İnsan hafızası çok tuhaf; işimize gelen şeyleri hatırlamak konusunda çok iyiyiz, gelmeyen şeyleri ise inanılmaz kolay unutuyoruz. Benzer şekilde bilginin bize nasıl sunulduğu da neleri hatırlayıp neleri hatırlamayacağımızı yakından etkiliyor. Bu konuda sık karşılaştığım bir örnek, uzay görevlerinin başarı oranlarıyla ilgili. Çoğu kişi Ay’a insan gönderme gibi uzay görevlerinin imkânsız olduğunu, çünkü böylesi karmaşık bir mühendislik probleminin “ilk seferde” başarılamayacağını düşünüyor. Biri bana bu tür bir şey söylediğinde, o kişiden bana bildiği birkaç uzay felaketini saymasını istiyorum. Genelde sonuç hep aynı: Bir tane bile sayamıyorlar (konuya biraz aşina olanlardan Challenger veya Columbia kazalarını duyduğum oluyor). Ve ilginç bir şekilde, akıllarına hiçbir felaketin gelmemesinin, tam da iddialarını desteklediğini, uzay görevlerinin tamamen bir şovdan ibaret olduğunu söylüyorlar. Bu, tuhaf bir bilişsel kopukluk.
Bu konuyu aklıma getiren şey, 7 Kasım’da Uluslararası Uzay İstasyonu’na malzeme takviyesi yapmak amacıyla gönderilen Cygnus kargo aracının güç üreten iki güneş panelinden birinin uzayda açılmaması oldu. Uzay görevlerinde de (tıpkı diğer görevlerde olduğu gibi) işler her zaman istediğimiz gibi gitmiyor ve bazen sinir bozucu, hatta ölümcül kazalar yaşanabiliyor. Cygnus da yörüngeye yerleştirildikten sonra Uluslararası Uzay İstasyonu’na ulaşabilmek için ek enerjiye ihtiyaç duyan bir araç ve bu enerjisini iki güneş panelinden sağlıyor. Paneller açıkken rokete sığdırılamadığı için, bunların uzaydayken açılması gerekiyor ama ne yazık ki bunlardan biri açılmadı.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim