25 Nisan 2024, Perşembe Gazete Oksijen
05.11.2021 04:30

60 bin çalışanla büyük seferberlik

Sabancı Holding’in 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda başlattığı Cumhuriyet Seferberliği, 10 Kasım’a kadar sürecek, 11 ilde fidan dikimleri yapılacak, okullar yenilenecek

Kızlarsekisi, Adana Kozan’a bağlı bir mahalle. Eskiden köydü, malum köyler bir kararla “mahalle” oldu. 669 metre rakımdaki, tarihi 1400’lü yıllara dayanan, Torosların müthiş doğasında nüfusu 300’ü bulmayan dağ köyü Kızlarsekisi’ndeydik. Köyün tarihi net olarak bilinmese de, köye ilk yerleşen kişinin 7 kızı olduğu söyleniyor. Virajlı yoldan Kızlarsekisi’ne doğru ilerlerken “sonbahar renkleri, mis gibi hava insanı büyülüyor” demek isterdim ama maalesef yol boyunca pet şişeler, teneke kutular, poşetler, ambalajlar görüyoruz. Derler ya, “kuş uçmaz, kervan geçmez” bir yerdesin, insanlık adına utanç duyuyorsun, çünkü çöpün her yerde.  Temmuz ayında Türkiye’nin farklı bölgelerinde çıkan, yüreğimizi yakan yangınlardan biri de Kozan’daydı. Yangın, bu bölgedeki kızılçam ağaçlarını ve zeytinlikleri, meyve bahçelerini yok etti.  Kozan’a Sabancı Holding’in davetlisi olarak gittim. Beraberimizde Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, eşi Kadriye Alper, Sabancı Holding’in üst düzey yöneticileri ve Sabancı Holding Gönüllüleri vardı. 29 Ekim’de Sabancı Holding Kozan’dan bir “cumhuriyet seferberliği” başlattı. Bu seferberlik 29 Ekim’den 10 Kasım’a kadar sürecek.  Kozan’da başlayan seferberlikle fidan dikimlerinin yanı sıra biyoçeşitlilik için adımların atılacağı, atıkların, çöplerin toplandığı ve kampanya bölgesindeki okulların da eksiklerinin giderileceği dolu dolu bir program hazırlandı. Bu sürede öncelikle 200 bin fidan yeşerecek, 1 yılda 1 milyon fidana ulaşacak Sabancı Gönüllüleri.   Bu seferberlik Sabancı Topluluğu’nun faaliyet gösterdiği, Adana, Aksaray, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İstanbul, Kocaeli ve Mersin olmak üzere toplam 10 ilde hayata geçiyor. Biz ilk adımda Kozan’daydık, bir grup Antalya’daydı, bir grup bu hafta başı İstanbul’da Adalar’da çöp topladı. Sabancı CEO’su Büyükada’da çöp toplayan ekipteydi. 

Kızlarsekisi’nde bu yaz yanan kızılçam ormanlarının ve zeytinliklerin yerine yeni fidanlar 400 gönüllünün katılımıyla dikildi. Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper ilk fidan ekimini oradan başlattı.
Kızlarsekisi’nde bu yaz yanan kızılçam ormanlarının ve zeytinliklerin yerine yeni fidanlar 400 gönüllünün katılımıyla dikildi. Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper ilk fidan ekimini oradan başlattı.
Sabancı Holding CEO’su bu işi gönülden yapan bir iş insanı. Bozcaada’da bir evi var. Eşi Kadriye Hanım ve çocuklarıyla Bozcaada’da bulundukları yerde 500 ağaç yetiştirmişler. Bostanlarındaki sebzeleri tüketiyorlar. Bu projeyi içselleştirmiş bir CEO Cenk Alper. Kozan’da zeytinliklerde köylülerle konuşuyor, kendi deneyimlerini aktarıyor. Sabancı Gönüllüleri’nin çocuklarıyla birlikte ağaçlara cansuyu veriyor.  Kozan’da “Dağ başını duman almış” Gençlik Marşı’nı ve tanıtım filmini izleyerek ve duygulanarak konuşmasına başladı Cenk Alper. 60 bin Sabancı Holding çalışanının katılacağı projeyi de Yaşar Kemal’in “İnsan dünyada yüreği kadar yaşar” sözünü hatırlatarak anlattı: “Cumhuriyet bu memleketin her bir ağacına, toprağına, fidanına sahip çıkmaktır. 29 Ekim’de Cumhuriyet’in ilanından 10 Kasım’a kadar tam bir seferberlik halinde çalışacağız. 10 ilde Sabancı Gönülleri projeye sahip çıkacaklar”
Sabancı Gönüllüleri fidan ekimine çocuklarıyla katıldılar, 6 yaşındaki Defne Cenk Alper’le dikimi gerçekleştirdi.
Sabancı Gönüllüleri fidan ekimine çocuklarıyla katıldılar, 6 yaşındaki Defne Cenk Alper’le dikimi gerçekleştirdi.
Göreve geldiği günden bu yana çevre ve sürdürülebilirlik konularında da aksiyon alan Cenk Alper’in sözleriyle devam edelim: 

