29 Mart 2024, Cuma
Haber Giriş: 31.12.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:18

Prof. Bulu ile başladı, Prof. İnci ile 1 yıl doldu

2 Ocak’ta Prof. Dr. Melih Bulu’nun üniversiteye rektör atanmasıyla başlayan Boğaziçi Direnişi birinci yılını dolduruyor. Rektörlük binasına sırt dönme protestolarını devam eden akademisyenler, bugün bir yıl öncesine göre daha güçlü bir mücadele verilmesi gerektiğini söylüyor
Prof. Bulu ile başladı, Prof. İnci ile 1 yıl doldu
Yusuf Akcakaya
[email protected] Türkiye 2021’e Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan rektör ataması gündemi ile başladı. 2 Ocak’ta atanan Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektörlük dönemi, hemen ertesi gün başlayan tepkilerin gölgesinde geçti. Öğrenciler şarkı bestelemekten helva kavurmaya kadar birçok eyleme imza atarken akademisyenler de her gün sırtlarını rektörlük binasına dönerek tepkilerini gösterdi.  Bu sürecin belki de en önemli olaylarından biri 15 Temmuz’da Prof. Dr. Bulu’nun görevden alınıp yerine yardımcısı Prof. Dr. Naci İnci’nin atanması oldu. Zira üniversite bileşenleri direnişlerinin kazanımı olup olmayacağını merak ediyordu. Ancak yüzde 95 gibi yüksek bir oranla desteklemediklerini belirttikleri rektör adayı Prof. Dr. İnci göreve getirildi. Peki Boğaziçi Direnişi ne durumda? 4 Ocak 2022’de birinci yılını tamamlayacak protestoları, aradan geçen bu uzun zamanda üniversitedeki değişimi Boğaziçili akademisyenlere sorduk…

450 kişiden 447’si yanılamaz

Prof. Dr. Mine Eder, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bugün bir yıl öncesine göre daha dayanıklı bir mücadele vermemiz gerekiyor. Hala daha neler yapabiliriz diye üzerine konuşuyoruz. Süreci ve en önemlisi verilen kamusal hasarları belirli aralıklarla raporluyoruz. Güvenilir kamuoyu araştırma şirketlerinin verileri de bizi umutlandırıyor. Nisan ayında yapılan araştırmaya göre toplumun yaklaşık yüzde 70’i rektörün atamasına ilişkin itirazları haklı bulmuştu. Eylül sonunda 31 ilde 2 bin 402 kişinin katıldığı yüz yüze anketten de aynı sonuç çıktı. 450 tam zamanlı öğretim üyesinin olduğu bir üniversitede şu anki yönetimde içeriden, rektör ve iki yardımcısı olarak sadece üç kişi var; geri kalan atamalar üniversite dışından yapıldı. Bu bizim için bir gururdur hakikaten. Bu kurumda çalışan, buranın menfaatini düşünen bu 450 kişiden 447’si yanılıyor olabilir mi? Kamu zararı doğuyor Bu süreçte bize çok yakıştırma yapıldı ama hiçbiri değiliz. Özel üniversite değiliz bir kere, kamu üniversiteyiz. Bana kalırsa en önemli noktalardan biri tüm bu yapılanların bir kamu zararı doğurması zaten. Ülkenin her yerinden, her kesimden öğrencinin geldiği bir yer burası, insanlar bunu algılamakta zorlanabiliyor ama bir yılda geçen sürede bunu ifade edebildiğimizi düşünüyorum. Bezginlik yok, ne kadar gerekiyorsa o kadar daha direniş içinde olacağız.

Kurul ve komisyonların işlevi durdu

Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, Üniversite Yönetim Kurulu üyesi Üniversitemiz bir yıldır hiç görmediği biçimde bir saldırı altında. Bu saldırı idare ve kolluk kuvveti kullanılarak hiç azalmadan devam ediyor. Amaç 2 Ocak’ta alınan karardan bu yana aynı, o da bu kurumu yok etmek, öğretim üyeleri olarak hissiyatımız bu yönde. Naci İnci de öncesinde atanan Melih Bulu anlayışı ile bu kurumu yönetmeye çalışıyor. Kurul ve komisyonlarımızın işlevleri durdu, kararlar buralardan geçmeden alınıyor. Sesimizi duyun Evet, Türkiye gündemi çok yoğun, ama Boğaziçi de en önemli konulardan bir tanesi. Bizim de tek çözüm yolumuz bu dayatmacı yönetim anlayışına karşı çıkmak, bu karşı çıkışı da gayet meşru ve barışçıl yollar ile yaptığımız için çok takdir görüyoruz. Şunu anlatmaya çalışıyoruz: Türkiye’deki çocuklar için, dünyaya kendini bağlayabilen evrensel yurttaşlar için bulunmaz bir fırsat olan bu kuruma sahip çıkıyoruz, sesimizi duyun. İki öğrencimiz hala içeride, hakkında soruşturma açılan öğretim üyeleri var. Kampüsün etrafında sürekli polis araçları duruyor. Bu durumdaki üniversitenin atmosferini hayal edebiliyor musunuz? 

Kendimi en faydalı hissettiğim dönemdi

Feyzi Erçin Geçtiğimiz bir yıl hayatımda, herhalde bebeklikten ve çocukluktan sonra, yaşama dair en çok şeyi öğrendiğim, en çok sevgiyi paylaştığım ve gerek okuldaki hocalığım gerek avukat olarak mesleğim anlamında en çok kendimi faydalı hissettiğim dönemdi. Sayısız dostluk, kardeşlik kurmakla kalmayıp, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ile kopması mümkün olmayan çok kuvvetli bağlar oluşturabilmiş olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Bu bir yıldan çıkarttığım en büyük ders, direnişin başarısının sadece kuvvetli bir dayanışmaya bağlı olması, böyle güçlü dayanışmanın ise üstenciliğin, hiyerarşinin yok olduğu ve benmerkezciliğin aşıldığı bir noktada tüm bileşenlerce ortak fedakarlıklarla sağlanmasının mümkün olduğu. Akademisyenlerin öğrencilerle, öğrencilerin çalışanlarla eşit olduğunu kabul etmeden kazanmak mümkün değil. Keza bu bileşenlerin kendi içinde demokratik temsil yollarını benimsemek ve bölünmemelerinin de direnişi güçlü tutmanın koşulu olduğunu öğrendim. Bir yıl içerisinde giderek ve artarak, Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin, hukuk dışı ve zorba yöntemlere başvurduğunu gördükçe, mücadelenin başarısının ancak muhalefetin sesini yükseltmekle mümkün olduğunu ve tüm mücadelenin ana fikrinin her zaman ve sadece politik bir ahlaki amaç olduğunu gördüm. Bu öğrendiklerim sayesinde hep adil bir yerde ve haklı olduğuna inandığımın yanında durmaya devam edeceğim. 

