Türkiye’de, afetten etkilenen bölgedeki inşaat kalitesi konusunda eleştiriler artarken yetkililer bu hafta meydana gelen yıkıcı depremdeki binaların müteahhitlerine karşı harekete geçti. Adalet bakanlığı yaklaşık 150 savcılığa, yıkılan binalarla bağlantılı müteahhitler ve diğer uzmanları soruşturmak, kaçmalarını engellemek veya delilleri yok etmemelerini sağlamak için deprem soruşturma birimleri kurma yetkisi verdi.
Bu yasal süreçlerin bir göstergesi olarak, Türkiye'nin güneyindeki sert darbe alan Hatay'da lüks bir apartmanın müteahhidi Cuma günü Karadağ'a giderken İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alındı. Müteahhit daha sonra tutuklandı.
Erdoğan'ın hamlesi, Türk siyasetçilerin Türkiye'de 24 binden fazla ve Suriye'de binlerce kişinin hayatını kaybettiği depremin ardından inşaat kalitesinin düşüklüğünü soruşturma sözü vermesinin ardından geldi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bu hafta başlarında "İhmal ve kusuru olan herkes hesap verecek" dedi.
Cumartesi günü Erdoğan, bir yıl içinde yüzbinlerce sismik olarak güvenli binalar inşa etme sözü verdi. Erdoğan, “Ölü-diri hiçbir vatandaşımızı enkaz altında bırakmayacağız. Ardından hızlı enkaz kaldırma ve yeniden inşa faaliyetlerine başlayacağız. Depremde yıkılan şehirlerimizi yüzbinlerce konutu, binayı, altyapıyı yeniden inşa etmenin, daha doğrusu yeniden kurmanın planlarını yapıyoruz. İnşaat ve restorasyon çalışmalarını da inşallah bir yıl içinde bitireceğiz” diye konuştu.
Yaklaşık 14 bin arama kurtarma görevlisi, altı gün sonra hayatta kalanları bulmak için çaba harcıyor. Ancak bazı bölgelerde gerginlikler yaşanabiliyor. Almanlardan oluşan iki kurtarma ekibi, Cumartesi günü güvenlik endişeleri nedeniyle Hatay’daki operasyonları askıya almak zorunda kaldı. Ekipten biri bölgede silah sesleri duyulduğunu öne sürdü.
'Enkazı hızlı temizlemeyin' çağrısı
Bazı uzmanlar hükümeti, müteahhitlere karşı kanıt toplamak için enkazı hızla temizlememeye çağırdı. İnşaat mühendisleri, Türkiye'nin güneydoğusundaki birçok inşaat projesinin, depremlere karşı savunmasız olduğu bilinen bir bölgede yer sarsıntısına karşı yetersiz koruma ile üstlenildiğini söylediler.
Muhalifler, kalitesiz inşaatlar için tekrarlanan afları ve sözleşmeleri sadık kişilere verme eğilimini eleştirdiler. Ankara merkezli düşünce kuruluşu Tepav'da analist olan Selim Koru, Türkiye'deki önemi göz önüne alındığında, birkaç çürük elma hakkında dava açılması muhtemel olsa da, inşaat sektörü için geniş bir hesaplaşma olacağından şüphe duyduğunu söyledi.