05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 09.11.2025 12:30 | Son Güncelleme: 09.11.2025 13:10

Burada çok ama çok daha mutluyum: Epstein'in ortağı Maxwell’in mektupları, hapishane hayatını ve ruh halini ortaya koyuyor

Epstein’in suç ortağı Ghislaine Maxwell, Adalet Bakanlığı yetkilileriyle yaptığı görüşmeden birkaç gün sonra ağustosta “Teksas Club Fed” olarak bilinen hapishaneye nakledildi
Burada çok ama çok daha mutluyum: Epstein'in ortağı Maxwell’in mektupları, hapishane hayatını ve ruh halini ortaya koyuyor
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

ABD'de kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmaktan gözaltında tutulurken hapishanede ölü bulunan ABD'li milyarderJeffrey Epstein'in suç ortağı Ghislaine Maxwell, Trump yönetiminden yetkililerle görüştükten sonra nakledildiği Teksas’taki hapishane kampında “çok daha mutlu” olduğunu söyledi.

NBC News tarafından elde edilen e-postalarda, Jeffrey Epstein’ın eski sevgilisi ve işbirlikçisi Maxwell, “Kendimi Alice Harikalar Diyarındaki ayna dünyasına düşmüş gibi hissediyorum. Burada çok ama çok daha mutluyum ve en önemlisi güvendeyim” ifadelerini kullandı.

The Independent'ta yer alan habere göre, Maxwell, ağustos ayında Florida’daki düşük güvenlikli bir federal hapishaneden minimum güvenlikli Bryan Federal Prison Camp’e nakledilmesinin ardından bu e-postaları arkadaşlarına ve ailesine gönderdi. Epstein’la birlikte yürüttüğü cinsel istismar ve insan kaçakçılığı planındaki rolü nedeniyle 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Maxwell, yeni cezaevinin “düzenli, temiz ve güvenli” olduğunu yazdı.

Bir e-postasında “Kurum düzenli bir şekilde yönetiliyor, bu da hem mahkûmlar hem de gardiyanlar için daha güvenli ve rahat bir ortam yaratıyor” dedi. Başka bir mesajında ise eski hapishanesine atıfta bulunarak “Mutfak temiz görünüyor. Tavandan düşen opossumların fırında kızarması ve yemeğe karışması gibi olaylar yok, ne yazık ki” diye yazdı.

Maxwell, Tallahassee hapishanesine kıyasla yemeklerin “çok daha iyi” olduğunu, personelin “nazik ve saygılı” davrandığını, “hiç kavga, uyuşturucu pazarlığı, baygın ya da çıplak mahkûm” görmediğini belirtti. Ayrıca kampın müdürü Tanisha Hall’u “gerçek bir profesyonel” olarak övdü.

NBC News, e-postaları Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi’nden elde etti. Komite’nin kıdemli Demokrat üyesi Jamie Raskin, Wall Street Journal’da yayımlanan “Maxwell’e sağlanan olağanüstü ayrıcalıklar” haberi üzerine geçen ay Hall’a mektup yazarak “VIP muamele” iddialarını sordu. Raskin, Maxwell’e “özel ziyaretçilerle gizli görüşmeler, yemeklerin koğuşuna servis edilmesi ve diğer ayrıcalıklar” tanındığını, ayrıca bu durumdan şikâyet eden mahkûmların cezalandırıldığını iddia etti.

Maxwell’in, Epstein dosyalarıyla ilgili bir soruşturma kapsamında Temmuz ayında Adalet Bakanlığı yetkilileriyle iki günlük bir görüşmenin ardından hapishane kampına nakledildiği bildirildi. Eski cezaevi çalışanları bu tür bir transferin “benzeri görülmemiş” olduğunu ve “özel muamele koktuğunu” söyledi.

Başkan Donald Trump ise o dönemde “çok da olağanüstü bir durum değil” diyerek konuyu hafife aldı; Maxwell için af ihtimalini reddetmedi.

Bryan Federal Prison Camp, barbed teli olmayan, yatakhane tarzı koğuşları ve çalışma saatleri dışında kurslara katılma imkânı bulunan “club fed” tipi rahat koşullarıyla biliniyor. Theranos’un kurucusu Elizabeth Holmes ve Real Housewives of Salt Lake City yıldızı Jen Shah da burada bulunuyor.

Maxwell’in avukatı David Oscar Markus, NBC News’e yaptığı açıklamada, “Bir mahkûmun özel e-postalarını yayımlamak gazetecilik değil, magazin davranışıdır” dedi. Maxwell’in kardeşi Ian Maxwell de e-postaların “kişisel ve özel” olduğunu belirterek bunların paylaşılmasını kınadı.

Maxwell hâlen “Epstein Dosyaları” olarak bilinen ve Trump’ın ikinci dönemini de etkileyen tartışmaların merkezinde yer alıyor. Adalet Bakanlığı, Epstein’in 2019’da Manhattan’daki hücresinde intihar ettiğini belirten bir rapor yayımlamış, ancak kamuoyu ve siyasetçiler kayıtların şeffaf biçimde paylaşılmasını talep etmişti.

Wall Street Journal’ın haberine göre, Adalet Bakanı Pam Bondi, Mayıs ayında Başkan Trump’a adının bu dosyalarda geçtiğini bildirdi. Belgelerde adı geçen çok sayıda tanınmış kişi olsa da Trump hiçbir zaman resmi olarak bir suistimalle suçlanmadı.

Adalet Bakanlığı, Ağustos ayında Maxwell’in iki günlük görüşmesine ait ses kayıtlarını ve tutanakları yayımladı. Maxwell bu görüşmede, Trump’la ilgili olarak “kesinlikle hiçbir uygunsuz davranış görmediğini” söyledi:

“Başkanın herhangi bir uygunsuz durumda bulunduğuna asla tanık olmadım. O her zaman tam anlamıyla bir beyefendiydi.”

 

Kaynak: Gazete Oksijen