02 Mayıs 2025, Cuma Gazete Oksijen
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 24.02.2025 13:26 | Son Güncelleme: 24.02.2025 16:27

Yenidoğan çetesi davasında ara karar açıklandı: 4 sanık hakkında tahliye kararı

Yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan 25’i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı. 4 sanık hakkında tahliye kararı çıktı, duruşma 21 Nisan'a ertelendi
(Fotoğraf: Arşiv)
(Fotoğraf: Arşiv)
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nun kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle duruşma konferans salonunda görüldü. Davanın üçüncü duruşmasına suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu 25 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı. Tutuklu yargılanan doktor İlker Gönen’in kaldığı cezaevinde yaşamına son vermesinin ardından sanık sayısı 46 oldu. 

Ara karar açıklandı

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Birinci Hastanesi hasta hakları sorumlusu Emine Avcı, Esenyurt Reyap Hastanesi'nde medikal muhasebeci Funda Özen, ambulans şoförü Hüseyin Gündüz ve acil çağrı merkezi çalışanı Serdar Yüksel'in tutuklulukta geçirdikleri süreyi göz önüne alarak tahliyelerine karar verdi.

Mahkeme, dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek maktul bebekler için ayrı ayrı inceleme yapılmasına, tıbbi uygulamada kusur olup olmadığına, kusurlu davranışla ölüm arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığına ilişkin rapor hazırlanmasına hükmetti.

Diğer 21 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 21 Nisan'a erteledi.

Duruşmadan notlar

'Soruşturma aşaması başarısız ve eksik yürütüldü'

Tutuklu sanık Serdar Yüksel'in avukatı, "İddianameyi hiçbir şekilde kabul etmiyoruz" dedi. Tutuklu sanık Rıza Keykubad'ın avukatı, "Katılma taleplerinin reddine karar verilmesini talep ediyorum. Kaya bebeğin ölümüne sebebiyet vermekle alakalı aleyhte hususları kabul etmiyoruz. Soruşturma aşaması başarısız ve eksik yürütüldü" dedi.

'Herkes bize bombayı yutun ve patlayın diyor'

Savcı Yavuz Engin'i tehdit eden kişilerden biri olan tutuklu sanık Tuğçe Toptemel'in avukatı şu ifadeleri kullandı:

  • Bu dosyada çok fazla Kurtlar Vadisi'ne atıf yapıldı ben de bir replik söyleceğim o diziden şu şekilde; 'Ortada pimi çekilmiş bir bomba var herkes bize bombayı yutun ve patlayın' diyor. Biz ölmeyi göze aldık yanımızda kimi götüreceğiz onu düşünüyoruz. Benim müvekkilimi koçbaşı olarak kullandılar. Savcının tehdit edilmesi olayında müvekkilimin adı geçtiği için tahliye olamıyor.
  • Haklının acelesi yok. Bu olayda adımız geçtiği için savunma yükümüz çok arttı herkes 'Suçu yoksa neden bu olayda adı geçti.' diye düşündü. Müvekkil hukuki delillere göre soruşturma aşamasında dahi tahliyesi en muhtemel kişilerdendi. Zira uzman görüşünde sorumlu dahi tutulmamış bu yönden tahliyesi çok mümkündü; bu yapılmadı. Sonrasında bildiğiniz tehdit süreci ve videonun dolaşıma sokulması.
  • Ben tehdit videosunu izlediğimde gerçekten Tuğçe’ye üzüldüm, bu yükü nasıl kaldıracağını düşündüm. Şu ana kadar da taşıdı. O videoyu dikkatli izleyelim tehdit eden kişi, başka kişilerden de bahsediyor. Bu tehdidi yapan kişinin muhtemelen müvekkili tahliye ettirmek istemesinin sebebi, müvekkilin zaten hukuki olarak tahliye olabilecek bir durumda olmasıydı. Bunu ise kendi yapmış gibi üstlenecek diğer tutuklu sanıklara 'Biz Tuğçe’yi tahliye ettirdik tahliye olmak isteyen avukatlara değil bize gelsin' diyecekti.

Davanın geçmişi

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.

İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin, 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.

Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.

Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine sanıkların seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.

İddianamede, esas amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu yer alıyor.

Ceza istemleri

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.