İnsanlarda mutlu olmaya ve genel olarak negatif buldukları duygulardan, mesela üzüntü veya öfke gibi duygulardan mutlak olarak kaçınmaya yönelik sorunlu bir çaba var. Elbette bir tür olarak Homo sapiens de diğer türler gibi genel olarak acı ve üzüntü gibi negatif duygulardan kaçınan, mutluluk ve huzur gibi pozitif duygulara yönelen, kısmen “hedonistik” olarak tanımlayabileceğimiz bir doğaya sahiptir. Bunun seviyesi elbette tartışmalıdır, sonuçta ekstrem bir nicel hedonist (“hazcı”) ile, yaşadığı hayattan tatmin olmaya çabalayan birinin mutluluk ve haz arayışı bir değildir. Ancak bu mutluluk arayışı, hayatımızda kaçınılmaz olan negatif duyguların varlığını veya anlamını görmezden gelme ve onları baskılama boyutuna ulaştığında, öncelikle psikolojiyle, daha temeldeyse biyolojiyle çelişen bir doğaya bürünmektedir. Ve bu çizgi, bana kalırsa, hastalık sınırının (en azından bir “sorun” sınırının) aşıldığı yerdir. Elbette belirli psikoloji akımlarının ve onların sızdırdıklarından doğan belirli kişisel gelişim akımlarının bu saplantılı mutluluk algısına etkisi büyüktür. Örneğin 1990’larda Martin Seligman’ın insan mutluluğu üzerine çalışmaları ve buradan yola çıkarak insan mutluluğunu merkeze koyan bir anlayışa önderlik etmesi, son 40 yıldır kişisel gelişim ve psikoloji raflarının insan mutluluğunu maksimize etmeye çabalayan kitaplarla dolup taşmasına neden oldu. Ne var ki Gallup tarafından hazırlanan Dünya Mutluluk Raporu’na göre, son 40 yıldır insanların mutluluk düzeyi ya hiç değişmedi ya da ABD’deki gibi, en azından 2005 yılından beri hafifçe azaldı. Dolayısıyla ya bu saplantılı mutluluk psikolojisi çalışmıyor veya çalışıyorsa bile, insanları mutsuzlaştırıcı olayların etkisi o kadar büyük ki, saplantılı mutluluk arayışının sebep olduğu yükselmeyi dengeleyip hatta bazı yerlerde aşağı çekiyor.
27.08.2021 04:30
Mutsuzluktan korkmayın
Her alanda mutlu olmayı beklemek anlamsız çünkü bu mümkün değil. Hele ki bu arayış negatif duyguların varlığını görmezden gelme boyutuna ulaştığında öncelikle psikolojiyle, daha temeldeyse biyolojiyle çelişen bir doğaya bürünüyor
İnsan nasıl kumar bağımlısı olur?
15 Kasım 2024
İnsan beynini bu kadar özel kılan ne?
08 Kasım 2024
Kuantumun gücü şifrelere yeter mi?
01 Kasım 2024
Bilincimizin ardında kuantum mu var?
Tüm Yazıları
25 Ekim 2024