25 Nisan 2024, Perşembe Gazete Oksijen
15.01.2021 00:11

Az oksijen nelere yol açıyor?

Öncelikle, nefes aldığımız için, solunum yapanın akciğerler olduğunu sanırız. Bu tam olarak doğru değil. Soluduğumuz oksijeni asıl kullanan hücre içi yapılardır. Oksijen ile birleşme yiyecekten enerji çıkarır. O enerji birimi ATP’dir. ATP üretmenin gücü, yani çok enerji üretebilmek, oksijen sayesindedir. Oksijen yoksa hücresel yanma, oksijensiz yanmaya döner, bu da az ATP üretir. Kimin ATP’si çok ise onun hücreleri daha çok iş yapar, uzun yaşar. Oksijenin varlığı kadar onun hücrede son noktaya ulaştırılabilmesi de önemli. Nefes alıyoruz diye, oksijen hücredeki hedefine her zaman gidemez. Buna; hipoksi = az oksijen diyoruz. Yavaş yavaş boğuluyor muyuz? 2019 Nobel ödülü, HIF adlı bir madde için verildi. HIF, hipoksi ile indüklenen faktör demek. Yani, vücutta bir oksijensizlik durumunda devreye giren faktör. HIF’in amacı az oksijenle enerji üretme mekanizmalarını devreye sokmaktır. Mesela ağır spor yaptınız, kaslar yoruldu, oksijen kullanamıyor. Kaslarda artan laktik asit ağrısından yorulduğunuzu anladınız. HIF devreye girip “o kaslara daha çok oksijen taşısın” diye yeni damarlar yapıyor. Vücutçuların kol kaslarının üstündeki şiş damarları hatırlayın. Ancak uzun süreli mikro oksijensizlik varsa, HIF her yerde bu damarlanmayı artırıyor. Mesela tümör hücreleri etrafında... Bu, tümöre daha çok besin gelmesi, tümörün büyümesi demek oluyor. Zayıflayamama nedeni… Oksijensizliğin hayatımızda nasıl ortaya çıktığına bakalım. Konu şişmanlığa ve zayıflayamamaya varacak. Sofistike canlılarız ama gerekirse ilkel günlerimize dönebiliriz. İlkellik, oksijen kullanmadan, yemekten enerji üretmektir. Klasik yiyecek molekülümüz olan glikoz, sofistike halimizde oksijenle yanar, ama oksijen azsa, oksijensiz de yanıp ATP olur. Ama daha az ATP olur. Bir besinin, burada glikoz, sofistike mi, ilkel mi yanacağına HIF karar verir. HIF aktive olmuşsa, yani oksijen azsa, metabolik düğme oksijenliden oksijensize döner. Glikozu oksijensiz yakarız. Ama az enerji üretiriz. HIF in diğer bir görevi yağları yakacak yolu kapamaktır. HIF varsa yani oksijen azsa YAĞLAR YANAMAZ, ENERJİYE DÖNEMEZ. Oksijen azlığında az yesek de zayıflayamayız. Neden oksijen azalır? Önce kolay akla gelenler: Sigara, KOAH, yüksek irtifa, kansızlık, uyku apnesi, damar darlığı-ateroskleroz. Kan şekeri bize ne anlatıyor? Kanın içindeki oksijen taşıma gücünü yiyecekler de etkiler. Bunu şu testten anlarız: HBA1c. Kandaki kırmızı alyuvarların işi oksijeni hücrelere taşımaktır. Ama kanın içinde şeker miktarı yüksek ise, önce bunlar şekerden zarar görür. Bu durumda da şekerlenmiş hemoglobin demek olan HBA1c’yi ölçerek, 3 aylık ortalama kan şekerini anlamaya çalışırız. Bu diyabetin konusu gibi duruyor olabilir ama değil, bu hepimizin konusu. HBA1c si 5.0 olanla 5.5 olan ikisi de üst değerin altındadır ama ikisi de eşit sağlıklı mıdır? Hayır!! HBA1c yükseldikçe, HÜCRELERE OKSİJEN ULAŞTIRMA KAPASİTEMİZ AZALIR. Yani HBA1c’si düşük olan aldığı nefesten daha çok faydalanır. Yüksek HBA1c’nın olduğu durumlar ise hücresel düzeyde bir BOĞULMADIR. HBA1c yükselince, oksijen azalır ve HIF devreye girip yağ yakmayı durdurup zayıflayamamamıza sebep olur. Kronik hastalar Covid’e niye yatkın? Burada Korona virüsten de söz etmeliyiz. Oksijen azlığı ve HIF devredeyse virüs hücreye daha sıkı bağlanır. Kronik hastalıklar, diyabet,damar sorunları gibi altta yatan başka hastalıkların, Covid sürecine olumsuz etkisi biraz da buradan kaynaklanır. Bu hastalıklar hücresel oksijenin azaldığı hastalıklardır. Yapmamız gereken, yukarıda sayılan oksijen azlığı durumlarını fark etmek ve düzeltmektir. Kan şekerini düşük tutacak şekilde beslenmek HBA1c’mizi düşük tutmaya çalışmak önemlidir. Tüm işlenmiş unlu şekerli yiyeceklerin kana hızlı karışıp, az yesek de şeker pikleri yaptığını biliyoruz. Demek ki; bize kolay kilo aldırmaları; yorgun hissettirmeleri, hızlı yaşlandırmaları bir yana bu çöp yiyecekler bir de bizim oksijenimizi çalıyorlar. Bir daha işlenmiş unlu şekerli yerken, oksijenimi sana kaptırmam deyip yemekten vazgeçebiliriz.