tip ziyaretler yapılmıyordu.
  • Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı seçildiğimde artık bu kin ve nefret siyasetini, gerilim siyasetini bitirmemiz gerektiğini herkesin kendi işini yapmasını ama herkesin birbirinin seçmenine saygısından dolayı da siyasi partilerin birbirleriyle nezaket ilişkilerini hiç olmazsa korumasını gerektiğini söylemiştim.
  • 31 Mart tarihinde birinci parti çıktık. İlk iş olarak Ramazan Bayramı'nda bütün siyasi parti liderlerini aradım. Ben genel başkan seçildiğimde sayın Cumhurbaşkanı teşekkür telefonu açmamıştı ama o zaman o birinci partiyiydi şimdi biz birinci partiyiz.
  • Bize düşer dedik ve bütün siyasi partileri kendisinden başlayarak aradık, bayramlaştık. Daha sonra da randevulaştık. Ben kendilerinin genel merkezlerinde ziyaret ettim.
  • Gayet nezaket içinde elbette hepimiz her konuda aynı düşünmeyeceğiz. Ama müzakere ettik, görüş alışverişinde bulunduk.
  • Kendisi de bu ziyaretten sonra iadeiziyarette bulunacağımı söyledi. Arada geçen 5 haftalık sürece Türkiye'de insanlar 'normalleşme' dediler.
  • Siyasette 'yumşama var' dediler ve bundan herkes memnun oldu. Bundan sayın Bahçeli de memnun olmuştu ama Bahçeli'nin partisindeki belli odaklar bundan rahatsız oldular. Olur olmaz hakaretlerde bulundular, tehditlerde bulundular, halen bulunuyorlar.
  • O gerilim ortamından sayın Bahçeli'nin bazı değerlendirmeleri oldu. Ben bir kez daha ifade etmek isterim ki ben kimse istiyor diye kavga edecek, gerilim yaratacak değilim.
  • Benim işim gerilim yaratmak değil. Şu anda mağdur olan, mazlum olan, yoksul olan, işsiz olan, aç olan, ürünü para etmeyen insanların derdine deva olabilmek için onların sorunlarını dile getirmek.
  • Bu ziyaretten sonra yapılan değerlendirmelerin tamamını saygıyla ve memnuniyetle karşılıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı dün uçakta demiş ki 'herhalde iadeiziyaretimizi hazmedemeyenler' oldu.
  • Biz o sözü hiç üzerimize almıyoruz. Çünkü bu işi başlatan biziz. Herkesin gözü önünde oldu, herhalde bunu yine kendi ittifak ortağına söylüyor.
  • Burada sorun şu ki Cumhur İttifakı'nın ortakları bizim üzerimizden iletişim kuruyorlar. Ramazan ve Kurban bayramlarında yaptığımız gibi lütfen birebir doğrudan iletişim kursunlar.
  • Birbirlerine iyi söz de söyleyeceklerse, birbirlerine söylesinler. Kötü söz söyleyeceklerse de birbirine söylesinler. Biri benim üzerimden öbürüne mesaj yolluyor.
  • Efendim siz ittifak ortağı olun. Biz yokuz. İhtiyaç olursa buradayız diyor. Öbürü de dönüyor. Bu ziyareti hazmedemeyenler var diyor.
  • Bizim üzerimizden konuşmasınlar, birbirleriyle konuşsunlar. Zaten bugüne kadar çok iyi anlaşıyorlardı. Bundan sonra da iyi anlaşmaya devam ederler.
  • Buradaki sorun şu ki onların birlikteliği maalesef memlekete işsizlik getirdi. Yoksulluk getirdi. Bugün memlekete maliyetinin altında buğday fiyatı veren, maliyetinin altında çay fiyatı veren endişe ederiz ki maliyetinin altında fındık fiyatı artışı uygulayacak olan endişe ederiz ki maliyetinin altında kuru üzüm fiyatı açıklayacak olan bir birliktelikleri var.
  • Sorun burada. Yoksa onlar iyi geçinsinler, birlikte olsunlar. Onların birlikteliğine laf eden yok. Ama bu birliktelik açlık, yoksulluk, sefalet ve işsizlik üretiyorsa sorun burada.