İklim Acil Durumu

“25-30 yıl önce iklim krizini dillendirmeye başladık, bugün artık iklim acil durumu diyoruz. 2030’a kadar karbon salımını yarıya indirmezsek hepimiz için felaket olacak. Sanki doğaya savaş açmışız. Kazanırsak hep birlikte kaybedeceğiz. Bir an önce bu savaştan vazgeçmeliyiz. Çünkü tek gerçek sürdürülebilirlik. Doğa için, toplum için ve üretim için her zaman seferberlik halinde olacağız. Bu seferberlikte Adana ile birlikte 10 ilde toprağı canlandıracak, fidan dikerek, biyoçeşitliliğe destek vererek, okul yenileyerek ve çevre duyarlılığı gibi gönüllü işler yapacağız.”  Cenk Alper, felaketlerde zarar gören vatandaşların her zaman yanında olduklarını da, “Orman yangınlarında Sabancı Holding 41 su tankerini Muğla, Antalya, Denizli ve Isparta’ya göndermişti. Kastamonu ve Bartın sel felaketinde de elektriksiz kalan 236 köye EnerjiSa ulaştı. 937 trafo merkezinin kullanılmaz hale geldiği sel felaketinden hemen bölgede elektrik sağlanması için 511 kişilik saha ekibi çalıştı” bilgilerini paylaşarak hatırlattı.

Büyükada’da gönüllüler çevre temizliği yaptı

Alper, gönüllülerle birlikte 1 Kasım’da da ÇEVKO ve CarrefourSa, Agesa, Aksigorta, Çimsa, Enerjisa, SabancıDx, Sabancı Üniversitesi, Sabancı Vakfı ve Teknosa’dan gönüllülerle Büyükada’da çevre temizliği gerçekleştirdi. 10 Kasım’a kadar sürecek Cumhuriyet Seferberliği’ni takip etmeye devam edeceğim. Kaç okula ulaşılacak, kaç hektar alanda yeşillendirme çalışmaları gerçekleştirilmiş olacak, biyoçeşitliliğe ne kadar bir katkı sağlandığını da proje sonunda göreceğiz.

Fidan dikmek yetmez olanları da koruyalım

Yanan, yanlış uygulamalarla kaybettiğimiz ormanların yerine fidan dikmeye hızla devam etmemiz şart. Ancak bir yandan da fidan dikmenin de yeterli olmadığını anlatmamız gerekiyor.  Bu yazıyı yazdığım sıralarda Glasgow’daki COP26 İklim Zirvesi devam ediyordu. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 100’den fazla ülke, ormansızlaşmayı ve arazi bozulmasını durdurma ve tersine çevirme taahhüdünde bulundu. Taahhütte bulunan 100 ülke, dünya ormanlarının yüzde 85’inden fazlasını temsil ediyor. WWF (Doğal Hayatı Koruma Derneği) de zirveyi yakından izliyor. WWF Direktörü Dr. Sedat Kalem zirvede alınan “ormansızlaştırmayı durdurma” kararını değerlendirdi:

Radikal önlem şart

“Ormanlar, tüm CO2 emisyonlarının yüzde 30’unu emiyor. Ormansızlaşma ise bu doğal karbon yutağını aşındırıyor, ağaçların ölmesiyle ormanda depolanan karbon açığa çıktığı için emisyonlar artıyor. Ormanlarla ilgili radikal önlemler alınmadan küresel ısınmadaki artışın 1,5°C’nin altında tutulması mümkün değil. Mevcut ormanlarımızı korurken, kaybettiklerimizi geri kazanmak için elbette ağaç dikmeye devam edeceğiz. Ancak, küresel iklimi stabilize etmek için mevcut ormanları korumanın yeni ağaç dikmeye göre daha hızlı, daha etkili ve daha ucuz bir yol olduğunu unutmamalı ve elimizdekilerin kıymetini bilmeliyiz.

Ağaç kesilmemeli

Ormansızlaşmayı durdurma taahhüdünde bulunan ülkeler arasında yer alan Türkiye, işe orman alanlarımızda madencilik, turizm, enerji, yapılaşma gibi “amaç dışı” tahsislere ve son yıllarda hızla artan ve hatta milli parklara bile sıçrayan planlı ağaç kesimlerine son vererek başlayabilir.” Şu gerçeği görmezden gelmeyelim; Türkiye geçtiğimiz yaz, 15 gün içinde 150 bin hektardan fazla orman alanını, yangınlarla kaybetti ve kamu eliyle ağaç kesimine  de devam ediyor. Türkiye’deki odun üretimi son 20 yıl içinde 3 kat artarak 25 milyon m3’e ulaştı. Sürdürülebilir geleceğimiz için ormanları korumalı, korunan alanlarımızı arttırmalıyız.