Ali Tufan Koç / New York’tan mektuplar
Astroloji duayeni Susan Miller, kulağınıza eğilip “Doğum haritası benimkine bu kadar yakın bir okurla daha önce denk gelmedim” diye fısıldıyorsa bilin ki o dakikadan sonra gününüzün (belki de hayatınızın) geri kalanı pek de normal geçmeyecek. Bir dakika: Ne yani, benim ‘kozmik annem’ Susan Miller mı? Az önce gerçekten de “Geçen yıl bu zamanlar, birden çok, son derece prestijli pozisyonu bırakıp istifa etmekle ne kadar doğru karar verdin” mi dedi? “Bilmez miyim”leri öylesine mi söylüyor yoksa gerçekten de aynı konulardan mı yaralıyız? Miller yaşını, doğum tarihini ve haritasını okurlarıyla paylaşmıyor; bunlarla ilgili internette yer alan bilgilerin doğruluğunu teyit etmiyor. Haritasıyla ilgili bana anlattığı detayları bırakın yazmayı ya da paylaşmayı, içimden tekrar etmekten bile tırsmış bir şekildeyken “Üst kata çıkıp birlikte yemek yememiz lazım” diyor. Bu teklif karşısında sadece başımı sallayabiliyorum.
Dünyanın okuduğu yorumları Starbucks’ta yazıyormuş
Louis Vuitton’un 200’üncü doğum günü şerefine moda devi markayla uzun soluklu bir iş birliğine giren Susan Miller, aralık ayı boyunca LV’nin Manhattan’daki ‘pop-up’ etkinlik/sergi binasında bir dizi etkinlik düzenliyor. Bu köşeye konu çıkarma umuduyla gittiğim konuşmasını dinlerken, bir anda kendimi Miller ile baş başa yemekte, hayatımızın benzer yönlerini konuşurken buluyorum.
Yarı İtalyan yarı Alman Miller’ın renkli ve çiçekli kişiliğini metreler öteden ele veren yalnızca üzerindeki Dolce&Gabbana elbisesi değil. Gülüşü de, ses tonu da, arada heyecandan yerinde zıplar gibi yapması da rengarenk. İtalyan damarı, Dolce& Gabbana’dan vazgeçmesine izin vermiyor; Louis Vuitton etkinliklerinde bile bu kuralını bozmuyor. Floral stilini, iri ve altın renkli D&G küpeleri tamamlıyor. Kırmızı rujuysa bir nevi aksesuarı, üzerinden eksik etmediği takısı. Yemek sırasında ara ara, bıçağının arka yüzünü ayna gibi kullanarak rujunu tazeliyor. Salatasından bir çatal alır gibi, öyle bir doğallıkla yapıyor ki bir noktadan sonra fark etmiyorsunuz bile.
Hayatının neredeyse tamamı doğup büyüdüğü, Manhattan ‘varlıklı’ mahallesi Upper East Side’da geçmiş; üç yatak odalı evinden yazıyor ve çalışıyor. Yakın zamana kadar aylık burç yazılarını evinin köşesindeki Dunkin Donuts’ta bitirmeye çalışıyormuş ama bu rutini sekteye uğramış: “Sandalyeleri kaldırdılar, artık yazamıyorum orada.” Starbucks? “Onların masaları çok alçak. Bir süre sonra havalandırmaları bilinçli bir şekilde kapatıyorlar ki gelen tüm gününü geçirmesin. Yazı yazacağın bir kafe bulmak çok zor. Sizin orada var mı? Dertliyim bu konuda.”
Her ay 12 burç için tek tek ve uzun uzun makaleler yazıyor. Mesaisi ayda ortalama 45 bin kelimeyi buluyor: “Ayın 20’sinden sonra ortadan kaybolurum. Acil olmadıkça telefonlara çıkmam, davetlere katılmam. Burç yazıları, ayın son 10 gününe girmişsek, ailemden, dostlarımdan, hatta bazen sağlığımdan bile önce gelir.” Arada burçların fazla olmasından yakınıyor. “12 çok. Yazmakla bitmiyor. Ezberlemesi de bir mesele. Zor bir haber vermem gerektiğinde yazmam iki kat daha uzun sürüyor. İnsanları paniğe sokmak istemiyorum. Sorumluluğumun farkındayım.”