  • Ben bu sorunları çözmeniz derdindeyim. Bir kez daha hangi siyasi görüşten olursa olsun, tüm siyasi partilerin hem liderlerine, hem mensuplarına, üyelerine hem de oy verenlerine hayırlı bayramlar diliyorum. Bayram günü, kavga günü değildir.
  • Bayram günü küslerin barıştığı, kavgaların bittiği günlerdir. Ümit ediyorum herkes bayramın ruhuna uygun bir bayram geçirir. Bayramdan sonra da güzel işleri hep birlikte yaparız
  • Emekliye zaten geçen sene enflasyon TÜİK'e göre bile yüzde 80'ken yüzde 33 zam verildi. Yani emekliyi yüzde 50 yoksullaştırıldı. Şimdi de yeniden enflasyonun altında bir zam yapılacağı ve hatta asgari ücrete hiç zam yapılamayacağı izlenimini aldım ben. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.
  • Eğer böyle olursa susamayız. Normalleşme bu değil. Normalleşme yıllardır tartışan siyasetçilerin birbirine laf söylememesi değil, yıllardır hakkını alamayanların hakkını alması sonucunu doğurmalıdır.
  • Normalleşme olacaksa bu emekliden ve emekçiden başlamalıdır. Çiftçiden ve esnaftan başlamalıdır. Onların yüzü gülmeden bizim yüzümüz gülmez.
  • Eğer asgari ücrete zam yapmazlarsa bu konuda her platformda mücadele ederiz. En son sokaklara dökülürüz, meydanları doldururuz.
  • En sert tepkiyi gösteririz. Ben bir emek şehrinde yaşıyorum. Benim evim Manisa'da. Benim başka bir yerde evim yok.
  • Bu şehirde on binlerce, yüz binlerce asgari ücretli var. Bu asgari ücrete zam yapılmalıdır. Asgari ücrete zam yapmayan asla ve asla bu memlekette 'hükümet ediyorum, iktidarım' demesin. Size bu yetki asgari ücretliyi ezmek için emekliyi aç bırakmak için verilmedi.
  • Eğer bugün millet seçimleri yapıyorsa ama seçimlerden sonra kimin bakan olacağına millet değil bir kişi karar veriyorsa bu gerçekten anayasal bir sorundur.
  • Bu bakanlar milletin bakanı değil de birilerinin bakanı olarak milletin gözünün içine değil de birilerinin ağzının içine bakıyorsa görevden alınacak mıyım diye.
  • Tabii ki bu demokrasi açısından ayıplı bir durumdur. Bu bakanlar meclise gelmiyorsa, mecliste sözlü sorulara yanıt vermiyorsa yazılı sorulara ya çok geç cevap veriyor ya da hiç vermiyorsa.
  • Bunlara gensoru verilemiyorsa, görevini kötü yapan bakandan hesap sorulamıyorsa evet demokrasi açısından bir ayıptır. Ama bu ayıpların hiçbirisini biz yapmadık.
  • 16 Nisan 2017 referandumunda itirazlarımıza rağmen bu arkadaşlar yaptı. O dönemde biz dedik ki anayasalar her doğan için yapılır. Ama onlar Erdoğan için anayasa yaptılar.
  • Anayasalar herkesin üstüne olacak mucizevi kıyafetlerdir, bir kişiye dikilmez. Eğer her doğana değil, Erdoğan'a dikersen üç gün sonra kolu kısa gelir. Beş ay sonra paçası uzun gelir. O da rahatsızlıklarını dile getirir. İçinde bulunduğumuz durum tam olarak budur.
  • Eğer gerçekten her doğan için bir anayasa yapılacaksa ilk önce Erdoğan'ın mevcut anayasaya uymasını bekleriz. Mevcut anayasa bu kadar ihlal ediliyorken yeni anayasa tartışmaları manasız geliyor vatandaşa da.
  • Bir de şöyle diyorlar; yani bugün bayram günü herhangi birimizin evladı bana yeni bir kıyafet al dese eskisini ne yaptın diye sorarız. Bize 'yeni kıyafet dikecek misiniz' diye sormadan eski kıyafeti giyiyorlar mı ona bir baksınlar.