CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen 62. Ulusal, 36. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma, Kültür ve Sanat Etkinlikleri'nde konuştu. Hacı Bektaş Veli'nin birleştirici gücüne dikkati çeken Özel, "İyilikle kötülük, menfaat terazisinde tartılırken dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir.' diyor Hünkar. Biz biliriz ki iyilik makamı siyasetin değil vicdanın terazisindedir." ifadelerini kullandı.
"Hünkar'ın izinden giden mazlumlar asla zalim olmadı"
Birlik ve beraberliğin önemine vurgu yapan Özel, şöyle konuştu:
"Bu topraklar çok kara kışlar, çok acı dönemler gördü. Kerbela'da akan kan, Çorum'da, Maraş'ta, Sivas'ta aktı. Canlarımız Madımak'ta yandı. Yüreğimiz hala yanmaya, Madımak'taki acı hala tütmeye devam ediyor. Sokak ortasında sendikacıları, öğrencileri, gazetecileri katlettiler. Hünkar'ın yolundan gidenler eline bir gün silah almadan, şiddete başvurmadan mücadele etti. Hünkar'ın izinden giden mazlumlar asla zalim olmadı. Bugünlerde, geçmişin mazlumlarının bugünün zalimleri olduğunu, geçmişte kendine yapılanların bin fazlasını siyasi rakiplerine yapanları, kendine yapılmayanları dahi rakiplerine, onlardan kurtulmak, onları ekarte etmek için reva görenlerin yönettiği bir ülkede, yeniden kardeşliği, birliği, beraberliği tesis etmek için inançla, sabırla, azimle, cesaretle ve kararlılıkla mücadele ediyoruz." Özel, Alevilerin çözüm bekleyen birçok sorununun olduğunu, bunun çözümü için de her zaman çalıştıklarını belirtti.
"29 maddelik demokratikleşme paketi sunduk"
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kurulan komisyonda yer aldıklarını anlatan Özel, şunları kaydetti:
"Bugünkü iktidarla aynı komisyonda ne işiniz var?' yaklaşımında bulunuyorlar. Meclis bir siyasi partinin değil, milletindir. Bir çözüm gelecekse, bir siyasi partinin lütfuyla değil, bu milletin barışa, kardeşliğe olan inancıyla gelecektir. Onun için milletin Meclis'ini kurmuş bir siyasi partinin ve millet iradesine inanan, demokrasi fikrine sahip olanların bir mensubu olarak o komisyonda yer aldık. En yapıcı katkıları sağlamak üzere komisyonun içindeyiz. Geçtiğimiz hafta yapılan değerlendirmelerde o komisyona 29 maddelik bir demokratikleşme paketi sunduk. Hem Kürt sorununun çözümüne katkı sağlaması, hem Alevi canların birikmiş sorunlarını çözmesi açısından önemli maddeleri, içerikleri bünyesinde bulunduruyor. Hiç şüphe yok, sorunu tümüyle çözecek, her şeyi biz önerdik demiyoruz. Bu bizim önerimiz ama onun dışında da komisyonun, derneklerin, vakıfların, sivil toplum örgütlerinin, toplumun tüm kesimlerinin sesine kulak vermesi, onların katkılarını alması lazım. Partilerin kendi çıkarlarıyla değil, ülkenin ortak çıkarlarıyla barışı, eşitliği, kardeşliği esas alan bir süreci yürütmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz."
Toplumsal barış ve kardeşliği perçinlemek için cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi gerektiğini dile getiren CHP lideri şunları söyledi:
"Hiç şüphesiz, cemevleri ibadethaneleridir. Yıllara sari bu sorun bir an önce ve öncelikle çözülmelidir. Toplumsal barış ve kardeşliği perçinlemek için cemevlerine ibadethane statüsü verilmeli ve bu konuda Meclis’e verilmiş sayısız kanun teklifi diğer siyasi partilerden de gelen olumlu söylemler ve önümüzdeki döneme yönelik olumlu beklentiler de göz önüne alındığında Meclis açıldığında yapılacak ilk işlerimiz arasında yer almalıdır.