Miller problemli doğumu ve sağlık sorunlarıyla geçen çocukluğu sonrasında New York Üniversitesi’nde işletme okuyor. Dönemin meşhur dergisi Life’ta fotoğraf editörü ve fotoğrafçı menajeri olarak işe başlıyor. Öz geçmişini bırakmak için gittiği bir iş binasının asansöründe eşiyle tanışıyor, lobide birlikte yürürken “Aynı mahallede oturuyormuşuz bak. Gidip bir şeyler atıştıralım mı?” teklifine karşı “Neden olmasın” demesini çoğu konuşmasına dahil ediyor. “Şansı ve fırsatları biraz da senin yaratman gerekir.”
Yeni çıkardığı NFT koleksiyonunu, okur buluşmaları düzenlediği Discord kanalını, metaverse dünyası için tasarladığı projeleri tek tek anlattıktan sonra, Türkiye’ye yönelik planlarıyla ilgili fikrimi almak için bazı dosyalar paylaşmak istiyor. Ve evimde bir faks makinemin olup olmadığını soruyor.
Teknolojik yenilikleri yakından takip etmesi, bugüne mahsus bir durum değil. İnternet sitesi Astrology Zone’u kurduğu yıl, 1995. O dönemde internetteki resmi kayıtlı 25 bin siteden biri. Bugün, sitenin dünya üzerinde 14 milyon tekil ziyaretçisi var: “Ve bunun yüzde 40’ı erkek. Sayıları her yıl daha da artıyor. Buna inanabiliyor musun? Nasıl bir dönemden geçiyor bu erkekler?”
15-20 yıl ömrü kalmış meğer!
Sekreteriniz bilgisayarınızı, ev anahtarınızı ve bir miktar nakit paranızı da yanına alarak ortadan kaybolmuş. Geçmiş olsun. Geçenlerde düştüğünüzü, bacağınızın hasar gördüğünü anlatıyordunuz az evvel. Başınıza gelen talihsizlikleri dinledikçe, Türkçedeki “Terzi kendi söküğünü dikemez” deyimi geldi aklıma.
En son, Equinox’un (zincir spor kulübü) lobisinde kaydım ve düştüm, neyse ki ‘sorunsuz’ bacağımın üzerine kapaklandım. Kulüp, herhangi bir sorumluluk almadı. Bir yargıç kadın kararını açıklarken “Bayan Miller en fazla 15-20 yıl ömrü kalmış biri; lütfen ona saygılı, nazik ve anlayışlı davranalım” lafına bozuldum. Hiç söylenir mi böyle bir söz? Anneannem 101, annem 99 yaşına kadar yaşamış benim. Görünmez kazalarım oluyor arada fakat bu sekreter konusuna gelince…
Çocukluğum hastanelerde ameliyatta geçti
Aylık yazılarınız gecikince okurlarınız fena bozuluyor.
En çok da buna üzülüyorum, biliyor musun? Kronik ağrıları olan bir kadınım. Çocukluğum hastanelerde geçti. Doğduğum gün, Satürn üçüncü evimdeydi. Bu da sağlık problemlerini beraberinde getirdi. Birtakım doğum kusurlarıyla geldim dünyaya. Sol bacağım çarpıktı. Bir dizi ameliyat geçirdim, daha sonra dizimin aşağısını hissetmemeye başladım. Uzun bir süre nedeni anlaşılmayan iç kanamalar geçirdim. O kadar sık kanamam oluyordu ki bir dönem 40 üniteye yakın kan verildiğini hatırlıyorum. İlkokul çağındayken bir yıl hastanede kaldığım oldu. Çocukluğum hastanelerde, ameliyat masasında, bekleme odalarında geçti, anlayacağınız. Üniversite çağına kadar okula gidemedim, evde eğitim gördüm, bütün testleri evde yapmak zorunda kaldım.
Hayatınızda ilk kez bir yıldız haritasına baktığınız günü hatırlıyor musunuz?
14 yaşındaydım. Bacağımdan ve kalçamdan bir dizi operasyon geçiriyordum yine. Değneklerle zor kalkıyordum ayağa ve aklımda tek bir soru vardı: “Tanrım, ben ne zaman yaşıtlarım gibi normal bir şekilde yürüyebileceğim?” Benim minik annem sağ olsun, biraz da kafam dağılsın ve oyalananayım diye astroloji haritası okumayı öğretti. O akşam hastanede, hayatın kilidini kırmaya başladığımı hissettim. Benim için yeni bir dil öğrenmek ya da bilmediğim bir şifreyi çözmek gibiydi. Bazen yaşadığınız bir felaket, başınıza gelen en büyük mucizeye dönüşebilir.
