
Mehmet Ekici’de kaldı
Ancak savaşçılar kolay teslim olmaz. O da bunu erken öğrenmişti. Henüz 3 yaşında doğduğu şehrin takımı SV Gelsenkirchen-Hessler 06’in altyapısında ilk kez topa değdiğinde fark yaratacağı belliydi. Roberto Baggio, Zidane ve Kaka gibi üç virtüözü örnek alarak büyürken basamakları bir biri ardında tırmanmıştı. Bochum genç takımından Nürnberg’e, oradan da Dortmund’a sıçrarken beklentiler büyüktü. Alman genç milli takımlarında omuz omuza forma ıslattığı yakın arkadaşı Mehmet Ekici’yle beraber iki parlak yetenek gözüyle bakılıyordu onlara. Öyle yakınlardı ki Nürnberg’de birlikte oynadıkları 2010-11 sezonunda İlkay, Mehmet’lerin evinde kalmıştı. Daha sonra İlkay Almanya’yı, Mehmet Türkiye’yi seçti. İlkay, 11 Ekim 2011’deki Euro 2012 elemelerinde Belçika karşısında Lahm’ın yerine son beş dakika oyuna dahil olup ilk kez Almanya A Milli Takım forması giydi. 2014’te Dünya Kupası kazanan kadronun parçası olmasını işte o sakatlıklar önledi.City’de değişilmez
Talihsiz sakatlıklar döneminin üzerinden neredeyse beş yıl geçti. İlkay Gündoğan hâlâ Premier League’de, hâlâ Manchester City’nin oyuncusu. Öyle sıradan bir oyuncu değil üstelik. Üç kere lig şampiyonluğu kazanmış, birçok kupa kaldırmış, Şampiyonlar Ligi finali oynamış bir İlkay var karşımızda. İkinci sezonunun ikinci yarısından itibaren Pep’in City’deki rotasyonunun ana oyuncularından biri haline gelmişti zaten. Ardından 2018-19’daki şampiyonlukta başrollerden biri de ona aitti. Buna karşılık takım arkadaşlarına nazaran çok ön plana çıkmayan, taraftarın da biraz dudak bükerek baktığı bir oyuncu kimliği de vardı. Geçen yıl, The Athletic’in Manchester City muhabiri Sam Lee ile niye böyle geri planda kaldığını konuşmuştuk. Sam de İlkay’ın değerinin yeterince bilinmediğini vurgulamıştı.İki ayın oyuncusu
Geçen sezonun ortalarındaysa onun ne kadar çok yönlü bir futbolcu olduğuna tüm Premier League şahit oldu. Teknik direktör Pep Guardiola, başka bir golcünün yokluğunda İlkay’ın ceza alanına nasıl sızabildiğini çok iyi biliyordu. Gerçekten de City aralık ve şubat ayları arasındaki 12 Premier League maçının biri hariç tamamını kazanırken İlkay bu süreçte toplam 11 gol ve iki asistle oynadı. Öyle bir form yakaladı ki hem ocakta hem şubatta ayın oyuncusu seçildi. Sezon sonunda üçüncü kez lig şampiyonluğunu kazanırken bunda kendi payı çok büyüktü. Peki neden Pep’in favorisi? Orta sahadaki her göreve adapte olmasının yanı sıra bu yılın başında kendi söylediği bir söz belki İlkay’ı iyi anlatıyor. “Sahada belki çok parlamıyorum ama diğerlerinin parlamasını sağlıyorum.” Açıkçası çok yönlü ve çabuk uyum sağlayabilen bir oyuncu olması onu önemli yapıyor ama diğerlerini oynatma fikri onu daha da benzersiz kılıyor. Geçen yıl yaptığımız röportajda ona 44 pas ve 1 dakika 55 saniye süren bir akından sonra Manchester United’a attığı golü sorduğumda “Tabii ki gol ve asist futbolda çok önemli. Asist yapıp gol atarsam ben de çok sevinirim. Ama isabetli pas atmayı, takım arkadaşımı en iyi pozisyona sokmayı daha çok seviyorum. Daha çok golün yapılışında olmayı tercih ederim” yanıtını vermişti. Kısacası İlkay için önce takım oyunu, sonra goller geliyor.Ve kaptanlık
