22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
26.03.2021 06:00

Kontrollü hayata 1 yıl daha devam

Dr. Mehmet Öz ile çocukluğunu, medyaya girişini ve Covid günlerini konuştuk

Kalp cerrahı babası, 1955’te Konya’dan Amerika’ya göç etti. 1960’da Cleveland’da doğdu. 7 yaşında doktor olmaya karar verdi. 1982’de Harvard’tan mezun oldu. Üzerine iki ayrı üniversitede tıp masterı yaptı. 2001’den beri Columbia Üniversitesi’nde profesör. 2006’da Ophrah Winfrey Şov’da yer aldı. 2009’da Dr. Oz Show yayına başladı. 12 yıldır devam eden şov, yüzden fazla ülkede yayınlanıyor ve 11 Emmy kazandı. 2018’de ameliyat olmadan kalp kapakçıklarını düzelten mitraklipi icat etti. Time Dergisi’nin dünyanın  en etkili 100 kişisi, Harvard’ın en etkili 100 mezunu arasına seçildi. Yazdığı sekiz kitap  New York Times En çok Satanlar Listesi’ne girdi. 2021 yılında ise adını Hollywood Şöhretler Yolu’nda göreceğiz.  Bu hafta konuğumuz dünyanın en ünlü göçmenlerinden Dr. Mehmet Öz’le, çocukluğunu, medyaya girişini ve Covid günlerini konuştuk. 

100’den fazla ülkede yayınlanan şovu tam 11 kez Emmy ödülü kazanan Mehmet Öz, Türkçe YouTube kanalı da kurdu
100’den fazla ülkede yayınlanan şovu tam 11 kez Emmy ödülü kazanan Mehmet Öz, Türkçe YouTube kanalı da kurdu
Doktor bir babanın oğlu olarak nasıl bir çocukluk geçirdiniz? Babam sevgisini belli etmezdi ama beni sevdiğini bilirdim. Çalışmadığı zamanları bizimle geçirirdi. Babamdan hayatta nasıl başarılı olabileceğimi öğrendim. Ama günün sonunda “Aferin! İyi iş yaptın” demedi. Sevgiyi annemden gördüm. Doktorluğa kim yönlendirdi?  Benim kararım. 7 yaşındaydım. Babamla dondurmacıda sıra bekliyorduk. Önümde 10 yaşında bir çocuk vardı. Dondurmacı ona, “Ne olacaksın büyüyünce” diye sordu. Çocuk “Bilmiyorum” dedi. Babam bana döndü ve dedi ki, “Sana böyle bir şey sorulursa, asla bu cevabı verme. Sonradan değiştirebilirsin ama her zaman hedefin belli olsun.” O gün doktor olmaya karar verdim. Yoğunluktan çocuklarınızın büyümesini kaçırdığınızı düşünüyor musunuz? Bazen... Defne ben 25 yaşındayken dünyaya geldi. En iyi onu tanıyorum, çünkü öğrenciydim, ilgilenecek vaktim vardı. İkinci çocuğum doğduğunda profesör olmuştum, işler yoğunlaşmıştı. En küçük çocuğum Mustafa yanıma gelir ve vaktimi talep eder, “Baba, hadi balığa çıkıyoruz” der. Kız çocuklarına yanaşmazsan, onlar da sana yanaşmıyor.  Kız çocuk ve oğlan çocukla ilgili söylediğiniz şey, kadın erkek ilişkilerinde de aynı değil mi? Tamamen aynı. 35 yıldır evliyim. 35 yılda beş farklı kadınla evlendiğimi söyleyebilirim. Erkekler kadınların aynı kalmasını istiyor, kadınlar da evlendikleri adamı hemen değiştirmek istiyor. Sonuçta erkek değişmiyor, ama kadın sürekli bir değişim içinde. Yedi senede bir, bir araya gelmenin yollarını bulmak gerek.  Niye yedi sene? Bir defa ilk sene âşıksınız. Dopamin oranı çok yüksek. Sonra çocuk oluyor, oksitosin hormonu salgılıyorsunuz; çok mutlusunuz. Bunlar sizi kelepçe gibi dört-beş sene bir arada tutuyor. Yedi sene sonra hormonların etkisi azalıyor. Ve boşanmalar da genelde bu sürede meydana geliyor. Babanızı iki yıl önce kaybettiniz, anneniz Alzheimer’la mücadele ediyor. Hastalık süreçleri nasıl geçti/geçiyor?  Bir gün hepimiz bu dünyadan gideceğiz. Amaç hastalıktan kaçmak değil, hastalara değer verdiğimizi hissettirmek. Babam yoğun bakımdaydı, fazla iletişimde olamıyorduk, zordu. Annem yavaş yavaş hafızasını kaybediyor ama her gün konuşuyoruz. Maalesef Alzheimer ile sevdiklerimizi iki kez kaybediyoruz. İlki bizi unuttuklarında, ikincisi vefat ettiklerinde. Son anıların tadını çıkartmak gerek.  Dünyanın en ünlü doktorlarından biri olup sevdiklerine şifa bulamamak nasıl bir his?  Bu tıbbın gerçeği. İyileştirmek sadece tedavi etmek değildir, tedavi edilemeyen hastalığı olan insanların ihtiyaçlarını anlamayı da içerir. Amerika’da tanınmanız, medyatik olmanız nasıl oldu? 35 yıl önce eşim Lisa ile evlenmek hayatımın en akıllıca kararıydı. Lisa, medyada başarılı olacağımı düşünüyordu.  “Medya” fikrini aklıma soktu, sonra da beni Oprah Winfrey ile tanıştırdı. 15 yıl önce katıldığım ilk programdan sonra tanınmaya başladım.Oprah mükemmel bir ekip arkadaşıdır ve bana dünyaya nasıl koçluk yapacağımı öğreten kişidir. Kalp cerrahlığından medyaya geçmiş oldunuz. Cerrahlığı da bırakmadan. Yakaladığım büyük şans sayesinde tıbbı, üniversitenin ve hastanenin dışında konuşmaya başladım. Bazıları karmaşık sağlık sorunlarını kamuoyuna açıklamaya çalıştığım için tepki gösterdi. Ancak zamanla benimsediler. Kalp cerrahı olarak, hedefim 10 bin hayat değiştirmekti. Medya sayesinde 10 milyonların hayatını değiştirdiğimi düşünüyorum.  Dr. Oz Show’un ilk yayınını hatırlıyor musunuz? Bugün gibi. Kendime güveniyordum ama gergindim. ‘Acaba seyirciler faydalanabilecek mi?’ gibi bir sürü soru işareti vardı kafamda. İlk yayında seyirciye kendi bedenlerini tanımalarını ve kendi kendilerinin doktoru olmalarını önerdim. Bu ilk program rating rekoru kırdı.  Sonrasında başarı geldi... 2021’de adın Hollywood Şöhretler Yolu’na yazılacak deseler, inanmazdım. Amacım insanlara daha iyi bir yaşam için, bedenlerini nasıl kullanacaklarını eğlenceli bir şekilde anlatmaktı. Programa olan ilgi, benim değil, herkesin beklentilerini aştı. Şimdi Türkçe bir youtube kanalı açtınız. Amacınız ne? Sosyal medyada çok Türk takipçim var. Doğru ve güvenilir bilgilere ulaştıklarından emin olmak amacıyla Türkçe “Dr. Öz ve Ekibi” YouTube kanalını ve sosyal medya hesaplarını kurduk. Özellikle koronavirüs döneminde doğru bilgiye ulaşmanın önemi arttı.  Şov, hastane, sosyal medya, aile derken, gününüz nasıl geçiyor? Güne çok erken başlarım. İlk iş spor yaparım; genellikle 15 dakika yoga. Karantina döneminde bodrum katını stüdyoya çevirdim. Pazartesi ve salı programı evden çekiyoruz. Online bağlantılar, sosyal medya çekimleri de evden oluyor. Çarşamba ve cuma stüdyoya gidiyorum. Perşembe günleri ise hastanede ameliyatlarım ve hasta ziyaretlerim oluyor. Hafta sonlarımı aileme ayırıyorum.