Astrolojiye inanmam diyen, matematiğe de inanmıyordur
Doğum haritamıza hâkim olmak ve değişimleri takip etmek, hayatımızda neleri değiştirebilir?
Birçok şeyi. Astroloji tarihin en eski bilim dallarından biri ve tamamen matematiğe dayalı. Sürekli hareket halindeki gezegenlerin belli dönemlerde aldıkları bazı pozisyonlar ve neticesinde oluşan açılar var. Bunlar, MÖ 2000 küsur yılından beri inceleniyor ve okunuyor. Belli döngüler ve açılar, dünyada ve insan üzerinde bazı etkilerin tekrarlanmasına neden oluyor. Biz astrologlar da daha önce tarihte benzer açılarda neler yaşandığına bakıp o açıların ileride ne anlama gelebileceğini açıklıyoruz.
“Astrolojiye inanmam” diyen birine ne cevap veriyorsunuz?
Bunu dediğinde “Matematiğe inanmıyorum. Gezegenlerin varlığını da tanımıyorum” gibi bir cümle de kurmuş oluyor, oysa farkında değil. Falcı değiliz. Kâhin değiliz. Birtakım kehanetlerde de bulunmuyoruz. Matematiksel teorilere ve denklemlere dayanan bir bilim dalın okurların kolaylıkla anlayabileceği bir dile çeviriyoruz.
Harita okumadığınız, yazı yazmadığınızda neler yaparsınız? Sıradan bir gününüz nasıl geçer?
Stanley Tucci’ye bayılıyorum bu ara. CNN’deki programını izledin mi? O yedikçe ben mutlu oluyorum. Pandemi sonrası mutfakta daha sık zaman geçirmeye başladım. Yemek pişirmek iyi geldi bana bu arada. En çok İtalyan usulü köfte yapıyorum.
Bu yaz botokstan kaçının, düğün yapmayın
18 ayda bir tutulan Venüs retrosuna dikkat etmeli. 28 Temmuz ve 3 Eylül arası uykuda olduğu gözüküyor. O dönem botoks ya da benzeri iğneli bir müdahaleye kalkışmayın ya da saçınızın rengini boyamak gibi radikal bir değişikliğe gitmeyin. Evlilik töreni yapmak için de iyi bir zaman değil. En yakın üç arkadaşım da beni dinlemedi, gidip Venüs tutulmasında evlendi. Üçünün de hem düğün sırasında hem evliliğin ilk döneminde başlarına gelmedik aksilik kalmadı. Gidin, belediyenin ve astrolojinin verdiği yetkiye dayanarak evlendirme dairesinde sessiz sedasız bir imza atın, tantana çıkarmayın. Kutlamasını, partisini tutulma geçtikten sonrasına bırakın.
Dönüşümün yılı 2023 olacak
Dönüşümün yılı olarak hatırlanacak 2023. Çok hızlı dönüşümlerden geçeceğiz hepimiz. Rüyanızda bile göremeyeceğiniz, tahmin bile edemeyeceğiniz değişimler kapıda. Web3 çok hızlı geliyor. Sadece teknoloji dünyasını değil, düşünme yapımızı, çalışma şeklimizi ve ilişkilerimizi de değiştirecek Web3. ABD dahil birçok ülke, ekonomik durgunluğun ya da krizin eğişinde. Dünya, 2023’te ekonomik bir dalgalanma yaşayacak mı? Çok büyük ihtimal, evet. Jüpiter-Pluto karşıtlığı var çünkü. Fakat bunun uzun sürmesi olası değil. Kasım ayına doğru bu iki gezegen, gayet iyi anlaşacağı açıları alacak. Önümüzdeki yıllarda doğal yöntemlerle çocuk sahibi çok daha zorlaşacak, tüp bebek ‘ana akım bir gündem’ olacak. Hangi burçtan, yaştan, ırktan ve ülkeden olursanız olun, bütün kadın okurlarıma tavsiyemdir, bir an önce yumurtalıklarınızı dondurun.
Hangi burcu 2023'te neler bekliyor?