Herkesten yapıcı bir tavır, destekleyici bir tavır bekliyoruz. Cemevlerinin ibadethane yapılmasıyla ilgili yaklaşımın yanı sıra, ÇEDES programı adı altında, eşit eğitimin, tarafsız eğitimin örselendiği, Kültür Bakanlığı’na bağlı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı adıyla Alevilerin kabul etmediği ve maalesef Kültür Bakanlığı’na bağlanarak, meselenin zihinde nasıl konumlandırıldığının itiraf edildiği bir yapıyla karşı karşıyayız. Madımak’ın utancıyla devlet hala yüzleşmemiştir. Bu anlayışı değiştirmek için Madımak utanç müzesi olana kadar aynı kararlılığı sürdürüyoruz."
"Güvendiğin padişahın, o da bir gün devrilir"
"Geçen yıl burada Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ile beraberdik. Ama 19 Mart’ta onu aramızdan aldılar" diyen Özel şöyle devam etti:
"Bugün tam 150 gün oldu, suçsuz yere bir zindanda tutuluyor. Ben geçen sene birlikte açtığımız, KİPTAŞ’ımızın yaptığı mihmandar evinde kendisiyle ortak dairemizi bugün ziyaret ettim. Geçen sene dairenin bir anahtarını bana verirken, ‘Burası benim aileme de sizin ailenize de boş kaldığında pek çok aileye de yeter’ demişti. O küçücük daireden daha küçük bir hücreden burayı izlediğini, buradaki canlara duyduğu özlemi bir kez de ben ifade etmek isterim.
Büyük bir mücadelede yolda yürüyoruz. Bu yolda bazen ‘Dar gününde dost düşman belli oldu’ dediğimiz zamanlar oluyor. Pir Sultanlar kalır, Pir Sultanlar kalacak. Yürü bre Hızır Paşa, senin de çarkın kırılır. Güvendiğin padişahın, o da bir gün devrilir. Yürüdüğümüz yolu Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin, Pir Sultan’ın, Abdal Musa’nın, Mevlana’nın, Yunus Emre’nin ve nice eren ve evliyaların öğretileriyle aydınlatmaya devam edeceğiz. Biz doğru olacağız, dost kapısını, dostluk kapısını açık tutacağız ama yolumuzdan asla dönmeyeceğiz. Zalimlere, kibrin esiri olanlara, adaleti değil menfaati baştacı edenlere karşı duracağız.
"Zalim olmamaya söz veriyoruz"
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı olarak dergahın önündeki karadutun gölgesinde durmaya söz veriyorum. Yeri geliyor inciniyoruz. Haksızlığa uğruyoruz. Ama incinsek de incitmemeye, dünün mağduru olanlar bugünün zalimi olsunlar varsın ama hiçbir gün zalim olmamaya söz veriyoruz. Hacı Bektaş Veli’nin hikmetiyle, Pir Sultan’ın direnciyle, Hz. Hüseyin’in Hüseyin’in kıyamıyla, o dik duruşuyla durmaya devam etmeye, insanlığa inanmaya, kardeşliğe inanmaya, kardeşlere güvenmeye ve barışı kurmaya andolsun."
Zülfü Livaneli'ye Dostluk ve Barış Ödülü
Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen ödül töreninde Kültür Sanat Ödülü, İBB Başkanvekili tarafından sanatçı Erdal Erzincan’a; Akademik Araştırmalar Ödülü, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan tarafından Şah Hüseyin Şahin’e; Dostluk ve Barış Ödülü, CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından sanatçı Zülfü Livaneli'ye takdim edildi. 'Yaşayan İnsan Hazinesi Hizmet Ödülü' ise Alevi dedesi Mustafa Özgün'e verildi.
