İşsiz kalırsınız, bir umut iş bulmayı beklersiniz. Vardır bir umut! Mutsuzsunuzdur, işte ya da evde, hatta yaşadığınız ülkede, dersiniz ki “Bir gün mutlaka gelecek güzel günler.” Bıçak kemiğe mi dayandı, gider ülkeyi kurtarmak için siyaset yaparsınız. İşte artık bunların hiçbiri yok. En azından önemli bir kesim için yok. Bir sessizlik ki, ölüm sessizliği gibi... İşte buna ‘geleceksizlik’ deniyor. Tevekkül falan değil, baştan sona umutsuzluk! Neden böyle oldu? Bu sadece pandemiden mi kaynaklanıyor? Bu gidişattan nasıl çıkılır? İşte bu soruların cevabını bulmak için Koç Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ali Çarkoğlu’nun kapısını çaldım. Onun deyimiyle ‘toplumun içe patlaması’nın ne olduğunu anlamak için... Durumu ve sebeplerini uzun uzun anlattı… Tablo karamsar ancak kendini ‘tedavi kabul etmez bir iyimser’ olarak tanımlayan Çarkoğlu, bu durumdan bir çıkış olabileceğini söylüyor. Öncelikle sorunu teşhis etmek ve bir karar vermek gerekiyor Çarkoğlu’na göre. “Önceliğimiz geçiş garantili yeni yollar, yeni havalimanları, yeni boğazlar yapmak mı olacak? Yoksa oraya harcayacağımız kaynakları insana yatırmak ve adilce bölüşmek mi?” İşte bütün mesele bu...
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim