Otizm çok büyük bir hızla artıyor. Nedeni ise belli değil. Otizm görülme sıklığı 1985 yılında 2.500 çocukta 1 iken, bugün her 54 çocukta 1’e kadar yükseldi. Dünyada her 20 dakikada bir çocuk otizm tanısı alıyor. Türkiye’de ise bu konuda net bir veri yok. Mutlaka duymuşsunuzdur, Türkiye’de otizmli çocuklar, aileleri ve otizmli çocukların eğitimleri konusuna odaklanan Tohum Otizm Vakfı var. 18 yıl önce Mine Narin ve Aylin Sezgin’in kurduğu vakıf, Türkiye’de otizmli bireyler konusunda öncü adımlar attı, atmaya da devam ediyor. Son Contemporary İstanbul’da gerçekleşen Akrasia Sergisi’nin sosyal sorumluluk partneriydi Tohum Otizm Vakfı. Sergi kapsamında satılan ürünler hepsiburada.com’dan alındı. Sanatseverler, sanatı dijitalde satın alma ve erişme deneyimi yaşarken, Tohum Otizm Vakfı’na da destek sağladılar. Sergiyi gördüğümde ilk aklıma gelen pandemi dönemini otizmli çocuklar ve ailelerinin nasıl geçirdiği oldu. Ve doğrusu otizmli çocuklar için bundan 18 yıl önce yola çıkarken Mine Narin’in son dönemdeki izlenimlerini merak ettim. 
Vakıf, otizmli çocukların eğitimi konusunda 2006 yılında okul açtı. Bu okul ABD’nin otizm konusunda lider kuruluşu PCDI (Princeton Child Development Institute - Princeton Çocuk Gelişimi Enstitüsü) iş birliğiyle çalışmalarını sürdürüyor. Okulda 18 ay - 21 yaş aralığındaki otizmli çocuklara 1.600 ayrı beceri kazandırabilecek müfredat ve donanım bulunuyor. Okul kurulduğu günden itibaren 2.460 otizmli çocuğa birebir eğitim verdi, 1.100 çocuğa burs desteği sağladı.
Pandemide çalıştılar