22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
18.06.2021 04:30

İletişim için ne okuyayım?

İletişim; insanın kendini ifade edebilmesi, haberleşebilmesi, duygu ve düşüncelerini aktarabilmesi için muhtaç olduğu bir kavramdır. Ancak günümüzde -özellikle de ülkemizde- insanların iletişim becerileri köreliyor ve iletişime önem vermiyorlar. Reklamcılık alanında yüksek lisans yapan biri olarak iletişim temalı kitap önerilerinizi merakla bekliyorum. Arda Şengel Evet, çünkü herkes çok meşgul değil mi? Bundan 20 yıl önce iletişimsizliğin bu boyutunu ilk kez New York’ta yaşarken görmüştüm, Sevgili Arda. Çok şaşırmıştım, kimse birbirini telefonla aramıyordu. Önce mesaj yazıyordu, arayabilir miyim diye soruyordu. Nezaket olarak da algılanabilecek bu hareket aslında iletişimsizliğin bir adım öteye taşınacağının ispatı gibiydi. Sonra mesajlar da kesildi, sadece e-maillerle haberleşilmeye başlandı. Belki de bu yüzdendir, akıllı telefonların yaratıcıları biz bu telefonları telefon olmaktan çıkartıp birer mesaj kutusuna çevirelim diye düşünmüşlerdir. Türkiye o zaman öyle değildi fakat şimdi belki de Amerikalıların da ötesine geçtik ve birbirimizi aramak yerine mesaj atıp mavi tık’ı bekliyoruz. Oysa diyalog başka bir şeydir. Telefondaysa ses tonu belirleyicidir; karşılıklıysa jestler mimikler vardır. İnsanın bir gülümsemeyle dünyası aydınlanır. Sorunuzu bahane edip kendi sevdiğim iki diyaloğu buraya taşımak istedim. İlki Gurur ve Önyargı’dan:  “Sevgili Bay Bennet” dedi karısı ona “Netherfield Park’ın sonunda kiraya verildiğini duydunuz mu?” Bay Bennet duymadığını söyledi.  Karısı devam etti, “Ama verilmiş. Çünkü Bayan Long biraz önce buradaydı ve bana bütün detayları anlattı.” Bay Bennet cevap vermedi.  “Kimin kiraladığını bilmek ister misiniz?” diye bağırdı karısı sabırsızlıkla.  “Siz anlatmak istiyorsunuz ve benim de bir itirazım yok.”  Bu yeteri kadar davetkar bir cevaptı.  Bu diyalog eğer karşılıklı değil de mesajlarla olsaydı sanırım araya iki büyük kavga girerdi. Ki burada tabii ki bir kadın ile erkek arasındaki iletişimsizliğin en güzel örneklerinden biri yatıyor. Hatta bu iletişimsizliğin son iki yüzyılda hiç değişmediğinin de büyük bir kanıtı. Ama bakın bir sonraki diyalog ne kadar zekice. Terence Rattigan tarafından 1946 yılında yazılan bir tiyatro oyunundan (The Winslow Boy):  “Ah, hâlâ feminist aktivitelerinize devam ediyor musunuz?” “Elbette.” “Yazık. Baştan kaybedilmiş bir dava.” “Ah gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz Sir Robert? Kadınları ne kadar az tanıyorsunuz. Hoşça kalın. Bir daha görüşeceğimizi hiç sanmıyorum.” “Ah gerçekten öyle mi düşünüyorsunuz Bayan Winslow? Erkekleri ne kadar az tanıyorsunuz.”  İşin doğrusu ben bunları biraz iştah kabartmak için yazdım, ama iletişimsizliğin nelere mal olabileceğini görmek için esas tavsiyelerimi aşağıdaki reçetede bulabilirsiniz. Geçmiş olsun, tez zamanda hep beraber iyileşiriz inşallah. 

Reçete

1. Keşkesiz Bir Yaşam İçin İletişim (İletişim Donanımları), Doğan Cüceloğlu, Remzi Kitabevi, 200 Syf. 2. İletişim Bence – Dumandan Hashtag’e İletişim, Nurgül Soydaş, İnkılap Kitabevi.3. Öteki Kuram: Kitle İletişimine Yaklaşımların Tarihsel ve Eleştirel Bir Değerlendirmesi, İrfan Erdoğan ve Korkmaz Alemdar, Erk Yayınları.