Bu sezonsa daha farklı bir görevi var İlkay’ın. O artık takımın en eskilerinden ve soyunma odası liderlerinden biri. Amazon Prime’da önceki yıl yayınlanan All or Nothing: Manchester City belgeselinde de gördüğümüz bazı lider isimler artık kulüpte değil. Kompany, Silva ve Agüero sırayla takımdan ayrıldı. Bu isimlerin ayrılmasıyla yeni takım kaptanı Brezilyalı Fernandinho. İkinci kaptansa İlkay Gündoğan. Fernandinho özellikle ağustos sonundan itibaren daha ziyade yedek oturunca pazubandı takmak ilk 11’deki İlkay’a kaldı. 28 Ağustos’ta 5-0’lık Arsenal maçında kaptan oydu. Yine Leicester, Brighton maçlarında ve son olarak Manchester derbisinde takım kaptanı yine İlkay’dı. İlginç bir tesadüf olsa gerek, geçen mart ayında ilk kez bir resmi maçta Almanya’nın da kaptanlığını üstlenmişti. Kuzey Makedonya ile oynadıkları ve 2-1 yenildikleri maçta 90 dakika boyunca kaptandı. Bu sezon Premier League’de şampiyonluklar silsilesine bir yenisini eklemek istiyor. Ancak asıl büyük hedef Şampiyonlar Ligi olmalı. İlkay kariyerinde iki kez Avrupa’nın bu en önemli turnuvasını kazanmanın eşiğinden döndü. 2013’teki finalde Dortmund’un tek golünü de atmıştı ama kupayı Bayern Münih kaldırmıştı. Manchester City’deyse her sezon bir şekilde elenmeyi başarıyorlar. Önceki sezon Lyon’a kaybettikleri çeyrek final maçından önce Pep’in taktik değiştirip City ilkelerine aykırı bir takım çıkarması soyunma odasında bazı tartışmaları beraberinde getirmişti. Bu tip konularda fikrini beyan etmekten çekinmeyen İlkay da Pep’i eleştirenlerden biriydi. Geçen sezon bu kez finalde Chelsea’ye kaybettiler. Bakalım, belki bu sezon şeytanın bacağını kırarlar.Balıkesir’de iş yeri hazır
Peki İlkay’ın bundan sonraki kariyeri nasıl olacak? Birçok Euro Türk futbolcu gibi onunda zihninde bir gün Türkiye liginde forma giymek var galiba. Elbette bu yakın vadede söz konusu olmaz. Zaten Manchester City’yle 2023 yazına kadar sözleşmesi var. Muhtemelen bu sözleşmeye bir yıl daha eklenecektir. Sonra belki Süper Lig’in yolunu tutar. Türkiye’yle bağlarını hep sürdürmüş bir ailesi var: Balıkesir’in ilçesi Dursunbey kökenliler. O da kimi yaz Dursunbey’in yolunu tutuyor. Aile olarak memleketlerine yatırım da yapıyorlar. 2016’da Balıkesir’deki eski Sigorta Pasajı ve SSK hizmet binasını Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nden 28 milyon TL’ye satın almışlardı. Aradan geçen sürede bu arsaya 100 milyon TL maliyetle Balıkesir Ticaret Merkezi ve Hilton Oteli inşa edildi. Yani İlkay Gündoğan bir gün Türkiye’ye futbolcu olarak gelirse iş insanlığı şapkası da hazır.
Almanya’da milli tepki
Bir mevzu var ki İlkay Gündoğan’ın canını sakatlıklar kadar sıktı: 2018’in Mayıs ayında tam Dünya Kupası öncesi Londra’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la buluşması. Kendisi gibi Almanya doğumlu Mesut Özil ve Cenk Tosun olduğu halde Erdoğan’la beraber verdiği poz Almanya’da ciddi bir tartışma yarattı. Dünya Kupası öncesi 2 Haziran’da Avusturya ile oynanan özel maçta hem Mesut hem İlkay kendi seyircileri tarafından ıslıklandı. Mesut konuyla ilgili konuşmadı ama İlkay basın toplantısında bu durumun kolay olmadığını söylemişti. Zaten başarısız geçen Dünya Kupası sonrası Mesut Alman Milli Takımı’nı bıraktı. İlkay şimdilik takıma devam ediyor.Barça’da öz evlat sendromu
Son birkaç yılda, bazı büyük kulüplere bir haller oldu. Zora giren kendi evladımız diyerek bir eski oyuncusuna sarılıyor. Son örneğimiz de Xavi. Barcelona içinde bulunduğu ve bu yıl iyice derinleşen buhrandan kendilerini bu eski kaptanlarının çekip çevirmesini ümit ediyor bellli ki. Aynısını geçen sezon başında bir diğer eski oyuncuları Koeman’dan da beklemiyorlar mıydı?