ABD'nin Kuzey Dakota eyaletinde bir yargıç, çevre örgütü Greenpeace’in yaklaşık on yıl önce bir petrol boru hattı projesine karşı düzenlenen protestolarla bağlantılı olarak açılan bir davada iftira ve diğer suçlamalardan sorumlu bulunmasının ardından, örgütün 345 milyon dolar tazminat ödemesine hükmetti. Bu miktar, jürinin daha önce kararlaştırdığı 667 milyon dolarlık cezayı neredeyse yarı yarıya azaltıyor.
AP'de yer alan habere göre, dava, 2016-2017 yıllarında Standing Rock Sioux Kabilesi’nin toprakları yakınında, boru hattının Missouri Nehri’nden geçişine karşı düzenlenen protestolardan kaynaklanıyor.
Yargıç James Gion, Greenpeace’in bazı iddiaların düşürülmesi talebini kısmen kabul etti. Gion, bazı tazminat kalemlerinin mükerrer olduğunu belirterek sınırlama getirdi, ancak diğer iddialarda jürinin kararını geçerli saydı.
Energy Transfer, kararı temyize götüreceğini açıkladı. Şirket, jürinin ilk kararlarının “yasal ve adil” olduğunu savundu.
Greenpeace ise yeni bir yargılama talep edeceğini, bu talep reddedilirse kararı temyize taşıyacağını bildirdi. Örgüt, davanın ifade özgürlüğünü ve protesto hakkını hedef aldığını savundu.
Mart ayında görülen davada jüri, Greenpeace USA’yı komplo, iftira, izinsiz giriş ve ticari ilişkilere müdahale dâhil tüm suçlamalardan sorumlu bulmuştu. Greenpeace International ve Greenpeace Fund ise bazı suçlamalarda hüküm giymişti.
Toplam 667 milyon dolarlık tazminat, üç Greenpeace kuruluşu arasında farklı oranlarda paylaştırılmıştı.
2019’da açılan dava, bu yıl Kuzey Dakota’nın Mandan kentindeki eyalet mahkemesinde görülmeye başlanmıştı. Eylül ayında yargıç, Energy Transfer’in, Greenpeace International’ın Hollanda’da açtığı “yıldırma karşıtı” davayı durdurma talebini reddetmişti.
Protestoların nedeni
Bu boru hattı, Kuzey Dakota’dan Illinois’e ham petrol taşımayı amaçlıyordu. Protestoların ana nedeni, hattın Missouri Nehri’nin altından geçecek olması ve bu geçişin Standing Rock Sioux Kabilesi’nin içme suyu kaynaklarını ve kutsal topraklarını tehdit ettiği endişesiydi.
2016 ve 2017’de binlerce yerli halk temsilcisi, çevreci ve insan hakları savunucusu, Standing Rock rezervasyonu yakınlarında haftalarca süren kampanyalar ve barışçıl protestolar düzenledi. Bu eylemler, çevre tahribatına ve yerli halkın haklarının ihlaline karşı küresel ölçekte destek bulmuştu.
Kaynak: Gazete Oksijen