İpekyol Türkiye’de kadın giyiminin öne çıkan markalarından biri. 1986’da Yalçın Ayaydın tarafından kurulan İpekyol 2008’de İtalya’nın tekstil ve hazır giyim grubu Miroglio’yla birleşerek Ayaydın-Miroglio Grubunu’nu kurdu. İpekyol, Twist, Machka’yı çatısı altında toplayan Ayaydın Miroglio Grubu pandemi ile birlikte perakende sektöründeki büyük değişim ve dönüşümün bir parçası olarak ilerliyor. İpekyol, Twist, Machka Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, İpekyol, Twist, Machka Genel Müdürü Uğur Ayaydın ve şirketin genç kuşak temsilcilerinden Mert Ayaydın ile buluştuk. Malum perakende sektörü pandemiden çok etkilendi. Mağazalar uzun süre kapalıydı ama bir yandan da markalar e-ticaretle bu zorlu süreci aşmaya odaklandı. Pandemi kalıcı bir dönüşüm başlattı. Ayaydın Grubu olarak bu süreci nasıl geçirdiniz, geçiriyorsunuz? Hızlı kapanmayla birlikte evlere çekildik ve herkes tedirgin oldu. Yaklaşık bir yıl süresince en çok fiziksel olarak mağazalarımızın kapanmış olması ve açık olan süreçte de korku ve endişe ile beraber maalesef tüketicilerin alışveriş etmemesi bizi negatif etkiledi. Bilim Kurulu’ndan bir uzmandan danışmanlık aldık. Şu sonuca vardık; “bu iş uzun sürecek”. Buna göre plan yapmaya başladık. Çünkü insanların alışkanlıkları hızla değişti, hayatları değişti. Müşteri profilinizin daha çok çalışan kadınlar olduğunu düşünüyorum. Bu da sizi daha çok etkilemiş olmalı… Uzaktan çalışmanın yaygınlaşması ve sosyal faaliyetlerin durmasıyla kıyafet ihtiyacı da ortadan kalkmaya başladı. Biz aynı zamanda okazyon markasıyız. Davetler, mezuniyetler, düğünler, açılışlarda da çok tercih edilen bir markayız. Hepsi durdu. Çalışan kadın, evinde bilgisayar karşısına geçti. Korku ve endişenin satış üzerindeki negatif etkilerini gördük. Turizmin durması da olumsuz etkiledi. 3 yıl önce sizlerle son görüştüğümüzde özellikle İstinyePark, Zorlu, Cevahir gibi AVM’lerde yabancılara satış oranlarınız çok yüksekti… Turizm sektörünün neredeyse durma noktasına gelmesinin sektör üzerindeki ciddi negatif etkilerini yaşadık. Geçen yıl maalesef 2019 yılına göre yüzde 20’lik bir küçülme yaşadık. Bu yılın ilk beş ayında kapanmaların negatif etkileri ile baş başa kaldık. Yaz ayları nasıl geçiyor? Haziran ve Temmuz aylarında ertelenmiş talep ile beraber müthiş diyebileceğimiz bir iki ay geçirdik, geçiriyoruz. Hala da güçlü bir talep ile devam ediyoruz. Beraberinde turizm tarafındaki olumlu gelişmelerin pozitif etkisiyle yabancı satışlarımız da çok güçlü seyrediyor. E-ticaret alışkanlıklarındaki değişim size nasıl yansıdı. Mağaza kapadınız mı? E-ticaret’te 2023 yılına koyduğumuz hedefleri 2020 yılında gerçekleştirdik. Tüketici e-ticarete inanılmaz yöneldi ve bizler de hızlı bir şekilde bu ihtiyaca cevap verdik. Çünkü bizim yapımız daha öncesinde sadece e-ticaret stoğunu değil tüm mağazalardaki stoğu e-ticaret’te satacak şekilde planlanmıştı. Daha öncesinde kurduğumuz bu yapı sayesinde ihtiyaçları inanılmaz bir hızda karşıladık. Bu da cirolarımızda yaklaşık 4 kat artış sağladı. E-ticaret 2021 yılının ilk dört ayında da aynı güçlü performans ile devam etti. Ancak fiziksel mağazaların tam kapasite ile açılmasıyla beraber büyüme hızı yavaşladı. Hala büyümeye devam ediyor, fakat hızı yavalaşmış durumda. E-ticaretteki hızlı artış nasıl devam eder? Öngörülerinizi öğrenebilir miyiz? E-ticaret hacminin büyümeye devam edeceğini ama büyüme hızının normalleşeceğini düşünüyoruz. ABD ve İngiltere örneklerinde olduğu gibi e-ticaret’in off-line kanalını geri plana alacağını düşünmüyoruz; tam tersi bu iki kanalın birbirini destekleyeceği, beraber büyüyeceği bir sürecin yaşanacağını düşünmekteyiz. Onun için müşterilerimizin iki kanalı da rahatça kullanabileceği sistemlere yatırım yapmaya devam ediyoruz. Mağazacılığın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Mağaza sayınız düşecek mi? Mağazacılığın yok olmayacağını düşünüyoruz; çünkü kültürel olarak halkımız sosyalleştiği ve kendini iyi hissettiği tek yeri AVM olarak görüyor. Ama AVM’ler de bugünkü bildiğimiz halleri ile kalmayacak. Onlar da değişim ve dönüşüm sürecine girecek. Daha çok açık alan ve daha çok sosyal alanın olduğu AVM’ler ön planda olacak. Bu dönüşüme uymayan, direnen AVM’lerin yok olması söz konusu. Bu AVM’lerde bulunan mağazalarımızın kapanması da kaçınılmaz olacak.
13.08.2021 04:30
"Halkımız kendini AVM’lerde iyi hissediyor, mağazacılık bitmez"
“AVM’ler de bugünkü halleri ile kalmayacak. Aralarında daha çok sosyal alanı olanlar ön plana çıkacak”
Dünyada risk iklim, Türkiye'de ekonomi
15 Kasım 2024
Reklam piyasası ilk 6 ayda yüzde 145 büyüdü
01 Kasım 2024
Koç Sağlık Grubu ile Mayo Clinic'in büyük işbirliği
Tüm Yazıları
25 Ekim 2024