Karantinada piyano çalmaya başladım

Koronavirüs döneminde anksiyetesi artanlara mesajınız ne?  Yapmak isteyip de fırsat bulamadığınız şeylere odaklanın, yeni bir hobi edinin, aile fertlerinizi arayın, egzersiz yapmayı ihmal etmeyin; yoga, yürüyüş, dans hoşunuza ne gidiyorsa... Uyku düzeninize dikkat edin. Bir de moral bozmayın; önümüz yaz, havalar ısınınca açık havada daha rahat sosyalleşebileceğiz. Bu dönemde en çok ne soruldu?  Normal hayata ne zaman ve nasıl döneriz? Aynı soruyu ben de sorayım.  Eylül itibari ile çok daha iyi bir durumda olacağız. Çocuklar okula, ebeveynler işe dönebilir. Ancak dünyanın çoğu aşılanana kadar, yani bir yıl daha kontrollü devam edeceğiz. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, aşılanmış kişilerin kapalı alanlarda küçük gruplar halinde toplanabileceğini ancak yine de halka açık yerlerde maske takmaları gerektiğini duyurdu. Ailelerini göremeyen yaşlılar için harika bir haber bu. Türkiye’de doğup büyümüş olsaydınız, nasıl bir hayatınız olurdu? Yine doktor olurdum. Ancak ABD yeni teknolojilerle çok erken tanışmamı sağladı. Columbia Üniversitesi bana yeni buluşlar için fon ve ekip sağladı. Ameliyat olmadan kalp kapakçıklarını düzelten Mitraklip‘i buldum ve kalp yetmezliği olan hastaları kurtarmak için TAVI (ameliyatsız kalp kapağı değişimi) çalışmalarının başlatılmasına yardımcı oldum. Türk olmam, girişken yapım sayesinde Amerika’da daha başarılı olduğumu söyleyebilirim. Türk olmasam, Mehmet Öz olamazdım.