Koridorda giyinip soyunan futbolcular mı istersiniz, kadro şişkinliğinden dolayı aynı anda iki çift kale maçı yaptırmak zorunda kalan antrenör mü? Antrenörlere ödenen yüklü tazminata mı şaşırırsınız, altı ayda transfere dökülen servete mi? En iyisini sona sakladım: Ya da mağlubiyetten sonra soyunma odasına inip takıma gaz vermeye çalışan kulüp başkanı mı ararsınız? Bunlar futbol yönetiminin yerden yere vurulduğu Türkiye’de değil, dünyanın bir numaralı futbol ligi Premier League’in bulunduğu İngiltere’de vuku buldu.
Mevzubahis, iki kez Avrupa şampiyonu unvanlı Chelsea. Hepsi geçen 10-11 ayda yaşandı. Ve bu olaylar yokluktan değil, çokluktan yaşanıyor. Çok paradan, çok oyuncudan, çok fazla ihtirastan ve kibirden… Avrupa’daki önde gelen liglerde bu kadar kötü idare edilen başka bir kulüp daha olduğunu zannetmiyorum.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim