23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
07.04.2023 04:30

Magdalena Yeşil: Annem çocuklarıma bakmasaydı Silikon Vadisi kariyerim hayal olurdu

Bu hafta San Francisco’dayız. Konuğumuz yatırımcı, girişimci, risk sermayedarı, yönetim kurulu üyesi, yazar Magdalena Yeşil. Başarılı şirket satışları ve iki halka arzı nedeniyle Red Herring dergisi tarafından yılın girişimcisi seçilen Yeşil ile Moda’dan Silikon Vadisi’ne uzanan öyküsünü, Amerika’nın ilk internet sağlayıcısı şirketini ve devamında e-ticaret altyapısı ve elektronik ödemeleri ticarileştirmeye yönelik iki şirketi nasıl kurduğunu, erkek egemen teknoloji dünyasında bir kadın göçmen olarak yaşadıklarını, tamamı kadınlardan oluşan risk sermayesi şirketi olan Broadway Angels’ı neden kurduğunu ve kitabı Power Up: How Smart Women Win in the New Economy’yi neden yazdığını konuştuk.

Amerika’ya gelmek nereden aklınıza geldi?

Amerikan Üssü’nün radyoda İngilizce yayınları olurdu. Ben o sıralar İngilizce bilmiyorum, müzik dinlemek için radyoyu açtım. Baktım her zaman müzik çalan saatte iki kişi hararetli hararetli konuşuyor. Anneme sordum, “Niye müzik yok, ne diyorlar?” diye. Dedi ki “Kızım Amerika bugün Apollo 11 uzay gemisiyle Ay’a çıktı. Neil Armstrong Ay’a ayak basan ilk insan oldu. Tarihi bir gün.” 10 yaşındaydım ve o an karar verdim. Amerika’ya gidersem ben de gökyüzünün ötesine geçebilirdim. Amerika sınırları olmayan bir yerdi.

İlk nereye geldiniz?

Üsküdar Amerikan’ı bitirip Şikago’da mühendislik okumaya geldim. İlk şokum dondurucu soğuk ve sokak çeteleri oldu. Ben Modalı ve Kınalıadalı’yım. Çocukluğum gençliğim sokaklarda geçmiş. Burada yürünmüyor. Babama dönmek istediğimi söyledim. “Bir sene denemeden dönmene izin veremem” dedi. Soğuktan şikayet eden Amerikalı öğrencilere nereli olduklarını sordum. “Kaliforniya” dediler. “Orada üniversite var mı” dedim. O sıralar internet filan yok ki, sorarak öğreniyoruz. Berkeley ve Stanford’ın olduğunu söylediler. İkisine de başvurdum. İlk Stanford’dan kabul geldi. Orada önce endüstri mühendisliği okudum. Üzerine elektronik mühendisliği yüksek lisansı yaptım.

İlk işiniz neydi?

Yüksek lisansımı tamamlarken, Silikon Vadisi’nde bir şirkette yarı iletken çip tasarım mühendisi olarak çalışmaya başladım.

Silikon Vadisi göçmen bir kadını nasıl karşıladı?

Göçmen kadını bırakın, sekreterler ve bir avukat haricinde kadın yoktu şirkette. Ben şirketin ilk kadın mühendisi oldum. O yıllarda düşünmeye başladım, niye buradaki tek kadın benim diye... Erkeklerle iyi anlaşsam da, kurumsal hayatta çalıştığım 10 yıl boyunca kendimi çok yalnız hissettim. Seneler sonra da Broadway Angels’ı bu nedenle kurdum. Kadınlar birbirlerini desteklesinler diye.

Mühendislikten girişimciliğe geçiş nasıl oldu?

Mecburen oldu. 1990’a geldiğimizde ekonomik krizle karşılaştık. Silikon Vadisi için zor bir dönemdi. Kimse bana iş vermiyorsa ben kendime iş yaratmalıydım.

Ne yaptınız?

1990’da internet, yasa gereği sadece üniversitelerde, devlet kurumlarında ve askeriyede vardı. Stanford çevresinde internet kullanıcıları üzerine bir araştırma yaptım, kim kullanıyor, hangi amaçla kullanıyor, başka nasıl kullanmak isterler diye. Bu araştırmayı yayınlayınca bir anda adım duyuldu. Bir konferansa konuşmacı olarak davet edildim. Orada beni dinleyen bir iş insanı ortaklık teklif etti. İş, interneti kurumsal hayata sokmaktı. Kanuna aykırı olduğu için bize deli diyenler oldu ama biz emindik o yasağın kalkacağına. İlk başta çok zorlandık. Sonra bize inanan başka bir şirketle birleştik. Kanun değişti ve biz UUNET ile bir anda Amerika’nın ilk ve en büyük internet servis sağlayıcısı şirketi olduk. Sonra e-ticaretin yeni başladığı yıllarda, internet üzerinden güvenli banka işlemlerinin gerçekleştiği altyapıyı kurduk. Son olarak ortağımdan ayrılıp, online alışverişte “Şimdi al, sonra öde” sistemini kurdum. Bu şirket yedinci ayında satıldı. Son şirketime yatırım yapmak isteyen bir risk sermayesi şirketi daha vardı. Şirketi satınca onlar iş teklif etti. Orada baktım etrafıma, yine hiç kadın yok. Tek kadın yatırımcı benim. Sekiz sene de orada çalıştıktan sonra iki yatırımcı arkadaşımla Broadway Angels’ı kurdum.



Anlatır mısınız?

Broadway Angels, tamamı kadın yatırımcılardan oluşan bir melek yatırım grubu. Hepimiz dünyanın en iyi teknoloji şirketlerine yatırım yapma ve bunları yönetme konusunda onlarca yıllık deneyime sahibiz. Çoğumuz şirketlerimizin tek kadın yöneticisi olduk ve hepimiz de bu sayının artması gerektiğine inanıyoruz. 26-70 yaş arası, teknoloji alanında çalışan 56 kadınız şu anda. Bize gelen şirketlerin pazar araştırmalarını birlikte yapıyoruz. Sonra herkes hangi şirkete yatırım yapmak istiyorsa, ona yapıyor.

Silikon Vadisi’nde şu anda kadın erkek çalışan oranı ne?

Hala çok düşük. Eskiden yüzde 10 gibiydi, şimdi belki yüzde 25. Kadınların önündeki en büyük engel annelik. Maalesef annelik ve iş hayatı arasında seçim yapmak zorunda kalıyorlar. Bakıcı pahalı, erkekle kadın arasında hala iş bölümü yok, hala iş yerlerinin kreşi yok. Çocuğuna 2-3 yıl bizzat bakmak isteyen kadın iş hayatına döndüğünde, deneyim olarak geri kalmış oluyor, daha düşük kademede, daha düşük maaşlı işlere razı oluyor. Çoğu da çocuğuna bakacak kimse bulamadığı için geri dönemiyor. “Magdalena, bu kadar iş yapmışsın. Bundan sonra hedef ne?” diye soracak olursan, “Silikon Vadisi’nden başlayarak tüm büyük şirketlere kreş yapılması” derim. Amazon, Microsoft, Google, Facebook, hiçbirinin kreşi yok. O kadar pahalı bir iş de değil. Yeni misyonum bu. Yıllarca emek harcayıp, en zor okullardan mezun olan kadınların, doğurma becerisi gibi onlara sunulmuş müthiş bir hediye nedeniyle iş hayatında geride kalmaları çok ağrıma gidiyor.

Sizin de iki çocuğunuz var. Nasıl başardınız?

Annem yanımıza taşındı. Annem çocuklarıma bakmasaydı kariyerim bugünkünün yüzde 10’u olamazdı. Ben de geri kalırdım. Eşim avukattır, o çalışma hayatıma hiç engel olmadı ama destek de olmadı. “Yaparsın sen” dedi hep. Ama annem olmasa yapamazdım.

Power Up isimli bir kitabınız var. Bu kitabı niye yazdınız?

2016’da bir kadın, bir risk yatırımcı şirketine “Kadın olduğum için bu şirkette ilerleyemedim” diye dava açtı. Dava medyanın çok ilgisini çekti. Bu davayla “Teknoloji alanı kadınlar için korkunç bir yer” algısı yaratıldı. Söylenenler yüzde 90 doğru. Kadınların Silikon Vadisi’ndeki yeri ile ilgili bu kadar kötü bir imaj oluşturulunca genç mezunlar başka meslek alanlarına yönelmeye başladılar. Biz kadın sayısını artırmaya çalışırken, bir anda filmi geriye sarmış olduk. Bu kitapta benimle birlikte 27 kadının kariyer hikayesi var. Teknoloji dünyasında çalışan kadınlar olarak neleri başardık, zorluklarla nasıl mücadele ettik, nasıl terfi aldık, bunları anlattık. Kadınlara rehber olmasını istedik. “Biz başardık, siz de başarabilirsiniz” demek istedik.∙