ABD’yi etkisi altına alan "Nesilde bir kez görülebilecek" şeklinde nitelenen soğuk hava dalgasının ülkeye faturası ağır. Havanın dondurucu koşulları nedeniyle şimdiye değin New York’ta 27, Ohio’da 10, Kansas ve Kentucky’de üçer, Colorado’da 2, Missouri, Tennessee ve Wisconsin’de birer kişi yaşamını yitirdi. Bugün itibariyle toplam 65 kişi soğuğun kurbanı oldu. ABD çetin kışla boğuşurken bu soğuk hava dalgasının ilerleyen günlerde Türkiye’yi de etkileyeceği iddiaları yayıldı. Bazı uzmanların Türkiye’nin 5 bin 500 metre üzerinden -46 derecelik bulutların geçebileceği, ocak ayında çok zorlu bir kışın ülkeyi beklediğine dair söylemleri medyaya yansıdı. Biz de bu iddiaları İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’na sorduk.
"Türkiye’yi etkilemeyecek"
ABD’de gözlenen durumun ülkenin doğusuna mahsus, lokal bir durum olduğuna dikkat çeken Prof. Kadıoğlu “Şu anda ABD’de yaşanan şey Arktika’dan inen kuru havadan kaynaklı. Bu kuru hava denizden aldığı sıcak ve nemli havayla birleşince ülkenin doğusunda şiddetli bir kışa neden oldu. Ama bu lokal bir ekstremite. Birkaç gün içerisinde de muhtemelen sona erecek. Türkiye’yi etkileme ihtimali yok" dedi.
"Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde olacak
Peki öne sürülen iddialar hakkında ne düşünüyor? Kadıoğlu’na göre; Türkiye’de kış gördüğümüz üzere yağışsız ve kurak geçiyor. Hiçbir ciddi bilimsel araştırmada, hava ya da yağış tahmininde Türkiye’nin çetin bir kış geçireceğine dair bir veri yok. Karadeniz ve Doğu Anadolu’da mevsim normallerinin bir nebze üzerinde yağışlar gözlenebilir. Ancak sıcaklıklar ülke genelinde mevsim normalleri civarında seyredecek.
"Asıl problem kuraklık"
Prof. Kadıoğlu söz konusu iddiaların belli aralıklarla medyada sık sık yer bulduğunu sözlerine ekliyor: Ne idüğü belirsiz kişiler ara sıra ortaya çıkıp ‘Türkiye’nin 100 yılda bir göreceği kış geliyor’, ‘500 yılda bir göreceği kış geliyor’ şeklinde şeyler deyip duruyor. Nerede bu kış? Bunu neye dayanarak söylüyorlar? Ben bu insanları iklim komedyeni olarak adlandırıyorum. İşin şov ve sansasyon kısmındalar. Maalesef basın da bu insanlara itibar ediyor.
Kadıoğlu bununla birlikte asıl konuşulması gereken şeyin farklı bir konu olduğunu belirtiyor. Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü'ne göre yılbaşında mali bütçenin belirlendiği gibi su yılının başlangıcı olan 1 Ekim’de de su bütçesi belirlenmeli. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu "Çetin kış yerine esasında kuraklıkla karşı karşıyayız. Ama kimse bunun farkında değil. Su bütçemizi israf ediyoruz. Bir planımız yok. Asıl problem bu" diyor.