365 günde Boğaziçi’nde yaşananlar

2 Ocak 2021 - Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile rektör olarak atanan Melih Bulu, 1980 darbesinden bu yana Boğaziçi Üniversitesi dışından atanan ilk rektör oldu. 3 Ocak 2021 - Atama sonrası, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri, “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!” başlıklı bildiri yayımladı. 4 Ocak 2021 - Boğaziçili öğrenciler atama kararına karşı ilk protestosunu gerçekleştirdi. Polis protestolara müdahale etti, Güney Kampüsün giriş kapısını kelepçeledi. Kelepçelenmiş kapının fotoğrafı protestoların sembollerinden biri haline geldi. 5 Ocak 2021 - Protestolara katılmış 17 öğrencinin evleri basıldı, ilk gözaltılar yaşandı. Bu sayı akşam saatlerinde 22’ye yükseldi. Aynı gün yapılan devir-teslim törenine katılan öğretim üyeleri, sırtlarını rektörlük binasına dönerek atamayı protesto etti. 6 Ocak 2021 - Protestolar başta Beşiktaş ve Kadıköy olmak üzere İstanbul’un farklı bölgelerine yayıldı. Polis tarafından yapılan ev baskınları ile 36 kişi gözaltına alındı. Böylece Boğaziçi protestolarındaki ilk gözaltılar yaşandı. 29 Ocak 2021 - Bir grup Boğaziçili öğrenci, rektör atamasını protesto etmek amacıyla üniversite kampüsü içerisinde resim sergisi düzenledi. Sergide LGBT bayrağı ve Şahmeran figürü bulunan bir Kabe fotoğrafı da yer alıyordu. Hedef göstermelerin üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hızla soruşturma açtı ve 4 öğrenci gözaltına alındı. Sorgulanan iki öğrenci tutuklandı, diğer iki öğrenci için de ev hapsi kararı verildi. 1 Şubat 2021 - Üniversite kampüsünde düzenlenen gösterilerde, polis kampüse girerek bir grup öğrenciyi gözaltına aldı. İstanbul Valiliği, Güney Kampüs önünde 108, kampüs içinde 51 olmak üzere toplam 159 kişinin gözaltına alındığı açıkladı. 5 Şubat 2021 - Boğaziçi Dayanışması, “12. Cumhurbaşkanına açık mektup’’ isimli bir bildiri yayınladı. Yayınlanan bildiride öğrenciler taleplerini dile getirdi. Resmi Gazete’de yer alan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Boğaziçi Üniversitesi’ne Hukuk ve İletişim Fakülteleri kuruldu. 8 Şubat 2021 - Melih Bulu, Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu’nu rektör yardımcılığı görevine atadı. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine desteği açıklayan 147 yazar, “Boğaziçi Üniversitesi’ndeki direnişin yanındayız. Zulme ve baskıya boyun eğmeyeceğiz” dedi. 13 Şubat 2021 - Melih Bulu, Hukuk Fakültesi dekanlığına Prof. Dr. Selami Kuran’ı atadı. 1 Mart 2021 - Melih Bulu, Prof. Dr. Naci İnci’yi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü'ne vekaleten atadı. 5 Mart 2021 - Melih Bulu, Prof. Dr. Fazıl Önder Sönmez’i rektör yardımcısı olarak atadı. 14 Nisan 2021 - Melih Bulu, kendisini İletişim Fakültesi dekanlığına vekaleten atadı. 30 Mayıs 2021 - Üniversitede 8 senedir yarı zamanlı olarak ders veren Feyzi Erçin’in yaz okulunda vereceği dersler Prof. Dr. Naci İnci tarafından onaylanmadı. 15 Temmuz 2021 - Prof. Dr. Melih Bulu kararname ile rektörlük görevinden alındı. 16 Temmuz 2021 - Prof. Dr. İnci, Can Candan’ın üniversitedeki görevine son verdi. 27 Temmuz 2021 – Akademisyenler rektörlük seçimlerine dair bir metin yayınladılar. Metinde, YÖK’e  rektör adayı olarak başvuranların oylanacağını ve 3’te 2 destek oyu alan adayların Boğaziçi Üniversitesi adayları olarak destekleneceğini açıkladılar. 30 Temmuz 2021 - Oylama sonucunda Boğaziçi Üniversitesi’nden 19 adayın 17’sine destek verildi; destek verilmeyen iki isim ise Prof. Dr. Naci İnci ve Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu oldu. 20 Ağustos 2021 - Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile rektörlüğe vekaleten görevi yürüten Prof. Dr. Naci İnci atandı. 21 Ağustos 2021 - Akademisyenler Prof. Dr. İnci’nin atanmasına dair bildiri yayınladılar. Bildiride, “Kabul Etmiyoruz Vazgeçmiyoruz” diyerek başlatılan mücadelenin “yalnızca dışarıdan yapılan atamaya değil; rektör atama sürecinin antidemokratik ve şeffaf olmadan yapılmasına da yönelik’’ olduğunu belirttiler. 5 Eylül 2021 - Prof. Dr. Naci İnci’nin katıldığı ve çevrimiçi düzenlenen mezuniyet töreninde Youtube’daki yayın yorumlara kapatıldı. Öğrenciler beğenmeme butonuna basarak protesto etti. 8 Eylül 2021 - Öğrenci inisiyatiflerinin düzenlediği; mezunların, mezun yakınlarının ve akademisyenlerin katıldığı alternatif mezuniyet töreni Güney Kampüs’te gerçekleşti. 6 Ekim 2021 - 5 Ekim’de gözaltına alınan 10 öğrenciden 2’si olan Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen tutuklandı.