Koçlar bereket için mayısı beklesin
Başkası için çalışmak, en çok sizin için zor. İşinizi kurmaya karar verdiyseniz ya da çoktan kurduysanız, önümüzdeki yılın ilk 4,5 ayı işlerinizin kolaylıkla akmasını sağlayacak. Sağlık ve uzun rotalı tatiller, ana gündeminizi belirleyebilir. Evinizde 12 yılda bir gerçekleşecek, sizin için bereketi simgeleyen bir açı için mayıs ayını bekleyin.
Boğalara 30 Nisan’da kapılar açılacak
Bu yılı ayakta ve dimdik atlatabildiyseniz helal olsun. Size derin sempati duyuyorum. Hepinize tek tek sarılasım var. Kolay bir yıl geçirmediniz. Neyse ki, 2023’te çok güzel bir yıl geçireceksiniz. 30 Nisan size harika kapılar açacak.
İkizler
18 Aralık’ta iyi haberler alacak Satürn, 10’uncu evine giriyor. Ağır sorumluluklar üstleneceğiniz bir yıl olacak. 18 Aralık 2023’te çok güzel haberler alacaksınız. Şimdiden heyecanlanabilirsiniz, buna izin verin. Hakkınız var.
Yengeçler
Mart ayına doğru rahatlayacak Uluslararası ilişkiler, ticaretler ve seyahatler bu yılınızın ana gündemini belirleyebilir. Eğitim ve teknoloji alanlarında hareket gösterebilirsiniz. Son zamanlarda para konusunda biraz sıkışmış olabilirsiniz. Mart ayına doğru iyice rahatlayacaksınız.
Aslanlara ödüller, terfiler, neler neler…
Bazı Aslanlar partnerleri ya da eşleriyle ciddi sorunlar yaşayabilir bu yıl. Birbirinizin ayağına basmadan birlikte dans edebilmeyi öğrenmeniz lazım. Komisyon ve ek telif gibi maaş olmayan yan gelirlere erişmeniz zorlaşacak. Mayıs sonrası kariyerinizin en parlak dönemine girebilirsiniz. Mayıstan sonra bir yıl, daha önce yaşamadığınız başarılar elde edeceksiniz. Ödüller, terfiler, neler neler… Sizden ricam, yılın ilk aylarında gelecek iş tekliflerini hemen kabul etmemeniz. Mayısta daha iyilerinin gelme ihtimali epey yüksek.
Başaklar yeni sayfalar açmalı
Doğum gününüz dolunaya denk geliyorsa bunu bir mesaj olarak alın ve temiz bir sayfa açmaya bakın. Yeni yaşınız için yeni kararlarınızı yazın.
Teraziler sakin kalsın, geçecek
Para konusunda tatsız haberler alacaksınız. Size nasıl yardım etsem bilemedim. Sakin kalmaya çalışın. Geçecek.
Akrepler çağrıldığı partiye gitmeli
Tutulma en çok sizi zorladı, biliyorum. Geçen sene kasım ayında da benzer bir panik dönemi yaşamıştınız. Stres altında sakin kalmaya gayret edin, aksi takdirde canınızı sıkacak sağlık problemlerine neden olabilir. Biri sizi yemek partisine mi davet etti? Hiç tereddüt etmeden gidin.
Yaylar aşkı doya doya yaşayacak
Aşk yılınız başlıyor. Özellikle 12 Ocak ve 25 Mart arası tüm gezegenler, aşkı en tatlı şekilde doya doya yaşamanız için adeta el ele tutuşarak sizi destekleyecek.
Oğlaklar tüm kartlarını masaya koysun
Hayatta bir an gelir, evren tarafından sıkı bir teste tabi tutulursunuz: Yaşadığınız şehri ne kadar çok seviyorsunuz? Partnerinize, evinize ne kadar sadıksınız? Olaylar arka arkaya yaşandığında genelde sinirlenir, “Hayat benim sabrımı mı sınıyor, neden her şey üst üste gelir” diye söylenebilirsiniz. Oysa karşılaştığımız bir kriz ya da zorluk karşısında tüm kartlarınızı masaya koymanız gerekiyor.
Kovalar yeni işi 7 Mart’a kadar halletmeli
7 Mart’tan sonra paraya erişiminiz bir müddet zora girebilir. Zam talebinde bulanacaksanız ya da yeni bir iş alacaksanız yılın ilk aylarında harekete geçin, 7’sinden sonrasına bırakmayın. 21 Ocak’ta tertemiz bir dolunay sizi bekler. Bu fırsatı iyi kullanın.
