Pandemi süreci gerek ulusal gerek küresel ölçekte yoksulluğun, adaletsizliğin ve eşitsizliğin ne denli yaygın ve yoğun olduğunu gösterdi. Tarih boyunca sınıfsal farklılıklar, yoksullar ve varsıllar çelişkisi ana belirleyici oldu. Yine de pandemi, kırılganlığı yüksek grupların kimler olduğunu, yaşanmakta olan yoksulluğun, eşitsizliğin ve adaletsizliğin şimdiye kadar bildiklerimizden daha yoğunlaştığı bir zaman aralığında olduğumuzu da gözümüze soktu. Yoksulların, işsizlerin, kadınların, her ülkenin hakim kimlik dışında kalan azınlıklarının Covid testine, aşıya ulaşamadıkları gibi tüm bu süreçte kırılganlıklarının daha derinleştiği, can risklerinin daha yüksek olduğu da anlaşıldı. Pandemi ekonomik krizle beraber yaşandı. Hangisi hangisini tetikledi ayrı bahis ama Türkiye zaten derin bir ekonomik buhran içindeyken pandemiye yakalandı. Ekonomik buhrana, pandemi etkisiyle durup kalkan ekonomik ritm eklenince, sosyal güvencesiz, yevmiyeli veya haftalıkla çalışan hizmet sektöründeki milyonlarca insan işsiz ve gelirsiz kaldı.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim