18 Mayıs 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Giriş: 10.02.2023 04:36 | Son Güncelleme: 10.02.2023 08:29

Yıkımın merkezinden çarpıcı hikayeler

Ülkeyi can damarından vuran bir felaket, nereden tutsak elimizde kalan bir kurtarma süreci. Açlık, sefalet ve acının, çaresizliğin sıfır noktasından görüntüler ve ilk ağızdan hikayeler, durumun vahametini gözler önüne seriyor (Yazı ve fotoğraflar: Can Özer)
Yıkımın merkezinden çarpıcı hikayeler - Resim: 3

Bilinçsiz gönüllüler zarar veriyor

İş makineleri bölgedeki gönüllü vatandaşlar tarafından kullanılıyor. Bu kişilerin ne kurtarma bilgisi ne de becerisi var. Şahit olduğum bir olayda bir aile, yakınlarının mahsur kaldığı enkazdan ses geldiğini duyup enkazın başına gitti. Bir kişi yaşıyordu. Yardım için gelen iş makinesi çalışırken, birden ailenin çığlığı duyuldu. İş makinesinin yanına gittiğimde enkaz altında can veren beş kişinin vücut bütünlüğünün bozulduğunu
gördüm. Çünkü iş makinesi yanlış müdahale etmişti.
Bu kötü olaya rağmen çalışma devam etti ancak yine de enkaz altında sesi duyulan kişi kurtarılamadı.

Yıkımın merkezinden çarpıcı hikayeler - Resim: 4

“Geri geleceğiz’ deyip beni çıkarmadan gittiler”

Zifiri karanlıkta yıkıntıların arasında usul usul yürüyorum. Etrafta çıt yok. Birden bir inleme sesi duyuyorum: “Aaaaah!” İrkiliyorum. Fenerimi sesin geldiği yöne çevirdiğimde gördüğüm manzara gerçek üstü. Gençten bir adam, çöküntünün içinde kalmış, ayağı sıkışmış ama son derece sakin, öylece bekliyor. 

Yıkımın merkezinden çarpıcı hikayeler - Resim: 5

Panik içinde “Buralarda bir grup asker olmalı, bekle, bulup hemen buraya çağırayım” diyorum, “Askerler daha önce geldiler, ama ‘Geri geleceğiz’ deyip beni çıkarmadan gittiler” diyor. Adı Uğur Buse, 47 yaşında. 28 saattir enkazda ve ayaklarını hissetmiyor. Eşinin hemen altında enkazda sıkıştığını, 6-7 saat öncesine kadar onu duyduğunu ama “Dayanamayacağım artık” dedikten sonra sesin kesildiğini anlatıyor. Yüzüne asılı kalmış şaşkınlık ifadesine inat, aklı o kadar başında ki, teşhisi bile koymuş, “Çıkardığı seslerden anladım, bir yerde okumuştum, beyin kanamasından öldü” diyor ve ekliyor: “9 ve 13 yaşında iki kız çocuğum var enkaz altında.”

Yıkımın merkezinden çarpıcı hikayeler - Resim: 6

Yakınlardaki bir çöküntüde bir anne ve çocuklarını çıkarmaya çalışan yedi kişilik bir askeri birlikle bağlantıya geçip geride yardım bekleyen bir adam gördüğümü anlatıyorum. TSK ekiplerinden iki er, “Biz onu gördük ama hayatta kalabilir diyerek bıraktık, çünkü burada bizden başka ekip yok ve hayati riski olan başka insanlar var” diyor. Israrım üzerine 5-6 kişi benimle gelmeyi kabul ediyor. Uğur’u kemere bağlayarak çekip çıkarıyor, ardından ambulansa yükleyip götürüyorlar. Uğur Buse sonunda yaralı olarak kurtuluyor ancak çocuklarından henüz bir haber yok.