Pazartesi günü mahkeme, Türkiye'de ana muhalefet partisinin liderini görevden alıp almayacağına karar verecek. Reuters'a göre bu gelişme, neredeyse bir yıldır süren kapsamlı yargı baskısının ardından, ülkenin demokrasi ile otoriterlik arasındaki kırılgan dengesinin sınavı olarak görülüyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) yüzlerce üyesi, yolsuzluk ve terör bağlantısı iddialarıyla açılan geniş kapsamlı soruşturmalar kapsamında tutuklu yargılanıyor. Tutuklananlar arasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın en önemli siyasi rakibi olarak görülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da bulunuyor.
Reuters'ın 'eşi benzeri görülmemiş bu baskı' olarak nitelendirdiği bu hamle, CHP’nin yönetim kadrosunu zayıflatırken, eleştirmenlerin “otoriterliğe kayış” olarak tanımladığı sürece dair kaygıları da artırdı. Erdoğan’ın 22 yıllık iktidarı boyunca yargı, medya, ordu ve Merkez Bankası gibi bağımsız kurumların giderek onun iradesine boyun eğdiği yorumları yapılıyor.
Özel’in yükselişi
CHP, hakkındaki tüm suçlamaları reddediyor. Anketlerde ise Erdoğan’ın İslami köklere dayalı muhafazakar partisi AK Parti ile başa baş gidiyor. Partinin kısık ses tonuyla tanınan lideri Özgür Özel, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından ön plana çıktı.
Bu yıl Erdoğan karşıtı onlarca büyük mitinge öncülük eden Özel, cumhurbaşkanının en güçlü rakiplerinden biri olarak görülüyor. Ancak siyasi geleceği, pazartesi günü Ankara’da verilecek karara bağlı. Mahkemenin, 2023’te yapılan CHP kurultayını “usul hataları” gerekçesiyle iptal etmesi bekleniyor. Böyle bir durumda, Özel kurultayda kazandığı genel başkanlık unvanını kaybedecek.
Kılıçdaroğlu geri mi dönecek?
Mahkeme, kurultayı geçersiz sayarsa CHP’nin başına bir kayyum atanabilir ya da eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu geri getirilebilir. Karar ayrıca ertelenebilir de.
Kılıçdaroğlu, baskılar karşısındaki sessizliği nedeniyle CHP içinden yoğun eleştiriler alıyor. Bazı partililer, eski liderin Erdoğan’a fazla yakınlaştığını öne sürüyor. Kılıçdaroğlu ise bu iddiaları reddediyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Sabancı Üniversitesi’nden siyaset analisti Berk Esen, “Ana muhalefete yönelik böyle bir yargı darbesi olursa, bu Türkiye’de çok partili sistemin çöküşü anlamına gelir” dedi.
Erdoğan'a fayda sağlar mı?
Böylesi bir karar, muhalefeti daha da bölerek Erdoğan’ın iktidarını pekiştirmesine zemin hazırlayabilir.
Atatürk’ün kurduğu CHP, tüm suçlamaları temelsiz ve siyasi motivasyonlu olarak niteliyor.
Parti, soruşturmaların yalnızca 2024 yerel seçimlerinde kazandıkları belediyeleri kapsadığına dikkat çekiyor.
Hükümet ise bu iddiaları reddediyor ve yargının bağımsız olduğunu savunuyor. Erdoğan, bu hafta yaptığı açıklamada “Mahkeme kararlarını görmezden gelmek, hukukun üstünlüğüne açık bir meydan okumadır. Böyle bir sorumsuzluk asla tolerans gösterilmeyecek” ifadelerini kullandı
Bazı hükümet yetkilileri ve analistler ise 2024 yerel seçimlerinde AKP’nin aldığı ağır yenilginin, ülkedeki demokrasinin işlediğini gösterdiğini savunuyor.
Kararlar hem yargıyı hem ekonomiyi etkiliyor
CHP’ye yönelik ilk tutuklamalar geçen yıl ekim ayında başladı. Mart ayında İmamoğlu’nun tutuklanması, lira ve Türk varlıklarında sert düşüşe yol açmış, Merkez Bankası’nı faiz indirim döngüsünü sonlandırmaya zorlamıştı.
İki hafta önce ise bir mahkemenin CHP İstanbul İl Başkanı’nı görevden alma kararı, piyasaları yeniden sarstı. Karar sonrası parti binası polis tarafından kuşatılmış, milletvekilleri ise masalar ve sandalyelerle direniş göstermişti. Analistler, bu olayın pazartesi günkü Ankara kararının habercisi olabileceğini düşünüyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul’daki kararın Ankara için de emsal oluşturduğunu söylemişti. Ancak anayasa, parti kongreleri de dahil olmak üzere seçimleri denetleme yetkisinin sadece Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) ait olduğunu açıkça belirtiyor. YSK ise Özel’in genel başkanlığını onaylamış durumda.
Sokağa çağrı ihtimali
Özel, mahkeme aleyhine karar verse bile görevi bırakmayacağını ve CHP Genel Merkezi’nde kalacağını duyurdu, dahası gerekirse milyonlarca vatandaşı sokağa çağırabileceklerini de ekledi.
Özel’i desteklemek için CHP delegelerinin büyük çoğunluğu, 21 Eylül’de olağanüstü kurultay toplanması çağrısı yaptı. Özel, mahkemenin atayacağı herhangi bir kişinin bu planı iptal edemeyeceğini belirtiyor.
Kaynak: Gazete Oksijen