İstanbul’un kültür sanat hayatında önemli rol oynayan kurumlardan biri Zorlu PSM. Bu sezon, özellikle yaza doğru birçok büyük etkinliğe ev sahipliği yapacaklar. Bu hafta sonu Sonar Istanbul’un da gerçekleşeceği mekanın başında bir yılı aşkın süredir Filiz Ova var. PSM Genel Müdürü ile kurumun geldiği noktayı ve Türkiye’deki kültür sanat endüstrisi hakkında neler düşündüğünü konuştuk.
PSM’de görevin başına tam da pandeminin ve ülkedeki ekonomik problemlerin ortasında geçtiniz. Bu dönemde planlama yaparken aklınızda neler vardı?
Pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında kültür sanat sektörü geliyor. Karantina sahneleri seyircisiz bıraktı. Yaptığımız araştırmalarda izleyicilerin kültür-sanat kurumlarından derin beklentileri olduğunu fark ettik. Değiştirici bir etkisi olmasını istiyorlar. Sanat organizasyonlarının belirsizlik ve değişim zamanlarında kritik bir görev üstlendiklerine inanıyorlar. Biz bu değişimi sunmaya çalışıyoruz. Üretken, sektörün sürdürülebilirliği için çalışan bir kurum olma gayesindeyiz. Birçok insan hâlâ fiziksel ve duygusal zorluklar yaşıyor. Kültürel faaliyetlerin toplumun iyileşmesinde önemli rol oynayacağını düşünüyoruz.
Pandemi izleyici taleplerinde nasıl bir değişim yarattı?
Yüz yüze etkinlikleri özlediler. Fiziki katılım gerektiren canlı performansların yarattığı etkinin benzersizliği net şekilde anlaşıldı. Dijital işler de yakından ve merakla takip ediliyor. Mekan sınırı olmaksızın dünyanın bambaşka coğrafyalarındaki izleyiciler aynı anda, aynı coşkuyla bir konseri takip edebiliyor. Bizim de radyo ve YouTube içeriklerimiz 2021 yılı içinde 35 milyon kez izlendi.
PSM kendine nasıl bir amaç güdüyor?
Alanında en iyi, dünyaca ünlü sanatçıları ağırlamaya devam edeceğiz. Klasik müzik, caz, modern dans ve yerli sanatçıların özel projeleri ile içerik çeşitliliğini artıracağız. Kültür sanat üretimine de katkıda bulunmak istiyoruz. PSM çok genç bir kurum. Yedi yılda büyük bir yol kat edilmiş, devam ettirmek istiyoruz.
Bu sektörde neyin eksik olduğunu fark ettiniz?
Biz ancak özel sektörün desteğiyle ayakta durabiliyoruz. Farklı paydaşlar arasında iş birliğini güçlendirmek gerekiyor. Önümüzdeki dönemde çok daha fazla kurumun bir araya gelerek üreteceğine inanıyorum. Bu bağlamda, geçen sezon BKM, DasDas, ENKA Sanat ve İKSV ile tiyatro alanında yeni oyun üretimine destek sağlamak için hayata geçirilen Ortak Yapım projesinin de bir parçasıyız.
PSM’deki etkinlikleri kaç kişi takip ediyor?
Bugüne kadar 4 milyondan fazla sanatseveri ağırladık. Pandemiden önce her sezon 1200’den fazla etkinlikle 400 bin kişi geliyordu. Bu sezon etkinlikte 400’ü, izleyicide 170 bini geçtik.
Türkiye’de kültür sanatın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
En ufak bir şeyde tüketici nezdinde de önce kültür sanat harcamaları kesiliyor. Fakat kültür sanat sektörü krizlere de dayanaklı. Cesaretli olmak gerekiyor. Mesela şu an gördüğünüz programı her yer kapalıyken, pandeminin belirsizliğine rağmen hazırladık. Sektörün geleceğini iyi görüyorum ama desteklenmesi gerekiyor.
Elektronik müzik de var Metaverse söyleşisi de
Barselona’nın müzik, teknoloji ve yaratıcılık festivali Sonar 1994’ten bu yana gerçekleşiyor. Geçen zaman içerisinde dünya çapında popülerlik kazanan festival, farklı ayaklarını Bogota, Buenos Aires, Hong Kong, Reykjavik’in yanı sıra, muhtemelen farkında olduğunuz üzere İstanbul’da da gerçekleştiriyor. Bu sene altıncı kez dinleyiciyle bulaşacak olan Sonar İstanbul, 18-19 Mart tarihlerinde Zorlu PSM’de gerçekleşecek. Festival, dünyadaki müzik anlayışıyla da paralel biçimde, bu sene de elektronik müziğin ön planda olduğu performanslarla, DJ’lerle, prodüktörlerle karşımızda olacak. 30’un üzerinde ismi ağırlayacak olacak festivalin öne çıkan isimleri arasında Honey Dijon, Wehbba, The Blessed Madonna, hAAi ve Anfisa Letyago var. Festivalin Sonar+D bölümünde ise NFT’ler, Metaverse ve oyun dünyası, kamusal alanda teknoloji dahil farklı konularda paneller izleyebileceksiniz. (Biletler için: passo.com.tr)