Balıklar yılın en lokum günlerini yaşamak üzere Ocakta yılın en şeker, fıstık, lokum günlerini yaşayacaksınız; doya doya tadını çıkarın. Jüpiter size yaklaşıyor. Geçen yıl da evinize uğramıştı, biliyorum. Bir hayrını görmediyseniz üzülmeyin.
2023’ün en şanslı günü 11 Nisan olacak
Takvimde özellikle dikkat etmemiz gereken günler var mı?
11 Nisan yılın en şanslı günü. Bütün kapıların açılacağı, hayatın kolaylıkla akacağı, şansın yaver gideceği bir gün olacak. O günü doğru zamanda ve doğru yerde geçirenler mucizevi gelişmelere tanıklık edebilir. Önümüzdeki sene evlenmeyi, taşınmayı ya da hayatınızı değiştirecek bir imza atmayı planlıyorsanız, bunu 11 Nisan’a denk getirmeye çalışın. 14 Ekim ve 28 Ekim’e dikkat edin. Kara bulutlar ve kaos sinyalleri taşıyor. 18 Nisan ve 4 Mayıs, 2023’ün en dost canlısı ve pozitif iki günü.
Merkür retrosunu fazla abartmayın
Sanıldığı kadar ‘felaket’ bir durum değil. Bu kadar korkmanıza ve moral bozmanıza gerek yok. Abartmamanızı öneririm. Aslında Merkür gerilemiyor, sadece uykuya yatıyor. O uykudayken onun gücüne erişimimiz olmuyor. O kadar güçlü bir gezegen ki onun kısa bir süreliğine kestirmesi bile dünyada manyetik olarak birtakım problemlerin baş göstermesine neden olabiliyor. Elektronik aletlerin bozulması, kendinizi tuhaf bir enerjide hissetmeniz, unutkanlıkların artması, telefon ya da cüzdan kayıpları çok normaldir. Bunlara her zamankinden daha dikkat etmeniz yeterli. Merkür retrosunu gayet verimli ve faydalı geçirmek de mümkün. İleriye doğru adımlar atmak yerine kararlarınızı ve çalışmalarınızı yeniden gözden geçirmeye, tekrar düzenlemeye ve değerlendirmeye bakın.
Prenses Diana’nın haritası Kraliyet’in geleceğini belirledi
Hayatımda, tanıştığımda en çok etkilendiğim iki kişi var. Biri Hillary Clinton, diğeri de Martha Stewart. Clinton ile senatör seçim kampanyasını yürüttüğü dönem tanıştım. Bir bağış toplantısında bir araya gelme şansımız oldu. Senatör seçimini kazanacağını söylediğimde gözleri parlamıştı. Elimi sıkı sıkı tutarak teşekkür etmiş, asistanına dönüp “Patricia, hemen Astrology Zone’u düzenli takip ettiğimiz yayınlara ekleyelim” demişti. Onları iletişim araçlarını kullanmaları konusunda meydana gelebilecek bir kriz konusunda uyarmıştım. (Editör notu: Trump-Clinton arasında geçen ABD 2016 Başkanlık Seçimleri yarışı, Clinton’ın resmi e-mail adresini özel yazışmalarında kullanıldığının ortaya çıkmasıyla beraber yön değiştirmiş; Clinton’a puan kaybettirmişti.)
Prenses Diana’nın hem doğduğu hem evlendiği hem de öldüğü gün tutulma vardı. Bu, onun ne kadar özel bir ruh olduğunu gösteren bir başka ayrıntı. Tutulmaların etkisi Kraliyet Ailesi’ne de sirayet etti. Onun ölümünden bugüne kadarki sürede Kraliyet ailesinin başına gelenlerin hiçbiri tesadüf değil. Bunun etkisinden çıkmaları biraz daha zaman alacak.
Bir gün kızım bulduğu bir evi göstermek için beni çağırdı. “Dördüncü evinde Jüpiter var senin. Bu ev uygun değil” desem de dinletemedim. “Emlak piyasası astrolojiden ne anlasın anne” dedi, kızdı, bir süre konuşmadı benimle. İki ay evden çıkmak zorunda kaldı.